Paylaş
Türkiye’de 18 yaş üstü nüfusun yüzde 40’ı hayatında hiç çalışmamış.
Bu inanılmaz oran Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin “Türkiye’de Toplumsal Eşitsizlik
Araştırma Profesör Ersin Kalaycıoğlu ile Profesör Ali Çarkoğlu tarafından yapılmış.
65 ilin, merkezini, ilçesini ve köyünü kapsıyor.
1569 hanede 18 yaş üstü kişilerle yüz yüze konuşulmuş.
Aslında dünyada 45 ülkede uygulanan “Uluslar arası Sosyal Araştırma Programı”nın (ISSP) bir parçası.
Anket sorular Türkçeye çevrilmiş ya da bazıları Türkiye’ye uyarlanmış.
Yukarıda verdiğim yüzde 40 oranı “Kazancınız hak ettiğiniz kadar mı” sorusunda ortaya çıkıyor.
HÜKÜMETİN SORUMLULUĞU
“Hak ettiğinden daha az kazandığını” söyleyenlerin oranı yüzde 40.
Hayatında para kazanmamış olanların oranı yüzde 40.
Çalışıp mutsuz olanıyla ve hiç çalışmayanıyla hayli üzücü bir tablo var karşımızda.
Prof. Kalaycıoğlu ilginç bir noktaya dikkat çekiyor.
Almanya gibi gelişmiş ülkelerde ISSP araştırması kapsamında “hak ettiğinizi mi kazanıyorsunuz” gibi sorular yok.
Demek ki, Alman toplumunda “herkesin hak ettiğini kazandığı” algısı yerleşmiş.
Yine araştırmaya göre, Türkiye’de halkın yüzde 92’si kişilerin gelirleri arasında farkın çok büyük olduğunu düşünüyor.
Yüzde 90’ı ise bu gelir farkının düzeltilmesinde hükümetin sorumluluğunda olduğunu söylüyor.
SONUÇ: ÖFKE PATLAMALARI
Yani hem “kazançta”, hem “gelir dağılımında” haksızlığa uğradıklarının oranı çok yüksek.
Toplumda son zamanlarda sık rastladığımız “öfke patlamaları” için önemli bir ipucu olabilir bu durum.
Bu “haksızlık, adaletsizlik” duygusu vergi ve eğitim meselesinde de var.
Araştırmaya göre,halkın yüzde 55’i yüksek gelirlilerin ödediği vergilerin düşük olduğu duygusunu taşıyor.
Yine halkın dörtte üçü yüksek gelirlilerinin daha iyi eğitim hizmeti satın almasını “adaletsizlik” olarak algılıyor.
Kalaycıoğlu ve Çarkoğlu’nun araştırması, Türkiye’yi anlamak isteyen siyasiler ve özellikle “yoksulluk ile işsizlik” vurgusu yapan CHP lideri Kılıçdaroğlu için önemli bir kaynak.
Kadınlara Ultra Ayrımcılık
TOPLUMSAL Eşitsizlik 2009 Araştırmasında “ayrımcılıkla” ilgili ilginç veriler de var.
Özellikle kadınlar konusunda.
Araştırmaya katılanların yarısından fazlası, kadınların, Kürtlerden, Alevilerden, gayrimüslimlerden daha büyük bir ayrımcılığa uğradıklarını düşünüyor.
Tam bu noktada başka bir araştırmadan da söz etmem gerek.
Açık Toplum Vakfı ile Boğaziçi Üniversitesi’nden Profesör Hakan Yılmaz tarafından gerçekleştirilen “Biz’lik, Öteki’lik ve Ayrımcılık” araştırması tesadüfen aynı gün kamuoyu ile paylaşıldı.
İşte bu araştırmada en fazla ayrımcılığın kadınlara yapıldığını düşünenlerin oranı yüzde 67.
Profesör Hakan Yılmaz bu duruma “kadınlara ultra ayrımcılık” diyor.
Peki kadınlara ayrımcılık yapan bir toplum ateistler ve eşcinsel hakkında ne düşünüyor?
Yüzde 53’ü eşcinsel haklarını, yüzde 37’si ise ateist haklarını yok sayıyor.
Yüzde 72’si eşcinsellerin, yüzde 59’u ateistlerin kimliklerini rahatça ifade edemeyeceğini düşünüyor.
Bu satırları yazarken Amsterdam’dayım.
Dün incelediğim şehir haritasında ne gördüm biliyor musunuz?
“Eşcinsel Turist Enformasyon Merkezi” ayrıca işaretlenmişti.
Bilmem anlatabildim mi?
Sanırım, haksızlığa uğradıklarını düşünenlerin çoğunlukta olduğu ama bunlarında da kadınları, ateistleri, eşcinselleri ezmekte beis görmediği çok zor bir ülkede yaşıyoruz.
Paylaş