Neye inanıyoruz?

1dk okuma

SPOR toplumsal bir olay. Sadece oynayanları değil, izleyenleri değil, yan sanayindeki birçok iş kolunu dolayısıyla milyonlarca kişiyi de ilgilendiriyor. Maçların günleri ve saatleri de öyle.

Geçen hafta yazmıştım, ama Federasyon cephesinde bir gelişme olmadığı için tekrarlama gereği duydum.
Ramazan ayı içersindeyiz. Milli Takım’daki oyuncularımız toplu olarak Cuma namazı kılıyorlar. Turkcell Süper Ligi’ndeki bir çok takımda da oyuncular dini ibadetlerini yerine getiriyorlar. Ama İslam dünyası için en kutsal günlerden biri sayılan Ramazan Bayramı’nın birinci gününe lig maçları konuldu. Ve hala fikstür değiştirilmedi..
Futbol Federasyonu hangi ülkeyi temsil ediyor. Türkiye’yi. Türkiye’nin dini inançlarını özümseyebilmiş mi? Özümsemişse maçların oynanmasına o gözle mi bakıyor? Maçların oynanmaması için Noel gecesinin mi denk gelmesi gerekiyor?
Birşeyler gizli
Federasyon hemen bugün toplanıp Ramazan Bayramı’nda maç oynanma kararını iptal etmeli. Tüm maçlar tek günde oynanabilir. Milli Takım’ın programı yüzünden ya da UEFA’nın takvimi nedeniyle maçlar değişebiliyor. Birçok ülkede hafta için maç oynanıyor.
Türkiye, özellikle Marmara Bölgesi sel felaketiyle boğuşurken, insanların Allah’a en yakın olması gereken dönemlerde bayrama maç koymak neye inandığımızı da sorgulamamızı gerektiriyor.
Neye inanıyoruz? Evet biz neye inanıyoruz? Bizi yaratan Allah’ı ne kadar tanıyoruz?
Bu ülkenin geçmişini ne kadar biliyoruz? Geçmişimizde dünyanın üçte birine hükmeden koca bir imparatorluğun üstlendiği görevleri biliyor muyuz?
Neden uçakta yolculuk yaparken hava boşluğuna düşüldüğünde en koyu ateist bile dua etme ihtiyacı duyuyor? Çünkü derinliklerimizde birşeyler gizli. O gizi bulmak için manevi günleri doyasıya yaşamamız gerek.
Golden, puandan, ligden, futboldan, eğlenceden hatta yaşamdan daha öte birşeyler.
Yazarın Tüm Yazıları