Şu iki resme dikkatlice bakın ve lütfen herhangi bir benzerlik var mı söyleyin.
* * *
Fazla yormayayım sizi çünkü iki resim arasında hiçbir benzerlik yok.
Ama fotoğraflara yansımayan bir benzerlik var; ortak geçmiş.
Biri 1969 yılında Bodrum’da dinamitle yok edilen Aya Nikola Ortodoks Kilisesi, diğeri yerine yapılan ve bugünlerde tekrar yıkılması gündemde olan Halk Eğitim Merkezi.
* * *
Haberi ‘Bodrum’un Aya Nikola’sı müze olacak’ müjdesiyle Yaşar Anter verdi.
Onu sevindiren haber açıkçası beni biraz düşündürdü.
Arayıp Anter’le konuştum.
“Madem tarihi Aya Nikola o korkunç halinden kurtarılıp eski haline döndürülecek, neden kilise yapılmıyor da müzeye dönüştürülüyor?” Anter derin bir iç geçirdi...
“Haklısınız Bodrumluların gönlünden geçen de bu. Anket yapıldı % 90’ı ‘Eski haline dönsün’ dedi fakat önyargılar ve bürokrasiden dolayı kimse cesaret edemiyor.”
* * *
Düşünsenize Bodrum’da yaz-kış yaşayan 5 bine yakın gayrimüslim var.
Yazları 1 milyonun üzerinde turist geliyor fakat bir tek kilise yok.
Olanlar da barbarca yıkılmış.
3 asırlık Aya Nikola’nın 1960’lı yılların sonunda yıkılış hikâyesi tam ibretlik.
Osmanlı padişahlarının tamiri için defalarca ferman çıkardıklar Aya Nikola ilk darbeyi 1923’te yani mübadeleden sonra yemiş.
Cemaatsiz kalan kilise depoya dönüştürülmüş.
Ama Allah’tan 1960’lara kadar kimsenin aklına o güzelim tarihi eseri yıkıp yerine çirkinlik abidesi Halk Merkezi’ni dikmek gelmemiş.
* * *
Ne zaman ki Bodrum yurtdışından gelen turistlerin ilgi odağı olmaya başlamış, memlekette milli duygular köpürtülmüş, hemen görünmez bir el devreye girip geçmişten kalan ne varsa kazınsın demiş.
Belediye’ye ‘Bu kiliseyi hemen yok edin’ talimatı gelmiş.
Dönemin Belediye Reisi Derviş Bey; “İbadet yeri nasıl yıkılır?” diyerek karşı çıkmış.
Derviş Bey, Baskın Oran’ın kayınpederi, bizzat o anlatıyor.
Bodrum’u Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Rüştü Gür; “Bu anıt yıkılırsa hem turizm baltalanır, hem de Yunanistan misillemeye girişebilir” diyerek tavır koymuş.
Fakat emir büyük yerden.
* * *
Muğla’dan gönderilen fen memurunun yazdığı rapor evlere şenlik.
“Nikola adlı biri tarafından yaptırılan bu binanın hiçbir tarihi özelliği yok. Ayrıca çökme eğilimi bahis konusu...”
Yani yıkın gitsin.
Fakat trajik olan çökme eğilimindeki tarihi bina bir türlü yıkılamamış.
O kadar ki sonunda dinamitle yıkmayı denemişler.
Dinamite rağmen ilk katı yıkılmayınca fotoğrafta gördüğünüz o çirkin binayı üzerine inşa etmişler.
* * *
İşte Bodrum’un DP’li Belediye Başkanı Mehmet Kocadon şimdi bu çirkinlik abidesini yıkıp yerine Aya Nikola’yı inşa etmek istiyor.
Halk Merkezi için Belediye’ye ait başka bir bina da ayarlamış.
Fakat Kocadon’un bir sorunu var, eğer tarihi “Aya Nikola Kilisesi’ni yeniden inşa ediyoruz” dese işin içine birçok bakanlık gireceği için muhtemelen izin alamayacak.
Çünkü tecrübeyle sabit geçmişte bu niyetle yola çıkanlar sukutuhayale uğramış.
O da bu yüzden Kültür Bakanlığı’ndan müze izni istiyor.
Balıkçılık ve Süngercilik Müzesi!
* * *
Başbakan Tayyip Erdoğan yıllardır Atina’da bir cami açılması için bastırıyor.
Bence haklı da.
Yanlış olan bunu Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması için adeta bir mütekabiliyet sorununa dönüştürmek.
Ruhban Okulu’nun hâlâ açılmamış olması her açıdan bu ülkenin ayıbı.
Hiç vakit kaybetmeden açılması gerekiyor.
Fakat benim buradan Başbakan’a başka bir önerim var.
Tayyip Bey gelin Bodrum Belediye Başkanı’na yardımcı olun, hem turizm hem de Türkiye’nin duruşunu göstermesi açısından tarihi Aya Nikola, süngercilik müzesi değil kilise olarak yeniden inşa edilsin.
Biz kendi geçmişimizle, Atina da cami ayıbıyla Aya Nikola üzerinden yüzleşsin.