GMT: Greenwich Mean Time IMT: İstanbul Mean Time

ZAMANINIZI hangi saat dilimine bağlıyorsunuz?

Ekonominizi hangi bloka bağlı tutuyorsunuz?

Haberin Devamı

Paranız hangi dövize endeksli?

Bankalarınızı hangi sistem denetliyor?

Borsanızın kâğıtları nerelerin rüzgârından etkileniyor?

Bir kısım emperyal sömürü rasyolarını yazdık sadece.

Türkiye çağ açmış-çağ kapatmış kıtaları birbirine eklemiş tarih yapmış... İnsanların genlerinin yaşadığı dünya cenneti...

Üçüncü bin Türklerin asrı olacak olmasına da nasıl?

Avrupa’da nüfus azalıyor, yaşlanıyor.

Türkiye’nin batısında 40 milyon insan yaşıyor.

Güneşin battığı yer bizi bekliyor.

Avrupa’nın tarihinden Türk, Müslüman ve Türkiye’yi çıkarın geri kalana bir bakın, sadece takvim yaprağı...

Gelin bir yerden başlayalım.

Sıfırdan başlamaya ne dersiniz?

1884’te çalınan İstanbul gerdanlığını geri getirmekle işe başlayalım. 1884 yılına kadar İstanbul Yerebatan Sarayı’nın önündeki milenyum taşı ve Ayasofya kubbesinin üzerindeki hilalin içinden geçtiği varsayılan meridyen ‘sıfır’ numaralı meridyen idi. Haritalar buna göre yapılır, saatler buna göre ayarlanır, yön buna göre tayin edilirdi ve isimler buna göre konulurdu.

Haberin Devamı

Doğu Roma, Batı Roma gibi... 1884’te Greenwich’e götürdüler.

(1925’te de sahte bir coğrafya kongresiyle dünyaya kabul ettirdiler.)

Bu da çalınan bir kültür hazinesidir. Ait olduğu ülkeye iadesi gerekir.

İstanbul’u tarih sahnesindeki yerine oturtalım.

IMT: İstanbul Mean Time (İstanbul Ana Zamanı).

Zaman gelince, tüm rasyolar değişir.

2010 için iyi ve haklı olduğumuz bir kültür projesi... Hadi, İstanbul 2010’cular paralarımızı akıllı ve hayırlı bir işe harcayın bari...

IMT olunca dünyanın üçte birinde aynı günde bayram, aynı günde Kurban, aynı günde Ramazan olur.

İşte birlik, zaman birliği...

Zaman birlik zamanı!

Zamandan başlayalım.

Yalçın KOÇAK

(İsteyenler www.yalcinkocak.com’dan daha geniş bilgi edinebilirler.)

 

Mustafa Sarıgül bunları biliyor mu

 

 “DOSTUM Sarıgül’e bu notu iletir misiniz?” diyor Ankaralı okurumuz.

“Mustafa Sarıgül’ün, Türkiye Değişim Hareketi adı altında başlattığı oluşuma entelektüel düzeyde en kuvvetli desteklerden biri Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Başkanı Prof. İhsan Bal’dan geldi.

Haberin Devamı

Bal, geçenlerde Habertürk Gazetesi’ne yazdığı bir makalede Sarıgül’ün durumunu değerlendirdi. Türk halkını doğru okuyan yapıcı bir üslup ve uygulanabilir projelerle ortaya çıkan siyaset aktörlerinin başarılı olmasına kesin gözle bakan Prof. Bal, söylemi eyleme aktarırsa Sarıgül’ün CHP’nin alternatifi olacağını söyledi.

Şöyle dedi: ‘Değişen Türkiye’nin alternatif beklentisi, ‘Erdoğan sonrasında yeni başbakan kim olacak?’ sorusunda Sarıgül’ü, Bahçeli ve Baykal’ın önüne yükseltmiştir. Bu çok dikkat çekici ve Türkiye’ye has bir sonuçtur.’

Prof. İhsan Bal, polis kökenli bir akademisyen, Polis Akademisi mezunu olan Bal, daha sonra İngiltere’de kriminoloji üzerine master ve siyaset bilimi üzerinde doktora yaptı. Polis Akademisi’nde hoca olan Prof. Bal, bilindiği gibi aynı zamanda hükümetin ünlü açılımının mimarlarından biri.

Haberin Devamı

İçişleri Bakanı Prof. Beşir Atalay’ın 15 aydınla yaptığı ilk açılım toplantısının moderatörlüğünü yapan da yine Prof. Bal’dı. Açılımı desteklemek amacıyla pek çok mülakat veren Prof. Bal’ın, Sarıgül’ün yaptığı açılıma da sıcak baktığı anlaşılıyor.

Acaba Sarıgül bütün bunları biliyor mu?”

 

Turkey ve Asia Minor

 

RUSLARIN, Karadeniz donanmasının 220 yıl egemenliğini sürdürdüğü ve 14 uçak gemisinin yapıldığı, gemicilik üniversitesinin bulunduğu Nikolayev kentindeki (Odessa’dan karayolu ile 140 km. uzaklıkta) Deniz Müzesi’nde İngiliz yapımı bir küre bulunuyor. 1802 yılı yapımı. İki insan kucaklayamıyor küreyi... Fotoğrafta zor da olsa görüldüğü gibi, Yunanistan (1830’larda elimizden çıktı) ve Balkanlar henüz Osmanlı egemenliğinde, Adriyatik’ten Karadeniz’e kadar uzanıyor...

Haberin Devamı

Osmanlı’nın Balkanlar’daki coğrafyasına ‘Turkey’; Anadolu’ya da ‘Asia Minor’ (Küçük Asya) yazıyor. 200 yıl önceki İttihat Terakki’nin açılımlarından önceki haritamız bu idi.

İçerdeki açılımın sonu ‘acı’ bitti.

 

Sokma akıl

 

ALİ Bulaç, Zaman’da ‘Yeni bir değişim felsefesi’ başlıklı yazısında şöyle diyor:

“BATI’da formüle edilip önümüze konulan değişim projeleri, dışarıdan itmeler sadmelerdir. Paketler formda değişimi öngörüyor. Bir türlü cevhere inmiyor, özde bir istek ve arzu uyandırmıyor. Aksine çeşitli müsibetlere yol açıyor. İşte Kürt sorunu bunun örneği. Hareket sadmeyle geldiğinden devlet başat rol oynar. Sadme acı verir, baskıcı politikaları gerektirir. Bu sebeple, müslüman toplum, dışardan gelen bu değişim projelerine katılmış, değişime direniyor.”

Haberin Devamı

Bulaç’ın fikirlerine katılırsınızş katılmazsınız. O başka. Bu yazıda da. Ama ‘sokma akıl’ ya da ‘Ta’lim-i esma’ya dikkat. Tam 12’den...

Yazarın Tüm Yazıları