Deve ve terlik

ÜÇ Sosyalleşmekten kaçınma...

DÖRT Türbanlı bir eş...

BEŞ Kendini anlatmayı ayıp sayma ve reklamdan kaçınma...

ALTI Badem bıyık...

YEDİ Giyim kuşamda özensizlik...

Hemen söyleyeyim:

Türk Hava Yolları’nın başındaki isim Temel Kotil, "tipik bir AKP bürokratı"dır...

* * *

Temel Kotil, parlak bir eğitim geçmişine sahip...

Mesleki tecrübesi gayet sağlam...

Çok çalışıyor...

Başındaki şirketin kár etmesini sağladı...

THY’nin kalite sorununu çözdü...

Fakat...

"Tipik AKP bürokratı" olarak Temel Kotil’in bir sorunu var...

Sağ olsun, kendisi biraz derbederdir...

Tamam...

İşine konsantredir, çok çabalamaktadır, gece gündüz dememektedir, başarılara imza atmaktadır...

Ama dediğim gibi, biraz derbederdir...

Genel müdürlüğü döneminde meydana gelen "apronda deve kesilmesi" skandalı, dünya havacılık tarihine geçecek nitelikte bir skandaldı...

"Hac dönüşü terlikli fotoğraf" ise Türk bürokrasi tarihine geçmiştir...

Hele o fotoğraftaki "üç adım geriden gelen türbanlı eş" görüntüsü, laik yaşam tarzına inananların tüylerini diken diken etmeye yetip de artmıştır...

* * *

Ben "AKP tipi bürokrat"ın derbederliğine dair yazılar yazdım...

Hatta "Toparla kendini Anadolu çocuğu" başlıklı manifestolar bile kaleme aldım...

Yani bu durumu en fazla eleştirenlerden biriyim...

Fakat...

Trajik uçak kazasının ardından...

Olaya "Apronda deve kesen zihniyetten başka ne beklenir ki" ya da "Hacdan gelirken ayaklarında plastik terlikler, darmadağınık bir kıyafet, iki metre arkasından yürüyen bir eş ve THY’nin Genel Müdürü... Sonuçta tabii ki kaza olur" diye yaklaşmayı da fazla insafsızca buluyorum...

Daha kazanın nedeni tam olarak saptanamamış...

"Bir ihmal mi var mı?" meselesi açıklığa kavuşmamış...

Böyle bir durumda...

Uçak kazası ile "genel müdürün derbederliği" arasında nasıl bir paralellik kurulabilir ki?

Hem unutmayalım ki:

Gayet modern, gayet şık, gayet Batılı genel müdürler zamanında da Türk Hava Yolları’na ait uçaklar düşüyordu...

Türkiye’de güzel şeyler de oluyor

BİR Çelimsiz bir kız olan Yıldız, koca imparatorun plastik tahtını yerle bir etti... İbo Şov yayından kalktı... Yani Yıldız’ı pez...nklerin elinden kurtaran İbo, Yıldız’ın elinden kurtulamadı... Elleriniz dert görmesin ATV yetkilileri...

İKİ Vehbi Koç Onur Ödülü’nün, çeşitli projelerle tam 36 bin kız çocuğunun eğitimine katkı sağlayan Türkan Saylan’a verilmesi...

ÜÇ Başbakan Erdoğan’ın, Deniz Feneri konusunda ilk kez, "Tanıdığımız insanlar kavun değil ki koklayalım... Yaptılarsa cezalarını görürler" diyerek araya "mesafe" koymayı başarması...

DÖRT Fehmi Koru’nun "yerinizde gözüm yok" diye yazarak Doğan Grubu’nda yazıp çizen herkesin derin bir oh çekmesine yol açması...

Yazık oldu Abdullah Bey’e

BU kadar da etkisiz bir pozisyonda kalacağını ben bile tahmin etmemiştim...

Ahmet Necdet Sezer zamanında herkesin dikkat merkezi olan "Çankaya", şimdi bir tür "sosyal faaliyet alanı" oldu çıktı...

Artık hiçbirimiz oraya dikkat kesilmeye gerek bile duymuyoruz...

Zaten Abdullah Bey de işi tamamen sosyal faaliyetlere kaydırmış durumda...

Afrika’da çita seviyor... Güneri Bey’in programında "Gesi Bağları" türküsünü söylüyor... Çankaya’da kültür sohbetleri yapıyor...

Oysa Çankaya’ya çıkmasaydı...

Bugün Başbakan Tayyip Erdoğan’a "Biraz sakin ol" falan diyebilecek tek adam konumunda olacaktı...