Ermeniler gelirken Kürtler gidiyor

O çocuk olmayacağı varsa, PKK’lı oluyor. Özel harekatçı polisin tekme attığı, dipçik vurduğu çocuk.

Her tekme, her dipçik, her küfür, olmayacağı varsa, onları PKK’lı yapıyor. "TC’ye" öfke tohumları böyle ekiliyor.

Terörle mücadele edenler, şu çelişkiye bakar mısınız, terörist tohumları ekiyor. Yeteri kadar başka tohumlarla beslenen o çocuklar, bu tür vahşetle, daha o yaşta, iyiden iyiye bileniyor.

O polisler hiç mi ideolojik ve psikolojik eğitimden geçmiyor? Onlara sadece, vur-kır mı, öğretiliyor? Eğitimden geçiyorsa, o eğitim onları, çocuklar dahil olmak üzere, Kürtlere karşı bu kadar öfkeli mi yetiştiriyor?

Çocuğa atılan tekme Türkiye’nin her yerinde yankılanıyor.

SUSMA HAKKI

Geçen hafta çoğumuz Ergenekon’la meşgul. O sırada birileri Kürtlerin partisi, DTP ile meşgul. İki genel başkan yardımcısı, MYK üyeleri, il başkanları dahil, 51 DTP yöneticisi tutuklanıyor.

Gözaltında hepsi susma hakkını kullanıyor, kendilerini sorgulayan savcıya:

"Bize DTP ile soru soracaksınız, sorun, cevap verelim, başka bir şey bilmiyoruz."

Onların, başka şey dedikleri, DTP içinde yuvalanmış PKK ile ilgili iddialar. Polise ve savcılık iddiasına göre:

"İçeri alınanlar DTP içinde olup, ama DTP siyasetine dışardan yön verenler."

Aralarında daha önceden on, on beş yıl hapis yatanlar var. Sen, ben bilmiyor olabiliriz ama, kendi ocaklarında çoğu baba isimler.

DTP genel merkezi ve milletvekilleri, Mecliste oturma dahil, çeşitli protesto eylemlerine geçiyor.

HAZİN PROTESTO

Protesto sonunda 23 Nisan’a kadar uzanıyor.

DTP Genel Merkezi kararıyla, hiçbir DTP’li belediye başkanı 23 Nisan törenlerine katılmıyor. Cizre Belediye Başkanı hariç.

Bu çok hazin protesto. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda, üstelik Kürtlerin de yer aldığı ilk Meclis’in kuruluş kutlamasına Kürtler katılmıyor. Bu protesto ile DTP ne yapmak istiyor?

23 Nisan sizin bayramınız, bizim değil mi demek istiyor? Şimdiye kadar birlikte yaşamaktan söz eden DTP, bu protesto ile farklı bir siyasete mi kayıyor? 23 Nisanı protesto, Kürtler için artık farklı bir başlangıç mı?

Çünkü Kürtler, kitle halinde ulusal bir bayramı ilk kez protesto ediyor.

Bu sıradan ve geçiştirilecek olay değil. 51 DTP’linin tutuklanmasına itirazı çok aşan bir eylem.

Osmanlı’dan bugüne dış müdahalelere sürekli açık, kendi içinde birbirinin gözünü oymaya ayarlı, her an patlamaya hazır bir ulus, özellikle bugün müthiş bir çelişkiyi yaşıyor.

Bir zamanlar kendi yurttaşı, Ermeniler. Şimdi onların kurduğu devletle barışma adımları atıyor.

Kendi yurttaşı, Kürtler. Onlarla fena halde ve uzun süredir çatışıyor. Kim ne kadar farkında bilmiyorum, ama çatışma ivme kazanıyor, ilk kez bu ölçüde nitelik değiştiriyor.

Ankara kısır ve hiçbir işe yaramayan günlük siyaset içinde debelenmeye devam ediyor.

AKP’ye hukuk muhtırası

TÜRKİYE Barolar Birliği Başkanı ve 53 ilin baro başkanı ve hepsi hukukçu olan 13 profesör ve doçent ilan veriyor.

Dünkü Hürriyet’te "Hukuk Devleti İçin Kamuoyuna Duyuru" başlığı ile yayınlanan ilan, tam elli maddede;

1 -Nasıl günler yaşamakta olduğumuzu anlatıyor.

2 -Hukukun pek çok konuda nasıl çiğnendiğini, siyasete hiç bulaşmadan, salt hukuk kavramları içinde kalarak, herkese anlatıyor.

Son aylarda yaşadığımız olayların çoğu, ilana göre, hukuk dışı. Baro başkanları ve hukuk hocaları sözü eveleyip gevelemeden, AKP’ye müthiş bir uyarıda bulunuyor. Halen görev yapan savcı ve yargıçlara görevlerini bir kez daha hatırlatıyor.

Demokrasi çerçevesinde, hukuk içinde kalarak, bir siyasal iktidar ve uygulayıcılar ancak bu ölçüde açık, ayrıntılı ve doğrudan uyarılabilir.

İlanı okuduğunuzda, hukukun yerini inanılmaz bir keyfiliğin yer aldığı bir kez daha gözler önüne seriliyor.

Üç gün önce işsizlik ilanı, üç gün sonra hukuk ilanı. İşler bu ülkede tatsız gidiyor.
Yazarın Tüm Yazıları