DÜN yazdığım “Eğitimin Finansmanı” başlıklı yazıda Türkiye’de eğitimin finansman modelinin rasyonel olmadığını, ödediğimiz vergilerle finanse edilen eğitimin adil bir vergi toplama sistemi olmayan ülkemizde fukaranın, zenginin eğitimini finanse ettiği bir sisteme dönüştüğünü yazdım.
Ayrıca ödeme gücü olanların devlet tarafından finanse edilmesi ödeme gücü olmayanlara ayrılacak maddi payın miktarını düşürmektedir.
Bana göre: Türkiye’de eğitimin finansmanı alanında 2 önemli karar alınmak zorundadır: 1) Devletin eğitimde görevi sadece ve sadece ödeme gücü olmayan velilerin çocuklarının eğitimini finanse etmektir. 2) Devlet, özel okulları belirli alanlarda teşvik ederek üzerindeki ağır eğitim talebini mümkün olduğu ölçüde azaltmalıdır.
Bugün paralı eğitim, yarın özel okulların teşviki üzerine yazacağım. Önerilerim: 1) İster devlet, ister özel okul olsun, ilköğretim paralı-ücretli olmalıdır. Devlet sadece ve sadece ödeme gücü olmayanların çocuklarının eğitimini finanse etmelidir. 2) MEB, bütçesine göre her yıl “öğrenci başına maliyet”i “taban ücret” olarak ilan etmelidir. Öte yanda Bakanlar Kurulu her yıl çocuklarının okul ücretleri devlet tarafından karşılanacak velilerin yıllık “tavan geliri”ni tespit etmelidir. İlan edilen “tavan gelir”in üzerinde kazancı olanlar ister devlet, ister özel okul olsun, okulların tespit edeceği ücreti ödemekle yükümlü olacaktır. 3) Devlet okulları bütçelerini kendileri yaparlar, kendi ücretlerini kendileri tespit ederler. Ancak ödeme gücü olmayanların ücretlerini MEB’in tanımladığı “taban ücret” üzerinden MEB’den almak zorundadırlar. Ayrıca devlet okulları kendi bölgelerinde bulunan ödeme gücü olmayan, yıllık gelirleri “tavan gelir”in altında kalan velilerin öğrencilerini okula kabul etmek zorundadır. 4) Devlet okullarında ailelerin ödeme gücü olup olmadığı resmi belgeler dışında yönetim-öğretmenler-veliler tarafından oluşturulacak ortak bir komisyon tarafından takip edilir. 5) Bu modelde daha yüksek okul ücreti talep edebilmek için, devlet okulları eğitimin kalitesini arttırmak amacıyla özel gayret göstermek zorunda kalacaklardır. 6) Köy okulları her halükârda herkes için bedavadır. Finansman doğrudan MEB tarafından karşılanır. 7) Bakanlar Kurulu her yıl ilan edeceği “tavan gelir” için sivil-asker memurların yıllık gelirini ve toplusözleşme şartlarını yol gösterici kabul edecektir.
8) Çocuklarını özel okullara gönderecek ancak yıllık geliri “tavan gelir”in altında kalan veliler adına MEB her yıl özel okullara ilan ettiği “taban ücret” seviyesinde öğrenci başına ödeme yapar. Velilerin aradaki farkı finanse edebilmeleri için MEB, bankalar üzerinden, çeşitli eğitim kredisi fonları geliştirir, bu fonları ödenebilir hale getirmek için teşvik tedbirleri alır.
Bu model ödeme gücü olanların eğitim maliyetini devlete yük olmaktan çıkaracağı için bütçede ödeme gücü olmayanlara daha büyük bir maddi pay ayrılabilecektir. Modelin bir hedefi de özel okullarda okuyan öğrenci sayısını arttırmaktır. Bu amaçla devletin özel okullara sağlayabileceği teşvikleri yarın irdeleyeceğim.