Klor kokuyorsa dikkat
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Haziran 23, 2010 16:52
Mühendisler uyarıyor. Havuzdaki suyun rengi 'su rengi'nde değilse ve klor kokuyorsa kesinlikle içinde yüzülmemeli.
Bodrum Kimya Mühendisi Said Güllüoğlu, havuza giren kişilerin karşılaştığı risklere dikkati çekerek, havuzlarla ilgili Sağlık Bakanlığı'nın getirdiği çok ciddi uygulamalar ve denetimler olduğunu ancak kontrol aşamasında ciddi sıkıntılar bulunduğunu söyledi.
Güllüoğlu, mesleği gereği havuz kimyasallarının ne kadar ciddi olduğunu bildiğini ifade ederek, birikimlerini kamuoyuyla paylaşmak için kitap yazmaya karar verdiğini söyledi. “Havuz, Çocuk ve Dezenfeksiyon” isimli kitabını Bodrum'da tanıtan Güllüoğlu, “Doktorlar eşimi hamilelik döneminde havuzda egzersizlere teşvik ettiler. Fakat havuzların insan sağlığını çok tehdit eden unsurları vardı. O yüzden sadece eşim değil herkesin bilinçlenmesi için bu kitabı yazmaya karar verdim” dedi.
Havuz denetimlerine dikkat edilmeli
Havuzlar konusunda Sağlık Bakanlığının getirdiği çok ciddi uygulamalar ve denetimler olduğuna işaret eden Güllüoğlu, "Fakat kontrol aşamasında ciddi sıkıntılar var. Sağlık Bakanlığı'nın yayımladığı genelgelerle havuz ve dezenfeksiyon konusunda çok ciddi kurallar geldi ama bunların uygulama noktasındaki sıkıntılar havuzlarımızı çok riskli noktalara getiriyor. Denetimlerin çok ciddiye alınması ve mutlaka yapılması gerekiyor. Görevliler bu denetimleri beklemeden kendileri kullandıkları havuzun raporlarını, kimyasal analiz sonuçlarını uygulamacılardan istesinler. Bu konuda bilinçlensinler” diye konuştu.
Havuz kullanıcıların çok dikkatli olması gerektiğini ifade eden Güllüoğlu, bütün havuzların aynı temizlikte olmadığını belirtti. Havuzdaki suyun "su renginde" olması ve klor kokusu olmaması gerektiğine dikkati çeken Güllüoğlu, şu bilgileri verdi:
Türkiye'de 200 binden fazla havuz var
“Türkiye'de 200 binin üzerinde havuz olduğu tahmin ediliyor. Havuz işi yapan firma sayısı da binin üzerinde. Sağlık Bakanlığı yayımlamış olduğu genelgede havuza kimyasal verecek olan kişilerin mutlaka bir eğitimden geçirilmesini istiyor. Bu eğitim en az 30 saat. Bunun 20 saati teorik, 10 saati de pratik olmak üzere yapılmasını istiyor. Maalesef istenildiği gibi olmuyor.”
Pratisyen Dr. Metin Oktay Subaşı ise havaların ısınması ve okulların tatile girmesiyle çocukların havuzlarda büyük risklerle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Havuz kimyasallarının ciltte bir takım tahrişlere ve reaksiyonlara, hatta kansere dek bir takım hastalıkları oluşturma riski taşıdığını belirten Subaşı, “Kullanıcıların, kullandıkları havuzun iyi dezenfekte edilip edilmediği konusunda sorumlu kişilerden bilgi almaları gerekiyor. Havuza girmeden önce ve havuzdan çıktıktan sonra mutlaka duş almaları lazım” diye konuştu.
Subaşı, virüs enfeksiyonları, bakteriyel enfeksiyonlar ve parazit hastalıklarının havuz suyu yutarak veya cilde temas ile oluşabildiğini kaydederek, “Havuz kullanıcıları lütfen havuz suyunu yutmasınlar, ağızlarına almasınlar. Özellikle 3 yaşın altındaki çocuklar için çok daha büyük risk var. Zira onlar havuzun etkilerine karşı daha duyarlılar. Bir de henüz tuvalet eğitimi almamış oldukları için hem havuzu enfekte etmek, hem de kendilerinin bu enfeksiyonu almaları açısından büyük bir riske sahipler” dedi.
Güllüoğlu, mesleği gereği havuz kimyasallarının ne kadar ciddi olduğunu bildiğini ifade ederek, birikimlerini kamuoyuyla paylaşmak için kitap yazmaya karar verdiğini söyledi. “Havuz, Çocuk ve Dezenfeksiyon” isimli kitabını Bodrum'da tanıtan Güllüoğlu, “Doktorlar eşimi hamilelik döneminde havuzda egzersizlere teşvik ettiler. Fakat havuzların insan sağlığını çok tehdit eden unsurları vardı. O yüzden sadece eşim değil herkesin bilinçlenmesi için bu kitabı yazmaya karar verdim” dedi.
Havuz denetimlerine dikkat edilmeli
Havuzlar konusunda Sağlık Bakanlığının getirdiği çok ciddi uygulamalar ve denetimler olduğuna işaret eden Güllüoğlu, "Fakat kontrol aşamasında ciddi sıkıntılar var. Sağlık Bakanlığı'nın yayımladığı genelgelerle havuz ve dezenfeksiyon konusunda çok ciddi kurallar geldi ama bunların uygulama noktasındaki sıkıntılar havuzlarımızı çok riskli noktalara getiriyor. Denetimlerin çok ciddiye alınması ve mutlaka yapılması gerekiyor. Görevliler bu denetimleri beklemeden kendileri kullandıkları havuzun raporlarını, kimyasal analiz sonuçlarını uygulamacılardan istesinler. Bu konuda bilinçlensinler” diye konuştu.
Havuz kullanıcıların çok dikkatli olması gerektiğini ifade eden Güllüoğlu, bütün havuzların aynı temizlikte olmadığını belirtti. Havuzdaki suyun "su renginde" olması ve klor kokusu olmaması gerektiğine dikkati çeken Güllüoğlu, şu bilgileri verdi:
Türkiye'de 200 binden fazla havuz var
“Türkiye'de 200 binin üzerinde havuz olduğu tahmin ediliyor. Havuz işi yapan firma sayısı da binin üzerinde. Sağlık Bakanlığı yayımlamış olduğu genelgede havuza kimyasal verecek olan kişilerin mutlaka bir eğitimden geçirilmesini istiyor. Bu eğitim en az 30 saat. Bunun 20 saati teorik, 10 saati de pratik olmak üzere yapılmasını istiyor. Maalesef istenildiği gibi olmuyor.”
Pratisyen Dr. Metin Oktay Subaşı ise havaların ısınması ve okulların tatile girmesiyle çocukların havuzlarda büyük risklerle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Havuz kimyasallarının ciltte bir takım tahrişlere ve reaksiyonlara, hatta kansere dek bir takım hastalıkları oluşturma riski taşıdığını belirten Subaşı, “Kullanıcıların, kullandıkları havuzun iyi dezenfekte edilip edilmediği konusunda sorumlu kişilerden bilgi almaları gerekiyor. Havuza girmeden önce ve havuzdan çıktıktan sonra mutlaka duş almaları lazım” diye konuştu.
Subaşı, virüs enfeksiyonları, bakteriyel enfeksiyonlar ve parazit hastalıklarının havuz suyu yutarak veya cilde temas ile oluşabildiğini kaydederek, “Havuz kullanıcıları lütfen havuz suyunu yutmasınlar, ağızlarına almasınlar. Özellikle 3 yaşın altındaki çocuklar için çok daha büyük risk var. Zira onlar havuzun etkilerine karşı daha duyarlılar. Bir de henüz tuvalet eğitimi almamış oldukları için hem havuzu enfekte etmek, hem de kendilerinin bu enfeksiyonu almaları açısından büyük bir riske sahipler” dedi.