12’nci dalgada sörf yapanlar

ANİDEN kayboluyor.

Ne zaman bir Ergenekon dalgası gelse, hazret toz oluyor. Bu onun 12. kayboluşu, eski ve sevdiğim deyimle, gaybubeti.

Kaç gündür özlüyorum, öfkeli bakışlarını, mangalda kül bırakmayan sözlerini arıyorum, ama yok. Ergenekon’da dalga yükseliyor, Tayyip Erdoğan’da dalga duruluyor ve kayboluyor.

Ergenekon dalgalarını medya açısından topladığımızda, ortaya çıkan fotoğraf, sanıyorum, AKP’ye keyif veriyor.

Önce Kanal Biz, patronu Tuncay Özkan. Ardından ART, patronu Mustafa Özbek. Son olarak Kanal B, patronu Prof. Dr. Mehmet Haberal. Anılan kanalların ortak yanı, AKP’ye muhalefet. Anılan patronların ortak yanı, Ergenekon sanığı.

Tesadüfe bakın.

DÖRT SORU

Bir başka tesadüf AKP’nin oy deposuyla bağlantılı.

1-AKP’ye en çok kim oy veriyor? Eğitim düzeyi düşük olanlar.

2-Eğitim düzeyi düşük olanlar arasında en çok kimler var? Kadınlar.

3-Göz altına alınan Tijen Mergen hangi kurumun başında? Baba Beni Okula Gönder kampanyasının başında.

4-O kampanyanın amacı ne? Özellikle kızların eğitime kavuşması.

Demek ki, Baba Beni Okula Gönder, kampanyası en çok AKP’yi tehdit ediyor. Kızlar, geleceğin kadınları ne kadar eğitimsiz kalırsa, AKP o kadar kazançlı. Ne kadar okullu olurlarsa, AKP o kadar zararlı.

Tesadüfe bakın.

ÇYDD’Yİ ÇÖKERTMEK

Ergenekon’da 12. dalga eğitim dalgası.

Bu dalga rektörler ve öğretim üyelerinin yanı sıra, Baba Beni Okula Gönder, kampanyası ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne (ÇYDD) çarpıyor.

ÇYDD eğitim alanında en büyük sivil toplum örgütlerinden biri. Farklı bir bakışla, ÇYDD:

-Fethullahçıların alanına giriyor. Işık Okulları ile rekabet ediyor.

-Taze dimağların cemaat okulları elinde körelmesine izin vermiyor.

-Çağdaş eğitim vererek Fethullahçıların önünü kesmeye uğraşıyor.

ÇYDD şimdi darbeci olmakla, terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyor. ÇYDD yurt çapında çökertilmek isteniyor.

Tesadüfe bakın.

TELEFONLAR

Gözaltına alınanların telefonları büyük olasılıkla bir süredir dinleniyor. Gözaltına alınanlara telefonlarda adı geçenlere yönelik, "o kim, bu kim" sorularının arkasında, dinlenen telefonlar yatıyor.

Telefon dinleme hayatımızın parçası. Bir ara, insanlar telefonlarda konuşurken, dikkatli olmaya özen gösteriyor. "Ne olur, ne olmaz" kaygısıyla.

Şimdi makaralar boşalıyor, doktor ne yerse yesin dedi, hesabı, kimsenin dinlemeyi iplediği yok. Çünkü, dikkat bir şey ifade etmiyor.

Bir eğitim derneğinde çocukların okuması için çırpınan, sivil toplum hareketine sosyal amaçla katılan kadınlara, terör örgütü üyesi, muamelesi çekmek, eski deyimle, her türlü izahtan vareste, yani açıklama dışı.

Aramaya geldiğinde, polisin elindeki kağıtta, Ergenekon Terör Üyesi yazıyor. Üye mi, değil mi, daha hukuken kanıtlanmış değil, ama öyle yazıyor.

Tesadüfe bakın.

AKP’den 2.5 puan daha gitti

BİZE teğet geçen ekonomik kriz rekor üstüne rekor kırıyor. Üretimde düşüş, milli gelirde azalma, her sektörde gerileme ve en acı fatura:

3 milyon 650 bin kişi işsiz. Geçen yıla göre, işsizler ordusuna bir milyon kişi daha katılıyor. İşsizlik oranı yüzde 15.5.

CHP milletvekili İlhan Kesici’nin deyimiyle, küçük kıyamet. İşi olan bir kişinin işini kaybetmesi. Bir iktidarı en çok yıpratan olgu.

Yüzde 15.5 genel işsizlik oranı. Kentlerde aynı oran daha yüksek, yüzde 17.2. Kentlerde yaşayan her altı kişiden biri işsiz. Genç nüfusta ise, iyice yüksek, 27.9. Genç, kentli ve işsiz. Pimi çekilmiş bomba gibi.

Korkutan rakamların öteki boyutu AKP’nin ödeyeceği siyasal fatura.

Son işsizlik oranı ile AKP’nin yerel seçimde aldığı oy oranı istatistik yöntemle harmanlandığında, AKP 2.5 puan daha kaybediyor, yüzde 36.5’a düşüyor.

Bu teorik bir hesap. Ama, işsizlik teorik değil.
Yazarın Tüm Yazıları