Bir açılım da AKP yapsın

BİR: Getto psikolojisini terk etsinler...

İKİ: Bürokrat atamalarında çaktırmadan ya da çaktırarak uyguladıkları, "İlle de eşi türbanlı olacak" kriterinden vazgeçsinler... Mesela sırf şan olsun diye şöyle önemlice bir makama "süper laik bir bürokrat" atasınlar...

ÜÇ: Gazeteci düşmanlığına paydos desinler... "Kürsüden gazeteci azarlama" eylemlerine son versinler... Tahammüllü olsunlar... Eleştiri yapan adamın adının üstünü çizmesinler...

DÖRT: "Pompalı tüfek" açıklaması için küçük bir özür dilesinler...

BEŞ: Yüzler yeniden AB’ye dönsün...

ALTI: Alevi taleplerine kulak tıkamayı bıraksınlar...

YEDİ: Yaşam tarzlarının çeşitliliğine saygı göstersinler... Muhafazakár yaşam biçimine abanmasınlar...

SEKİZ: Hem iş dünyasıyla, hem de emek dünyasıyla barışmayı denesinler...

DOKUZ: Kürt sorununun çözümü için "bir adım ileri / iki adım geri" atmayı bir tarafa bıraksınlar...

ON: "Ne iyi oldu da mübadele oldu" diyen Bakan’a mesafe koysunlar...

ON BİR: "Kriz geliyor, önlem alınsın" diyen işadamına "ekonomik münafık" muamelesi çekmekten kaçınsınlar...

ON İKİ: Üç beş oy fazla alacağız diye İslami faşistlik yapan lümpen gazetenin temsilcilerini uçaklarına alıp okşamasınlar... Bu desteğe tenezzül etmesinler...

ON ÜÇ: Eski mücahitlerden kırpıp kırpıp yeni müteahhitler yaratma operasyonuna son versinler...

Ekabir oldular

ESKİDEN...

Varoşlardan çıkmazlardı... Apartmanları bile örgütlerlerdi... 70 yaşındaki hacı amcalar elektrik direklerine parti afişi asarlardı... Türbanlı kadınlar propaganda için kapı kapı dolaşırlardı... Egolarını alt etmişlerdi... Her seçimde "Bu sefer tamam inşallah" diye dualar ederlerdi... Adaylık yarışına girmeyi ayıp sayarlardı... "Hadi" dendiğinde mobilize olan binlerce inanmış taraftara sahiptiler... Haftalar süren kurslarda "sandık başı görevlisi" yetiştirirlerdi... Örgüt binalarının ışıkları sabahlara kadar sönmezdi...

* * *

VE BUGÜN...

Artık oyları çantada keklik sayıyorlar... Varoşları Gürsel Tekin’e terk ettiler... Teşkilat binalarının kapısını artık sadece iş arayan vatandaşlar çalıyor... Parti içinde herkes birbirinin kuyusunu kazıyor... Kulis yapmak milli spor haline geldi... Afişler paralı elemanlara astırılıyor... Her düzeyde egolar savaşı yaşanıyor... "Tamam inşallah" unutuldu, "Tamam" deniliyor ve geçiliyor... Sandık başı görevlisi yetiştirmeye bile lüzum duymuyorlar... Aday olmayı kazanmakla eşanlamlı gördüklerinden, seçilmeye değil, bir biçimde aday olmaya kilitlenmiş durumdalar... Kısacası son durum şudur: "Kibir ki en çok yakışandır onlara."

DÜZELTME

DÜNKÜ "Bir Erkek Köşe Yazarının İtirafları" başlıklı yazımda yer alan "...hayran kalmamak dışında yapacak başka bir şey yoktu..." cümlesi, "...hayran kalmak dışında yapacak bir şey yoktu" şeklinde olacaktı...

Sanırım alengirli cümle kurma hevesimin kurbanı oldum...

Düzeltir, özür dilerim...
Yazarın Tüm Yazıları