Mayıs 23, 2010 17:45
Linkedin Flipboard Linki Kopyala Yazı Tipi
Kim koydu bu ismi?
Kimisi diyor ki,
“Ben koydum...” Bir başkası,
“Hayır benim eserim” diye cevaplıyor...
Türk basınında yazarlar arasında da bir tartışma başladı...
Birisi,
“Ben yazdım” diyor...
Diğeri,
“Hayır ilk kez ben kaleme aldım o ismi. O şerefe bana aittir.” Başka bir köşe yazarı ertesi gün cevap veriyor:
“Ben... Ben... Ben buldum...” Böylece biraz komik bir hal aldı bu olay...
Peki gerçekten kim koydu o ismi?
Cevabı Hürriyet’in Ankara bürosunda önceki gün
Kemal Kılıçdaroğlu ile sohbet ederken arkadaşlarla birlikte buluyoruz...
Kılıçdaroğlu adaylığını açıklamış... Bizim büronun yeni yönetimi neredeyse tam kadro
Metehan Demir ’in odasında...
Metehan soruyor,
Kılıçdaroğlu cevaplıyor...
Okan Konuralp kulislerin daha derinlerinden soruyor...
Saffet Korkmaz kurultaya yükleniyor.
Bir ara
Uğur Ergan ş öyle diyor:
“Sayın Kılıçdaroğlu bu Gandi nasıl oldu? Yani nereden çıktı?” Kemal Bey, bana doğru dönüp, gülerek şöyle diyor:
“Fatih bey anlatsın. O biliyor çünkü...” Uğur soruyor:
“Peki nasıl oldu bu iş?” Kılıçdaroğlu tekrar gülerek:
“Gerçekten Fatih Bey’e sorun, o biliyor, çünkü beyefendiye aittir...” Uğur bana döndü...
“Uğurcum” dedim;
“Ben o ismi koyanı tanıyorum. İstiklal Caddesi’nde gördüm...” - Kimdi Abi? Anlattım:
“Tarih 9 Şubat 2009... The Marmara Oteli’nin altında İstanbul Belediye Başkan adayı
Kemal Kılıçdaroğlu ile röportaj yapıyoruz.
Bir ara dedim ki;
‘Böyle masada oturarak olmuyor. Şu İstiklal Caddesi’ne çıkıp bir yürüyelim. Bakalım size halk nasıl bakıyor?’ Çıktık dışarı. Yanımızda
Gürsel Tekin, Ercan Karakaş ve
Erhan Acar... Yürüyoruz...
İşte o zaman gördüm ben halkın nasıl isim koyduğunu...
Eline sarılanlar, öpenler. Taksici geliyor,
‘Abi kurtar’ diyor. Simitçisi, sarılıp öpüyor... Esnafı
‘Gel’ diye bağırıyor.
Tam Atlas Sineması’nın önüne gelmiştik ki, birisi arkamızdan bağırdı:
“Gandi bu... Gandi... Helal süt emmiş adam... Gandi gibi yahu....” Öylesine yürekten geldi ki o ses... Anında siyasetin duvarlarını yıkıp, zihnimize yerleşti...
Dönüp yanımdaki
Kılıçdaroğlu ’na dedim ki:
- Bakın size ne isim taktılar?
‘Duydum, Gandi diyorlar...’
O gün İstiklal Caddesi’nden yazdırdım...
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10962260.asp?gid=373 Yazının başlığı şuydu:
‘Beyoğlu’nda bir Gandi yürüyüşü’. Ve o yazıda demişim ki;
‘Bu garip bir halk elektriğidir. Sevdi mi seviyor. İnandı mı inanıyor. Bunu öyle milyonlarca dolar harcanan reklam kampanyalarıyla yapamazsınız...’ Evet Uğur; işte böyle çıktı ‘Gandi Kemal’...” Ne yazar, ne çizer, ne de bir reklam ajansı koydu o ismi...
Beyoğlu’nda bir esnaf verdi adını...
Yani halk ismini kulağımıza fısıldadı. Ben de yazdım...
Ama burada bir şey söylemem gerekiyor:
Aşırı bir abartma seziyorum yine...
Gandi aşağı Gandi yukarı... Bir Gandi’dir gidiyor... Gizli bir uçurtma kuruluyor
Kemal Kılıçdaroğlu’ nun altına...
Umarım vicdanının ipini sıkı tutar. Ayakları yerden kesilmez...
Linkedin Flipboard Linki Kopyala Yazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları