Paylaş
ANNELER, BABALAR, GENÇLER, YAŞLILAR, GAY’LER, HETEROSEKSÜELLER KISACASI BU SATIRLARI OKUYAN HERKES... Biz, Halil İbrahim’e yapılanların haksızlık olduğuna inanıyoruz. Ve ona destek olmak istiyoruz. Onun yaşadıklarını telafi etmek mümkün değil ama en azından elinden alınan hakemliği geri verilmeli. Bu sayfalarda yazılanları okuyup, bizimle aynı fikirdeyseniz, siz de ona haksızlık yapıldığını düşünüyorsanız tıklayın destek verin. Tepkileriniz, Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı'na ve Türkiye Futbol Federasyonu'na ulaşsın... |
Köşe yazıyorsunuz...
Belki minik bir farkındalık yaratıyorsunuz...
Ama çoğunlukla, yazdığınızla kalıyorsunuz...
Değişen bir halt olmuyor...
Aynı tas aynı hamam devam...
Ama işte bazı günler...
Bugün olduğu gibi...
Acayip umutlanıyorsunuz...
Çünkü size destek olan bir sürü okurunuz olduğunu fark ediyorsunuz...
Bir gazeteci için bundan daha büyük mutluluk yok!
*
İşte budur.
Tebrik ediyorum...
Yanaklarınızdan öpüyorum...
Ve “Siz büyüksünüz!” diyorum...
Başka da bir şey diyemiyorum...
Yok, yok diyorum:
Sizinle her şey yapılır!
Sizinle her yola çıkılır!
Sizin gücünüzle her şeyin altından kalkılır!
Süpersiniz, süper...
*
Düşünebiliyor musunuz...
İki günde...
20 bin kişi...
Tekrar ediyorum...
Tam 20 bin kişi...
Eşcinsel hakem Halil İbrahim’e destek verdi.
“Onun hakkı yendi, tekrar hakemliğe dönmeli” dedi.
Yani siz dediniz...
Türkçesi:
Aranızdan 20 bin kişi, Halil İbrahim’e “Biz sana inanıyoruz. Sen haklısın kardeşim, bunlar sana kelek yaptı. Görevinin iade edilmesi için elimizden geleni ardımıza koymayacağız!” dedi.
Mail’leriniz hem hurriyet.com.tr’ye hem Adalet Bakanlığı’na hem de Türkiye Futbol Federasyonu’na da gitti.
Benim de içimin yağları eridi!
*
İnanır mısınız, “Ayşe abla, bir şey yapalım, okulda imza toplayayım mı?” diyen liseli gençlerin maillerini okudum.
“O benim de oğlum olabilirdi” diye anneleri de...
“Yurt dışında yaşıyorum, ayrımcılığın bu kadarı da artık fazla” diyenleri eşcinselleri de...
Toplumun her kesiminden, futbolla alakası olan olmayan her yaşta insan itiraz etti.
Eşcinsellerin varlığına itiraz edenler olmadı mı?
Halil İbrahim de adam mı, sapıklığı desteklemeyin diyenler...
Oldu.
Ama onlar, çoğunluğun arasında devede kulak kaldı.
Yarından itibaren, gazetede, yerim ölçüsünde yorumlarınızı yayınlamak istiyorum...
Huzurlarınızdan ayrılmadan da...
Hürriyet ve hurriyet.com.tr okurları...
Size sesleniyorum...
Sizinle gurur duyuyorum...
Eğer, Halil İbrahim, hakemliğe geri dönebilecekse, bu biraz da sizin sayenizde olacak..!
HALİL İBRAHİM DİNÇDAĞ:
Bana devam etme gücü veriyorsunuz
Hepinize tek tek teşekkürü borç bilirim
Röportajdan sonra nasıl tepkiler aldınız?
- Çok iyi tepkiler aldım... Akraba, dost, arkadaş herkes aradı... Herkes destek... Tebrik edenler, cesaretini kutluyoruz diyenler... Türkiye’nin dört bir yanındaki hakemler arıyorlar, yanımda olduklarını söylüyorlar. Eski hakemler, gözlemci arkadaşlarım duruşumu beğendiklerini belirtiyorlar. Tüm bunlar çok moral oldu bana...
Aileniz?
- Onların da hoşlarına gitmiş. Kız kardeşimle konuştum, mağduriyetimin ön plana çıkarılmasından sonra derece memnun olduklarını söylediler. Ama tabii olumsuz tepkiler de var canımı sıkan...
Ne gibi?
- Dün baktım röportajın altında yer alan yorumların yüzde 90’ı pozitif, ama arada beni üzen yorumlar da oldu. Şöyle ki, sanki ben reyting ve şöhret uğruna, ortada hiçbir şey yokken çıkmışım, “Eşcinselim” demişim. Akıl var mantık var, kim böyle bir şey yapar? Ben özel hayatımı neden el alame açıklayayım? Deli miyim? Bunun ne kadar zor, yıpratıcı bir şey olduğunun farkında değiller mi? Eşcinsellerin bile kendilerini biseksüel olarak tanımladığı bir ülkeden söz ediyoruz. Kaç kere söylemem gerekiyor: Ben kendi kendime gelin güvey olmadım. Federasyon bunu basına sızdırdığı için ben çıkıp açıklama yapmak zorunda kaldım. Üstelik böyle şöhret olmaz olsun! Trabzon’u terk etmek zorunda kaldım, İstanbul’a geldim, bir arkadaşımda kalıyorum. Halimden çok mu memnunum zannediyorlar?
Kaç televizyon kanalının, kaç gazetenin sizi aradığını söylesenize...
- Evet belki o da bir ölçü olabilir, en az 60 kişi beni aradı, 150 kişi de avukatımı. Psikoloğumu bile aramışlar, “İkna edin bize röportaj versin” diye. Eğer ben bu insanların ima ettiği kadar şöhret ve reyting peşinde olsaydım, bütün bu röportaj tekliflerine balıklama atlamaz mıydım? Basından nasıl kaçacağımı şaşırdım. Sadece bir televizyon programına çıktım ve sadece bir gazeteye röportaj verdim. Gerçi, bu da suç oldu...
Neden?
- E siz bilmiyor musunuz meslektaşlarınızı? Demediklerini bırakmadılar. Tehdit edenler, “Bize de konuşun yoksa düşmanlık ederiz” diyenler. Allah kimseyi basının eline düşürmesin! Kısacası, başıma bir sürü iş geldi. Oysa, ne şöhret ne de reyting peşindeyim, ben eski hayatımda gayet memnunum. Artık Trabzon’da radyoculuk da yapamam, çok severek yaptığım hakemlikten de el çektirildim. E ne yapsaydım, susup otursa mıydım? “Biz de haksızlıklara maruz kaldık ama kurumumuz zarar görmesin diye susma tercih ettik” diyenler var. E iyi, onlar koyun gibi sussunlar. Ben susmayacağım. Hakkımı sonuna kadar arayacağım. Gerekirse, İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağım. Bu konuda çok ciddiyim. Kaybedecek hiçbir şeyim yok ki artık. Birileri de, “Bu arkadaşımız galiba yurt dışına iltica etmek istiyor!” demiş. Hayır efendim, hiçbir yere gitmek istemiyorum! Allah’ıma şükürler olsun Türküm, Türkiye’yi seviyorum, burada kalıp ve ülkemde hakemlik yapacağım. Buna da kimse engel olamayacak. Bu ülkede hakkını arayanlar hep ezilmiştir. Yeter artık!
Federasyondan ses çıktı mı, ya da Merkez Hakem Kurulu’ndan...
- Yok, hayır. Beni aramadılar. Avukatımı da aramamışlar. Ama umutluyum... İnanıyorum ki, tekrar hakemlik yapacağım... Ben hakkımın bana geri verilmesini istiyorum. Benim gibi mağdur edilen birçok hakem var. Onlara da hakları geri verilmeli. Ve artık bu keyfi kararlara bir son verilmeli...
20 bin kişi size destek verdi, Türkiye’den ve dünyanın her yerinden, üstelik bu destek mailleri hem Federasyon’a hem Adalet Bakanlığı’na gitti...
- Evet, düşünüce inanılmaz mutlu oluyorum. Tüm o insanlar bana devam etme gücü veriyorlar. Tek tek herkese teşekkürü borç bilirim.
AVUKAT MURAT SÖYLEMEZ:
Bizi bir tek Merkez Hakem Kurulu aramadı
13 Mayıs 2009 tarihinden beri Halil İbrahim’le yaşadıklarımız, bu pazar yayınlanan röportajla farklı boyutlara ulaştı. İnanılmaz güzel tepkiler alıyoruz. Pazar gününe kadar Halil’in sadece eşcinsel olması konuşuluyordu.
Şimdi, hakemlik kariyeri de konuşulmaya başlandı.
Olması gereken de budur.
Elbette eleştirenler var. Hatta tehdit edenler. Ama biz bu yola baş koyduk, inanın sonuna kadar tüm başvurularımızı yapacağız, vazgeçmeyeceğiz...
*
Bu arada hatırlatmakta fayda görüyorum:
Halil İbrahim’ in bu sorununu biz ortaya çıkarmadık.
Bu sorunu camia içinde halletmesi gerekirken, bu safhalara taşıyan maalesef Merkez Hakem Kurulu oldu. Gerekli özeni halen gösteremiyorlar ve konu hakkında en ufak bir açıklama dahi yapamıyorlar. Bize yapılan eleştirilerden bir tanesi de onlara “muhalefet” ettiğimiz yönünde.
Halil İbrahim’in başına bütün bunlar geldikten sonra, onun hakkını aramak için yaptıklarımıza “muhalefet” etmek deniyorsa, evet biz muhalefetin en ağırını yapmak istiyoruz!
Ülkemizde endüstri haline gelen ve milyonları peşinden sürükleyen futbolda, hakemlik kurumunu bu denli ayaklar altına alanlara, her türlü platformda “muhalefet” etmeye hazırız. Sizinle burada son dönemde Türk futbol hakemliğinde yaşananları konuşsam, inanın sayfalar dolar. Ama bu konulara girmek istemiyorum.
Halil İbrahim ve tüm diğer il hakemleri için en önemli hedef, klasman hakemi olabilmektir. Bunun için sezon sonuna doğru hakemler, sınava tabi tutulurlar. Halil’e askerlik dönüşü 2,5 ay hakemlik yaptıranlar, onun eşcinsel olduğunu öğrendikten sonra ne acıdır ki, farklı tutumlara girdiler ve iş bu noktalara tam da sınav günü, geldi.
İl hakemleri için yapılacak sınavlara hazırlanan Halil’e, Merkez Hakem Kurulu’nun 29.04.2009 tarihli, “ Hakemlik Yapamaz!” kararı gösterildi ve sınava alınmadı.
11.05.2009 Pazartesi günü Halil, Futbol Federasyonu’na yazılı bir itiraz da bulundu. Biz şimdi bu yazının cevabını bekliyoruz. Bu arada oldu bittiye getirilerek, sınavlara giriş hakkı da elinden alındı.
Sebep sizce ne?
*
Futbol Federasyonu, bu sezonun başında “Herkes İçin Futbol” kampanyası başlattı. Hatta Herkes için Futbol hakemlik kursları açıldı.
Peki, Merkez Hakem Kurulu ne yaptı?
Halil in cinsel yönelimi sebebiyle hakemlik kariyerini bitirdi.
Halil bu işin peşini bırakmayınca da özel hayatı deşifre oldu.
Kasım 2008 tarihinde LİG TV’de canlı yayınlanan Futbol Gündemi Programı’nda kendisine yöneltilen soru karşısında önce gülen, hatta alaycı bir tutum sergileyen Merkez Hakım Kurulu Başkanı Oğuz Sarvan, “Eşcinsel biri hakemlik için başvurabilir ve hakemlik yapabilir, bunu engelleyen bir talimat yok” dedi. Aradan 5 ay bile geçmeden Halil İbrahim eşcinsel diye 14 yıllık hakemlik kariyerini bir kalemde siliverdiler.
Bu çelişki bile yaşananların en somut delili değil mi?
Benim müvekkilim, 14 yıldır adam gibi yaptığı hakemliğini haksız olarak elinden almak isteyenlerle bir mücadele veriyor.
Bu mücadelede yanımızda olanlara sonsuz teşekkürler!
Paylaş