Güncelleme Tarihi:
Ankara Üniversitesi (AÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Barbaros Çetin, Türkiye'de yüzlerce kişinin kene ısırmasıyla bulaşan lyme hastası olduğunu, ancak bunların birçoğunun hastalığını bilmediğini savunarak, “Kendini, MS (multipl skleroz), romatizma hastası, felç geçirmiş zannedenlerin bazıları lyme olabilir” dedi.
Çetin, ABD'deki Lyme kasabasında 1975 yılında üniversite gençliğinde eklem ağrıları, görme bozukluğu, iştahsızlık gibi belirtiler ortaya çıktığını, yapılan araştırmada “lyme” adı verilen hastalığa neden olan bakterinin keneler aracılığıyla insanlara geçtiğinin belirlendiğini söyledi.
Lyme 117 ülkede var
Hastalığa, “Ixodes Ricinus” adlı kene türünün neden olduğunu ifade eden Çetin, Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 117 ülkede lyme hastası olduğunu, 63 ülkede lymenin endemik olarak bulunduğunu, hastalığın artık dünyadan silinmesinin mümkün olmadığını vurguladı.
Türkiye'de şu ana kadar 22 ilde lyme vakası saptandığını dile getiren Çetin, “Bu hastalığa neden olan bakteri o kadar tehlikeli ki genetik olarak diğerlerinden 50 kat daha kuvvetli. Hücrenin içine girip kendini gizliyor. Doktorlar bu hastalığın belirtileriyle gelen hastalara iyi tetkik yapmadıkları takdirde 'hastalık hastası' olduklarını söyleyebiliyor. Çünkü bu bakteriyi ortaya çıkarmak oldukça güç. Bakteri o kadar tehlikeli ve iyi kamufle oluyor ki tespiti için birçok test yaptırmak gerekebiliyor” diye konuştu.
Lymenin, bütün vücudu sarabilen bir hastalık olduğuna dikkati çeken Çetin, “Keneden geçerek lymeyi yapan bakteri, zaman içerisinde bütün organlara yayılıp yerleşebiliyor. Uzun yıllar kendisini saklayabiliyor, ardından da aktif hale geçebiliyor. Bulunduğu organı bir anda felç edebiliyor. Yani sizi öldürmüyor, süründürüyor” dedi.
Türkiye'de sayısı 10 binlerle ifade edilen MS (multipl skleroz) hastası bulunduğuna dikkati çeken Çetin, şöyle devam etti:
“MS hastalığı vücudun bağışıklık sistemiyle alakalı. İnsanlar hayatları boyunca kendilerini yarım insan gibi hissediyorlar. Lyme bakterisinin de bağışıklık sistemine karşı korkunç bir gücü var. Bağışıklığı korkunç bir baskı altında tutuyor. Siz kendinizi halsiz zannediyorsunuz. Psikolojiniz bozuk geziyorsunuz. Konuşma güçlüğü, görme problemleri yaşıyorsunuz. Hareketleriniz kısıtlanıyor. Bazen bir bacağınızda bakteri çoğaldığında kendinizi sakat hissediyorsunuz. Ondan sonra aylarca yatalak olabiliyorsunuz. Ta ki o hastalığı teşhis edip tedavi başlayana kadar. O yüzden MS'e çok benziyor.”
Lyme'de tedavi olasılığı yüksek
Türkiye'de yüzlerce insanın, kene ısırmasının ardından bulaşan Lyme hastası olduğunu, ancak bunların birçoğunun hastalığını bilmediğini savunan Çetin, “Kendini, MS, romatizma hastası, felç geçirmiş zannedenlerin bazıları lyme olabilir. ABD'de son yapılan bir araştırmaya göre MS hastalarının yüzde 30'unun aslında MS değil lyme olduğu ispatlandı” diye konuştu.
Özellikle MS sanılıp ona göre tedavi edilmeye çalışılanlarla lyme hastalarının farklı yöntemlerle tedavi edilmesinin önemini vurgulayan Çetin, “İki hastalığın tedavi yöntemleri çok farklı. Lymede çok geliştirilmiş 2 çeşit antibiyotik kullanılıyor ve tedavi olasılığı da yüksek” dedi.
Sağlık Bakanlığının lymenin teşhisi konusunda laboratuvarlar kurması gerektiğini savunan Çetin, “Hıfzıssıhhada lyme testi yapılan bir laboratuvar ile bir iki özel hastane var ama özellikle devletin bu işe el atması, en azından büyük şehirlerde bu konuyla ilgili laboratuvarlar kurması gerekiyor” diye konuştu.
Pikniğe giderken astronot gibi giyinin
Prof. Dr. Çetin, keneyle bulaşan ve herkesçe bilinen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının da artık Türkiye'nin yüzde 90'ında görüldüğünü dile getirerek, “Plajlarda bile görüldüğü rapor ediliyor. Hayvanlar, kuşlar, her türlü canlı keneyi taşıyabiliyor. Uçakta bile bir doçent arkadaşımıza kene yapıştı. Keneler her yerde olabiliyor. Piknikçiler artık pikniğe gitmeyin. Gidiyorsanız astronot, arıcılar gibi giyinin” ifadelerini kullandı.