Paylaş
Sizi hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum ama bir itirafta bulunayım.. Ben rüzgar gülü gibi biriyimdir. Fikirlerim skorlara göre değişir.. Dün Aykut’laydım, bugün Alex’leyim..
Aslında adım da Altan Tanrıkulu değil, Simon Kooperfield.. Türk futbolunun istikrarı adına; cesur, vizyon sahibi teknik direktörlere destek verme gibi bir amacım da yok.. Ülkenize gelen Hiddink, Rijkaard, Schuster, Löw gibi yabancıların da alttan alttan kuyusunu kazmaya çalışırım.. Baktım olmadı, her şeye karşın ilerliyorsunuz, hakemlerle uğraşırım.. Bütün bunlara karşın dünya üçüncüsü olmanız, Euro 2008’de final oynamanız, takımlarınızın Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale yükselmesi beni şaşırtıyor.. Yine de yumuşak karnınızı bulmak hiç zor değil.. Bazen bir yönetici, bazen bir teknik adam çoğu zaman da bir futbolcuyu hedef seçip o camiayı yıpratıyorum..
Dokunulmaz yıldızlar
Alex örneğin.. Son yazımda Aykut Kocaman’ın Fenerbahçe’de yapması gerekenlerden bahsetmiştim.. Hiçbir oyuncunun, Alex dahil hiçbir oyuncunun Fenerbahçe’nin hedeflerinin önüne geçmemesi gerektiğini anlatmıştım.. Ama “dün dündür bugün bugün” sizin ülkenizde.. Bugün Alex’ciyim.. Antalyaspor maçında ortaya konan futbolun mimarının Alex olduğunun farkındayım.. Lugano’nun takıma katılışının, Mehmet Topuz’un ön alandaki baskısının, Gökhan’ın çalışkanlığının, Emre’nin basit oyununun, Semih’in yeni transfer sonrası kendisini buluşunun fazla önemi yok.. Önemli olan Alex’in varlığı.. Aslında dün, geçen sezonki savunmasında kaleci dahil 5 oyuncu değiştiren bir rakip vardı. Young Boys maçları, Trabzonspor’la ligde ve kupada oynanan final maçları ya da yıllardır süren hamlelere karşın Fenerbahçe’nin hala yerinde sayıyor olmasının nedeni “dokunulmaz yıldızların çokluğu” falan da demiyorum.. Nasılsa bu yetiyor çoğu Fenerbahçeli’ye.. Avrupa’dan elen, ligi kaybet, yıllardır kupayı alama ama sadece bazı maçları kazandığı için mutlu ol! Evet.. Kocaman’ı destekledim. Çünkü benim ülkemde, 15 yıl önce adamlığına, sporculuğuna herkesin şapka çıkarttığı kişilerin peşinde koşarlar.. Karşısında durmazlar! Benim ülkemde Kocaman’lar aranır; Alex’leri koştursunlar, rehavet içindeki takıma ruh katsınlar diye.. Ama ben sizin ülkenizde yazıyorum.. siz de bu şekilde mutlusunuz.. O yüzden de Aykut Kocaman’ı bırakıp Alex’e dönmek çok kolay benim için.. Dedim ya ben rüzgar gülüyüm, burası da Türkiye!
DİKKAT
Savunmada ve hücumda çok zayıf kalan Antalyaspor’un etkisizliğine..
BEĞENDiM
Teofilo’dan sonra Semih’in de aniden canlanmasını.
BEĞENMEDİM
Biri TV’den, biri stattan seyircisiz iki maçı izlemeyi..
Paylaş