BEŞİKTAŞ, yanlış bir yola girdi ve 45 dakika inatla aynı yolda boşuna nefes tüketti.
Gençler’in üzerine göbekten gitmek ve golü kalabalık bir bölgede aramak, gereksiz harcanan bir zaman dilimiydi. Böyle bir yanlıştan dönmenin kolayı vardı. Öncelikle, kanatları kullanarak bu sıkıntıdan kurtulabilirdi. Üstelik, aynı bölgeden taşıyacağı toplarla ağır tempoya hız ve çabukluk da getirebilirdi. Zaman zaman İbrahim Üzülmez’in sol kanat bindirmeleri Beşiktaş’ı rakip kaleye taşıdı. Ancak bu, tek kolla boğuşmak gibi bir şeydi. Benzeri bir canlılığı sağ kanada da taşımalıydı. Beceremediler bunu... Ekrem Dağ, oyunun ofansif yönünde donuk kaldı. Sağ kanadı bazen Tello kullandı. Aklına gelirse Delgado şansını bu bölgede denedi. Ancak, her ikisi de bir kanat adamı gibi davranamadı.
* * *
YİNE ilk 45 dakikada Bobo-Nobre ikilisi birbirinden uzak ve kopuk oynadılar. Böyle oynamanın sıkıntısını da Beşiktaş çekti.
Birlikte rakip savunmanın üzerine yürümeleri daha sağlıklı bir hücum etkinliği yaratırdı. Özellikle Bobo, Nobre’nin uzağında kaldı.
Oyun süresince, Beşiktaş’ın hırs ve kazanma duygularını sahaya yansıtacak dakikaları bekledim.
Ve bir ara değişik bir düşünceye yöneldim. Gençler’in sinsi oyun planından tedirgindi Beşiktaş...
Belki de bir kontratak golünden çekiniyordu. Rakibin üzerine giderken bile bir gözü arkadaydı.
* * *
BÖYLE bir düşünceden kurtulmalıydı Beşiktaş. Kurtulmak için de uzun bir zaman dilimini harcamanın hiç gereği yoktu. İkinci yarıda kanatları kullanarak oyunu rakibin üzerine yıkarken geç de olsa bunu anladılar.
Denizli’nin Delgado ve Nobre’yi oyundan alması normaldi. Ama 62. dakikaya kadar beklemesini pek çözemedim. Holosko ve Yusuf Şimşek’li Beşiktaş’ın bir anda nasıl çehre değiştirdiğini... Ve gerçek kimliği ile nasıl kucaklaştığını gördüm.
Ve Holosko’nun Beşiktaş’ı gol bölgelerine en kolay taşıyacak isim olduğunu önce Ernst’e attırdığı golde... Daha sonra da kendi attığı 3. golde yaşadım. Gençler maçı, Beşiktaş için farklı bir oyundu. Ve farklı kazanarak haftaya gideceği Sivas deplasmanı için moral depoladı. Bir gerçeği kolayca yakaladım. Hücum düşüncesi Beşiktaş’a en uygun kostümdür. Ve dün gece bu kostümü oyunun 2. yarısında giydi. Herkes gibi dikkatle baktım, ne de güzel yakıştı.