İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 21, 2009 12:10
EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Çağrı Büke, Türkiye'deki domuz gribi vakalarının giderek artacağını; gelen ilk parti aşının Sağlık Bakanlığı'nca belirtilen sağlık kuruluşlarınca en riskli gruplara yapılacağını söyledi.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı tarafından düzenlenen ‘Domuz Gribi ve Nasıl Korunuruz’ adlı konferans gerçekleştirildi. Prof.Dr. Yusuf Vardar Kültür Merkezi (MÖTBE) Konferans Salonu'ndaki konferansta konuşan Prof.Dr. Çağrı Büke, domuz gribinin ilk önce domuzlardan, domuz yetiştiricilerine bulaşarak ortaya çıktığını ifade ederek, bu virüsün insandan insana 1-2 metre uzaklıktan bulaşabileceğini belirtti.
Prof.Dr. Büke, ‘A H1N1 2009’ adını verdikleri bu virüsün yeni bir tür olduğunu ve bu tip salgınların 10-40 yılda bir gelişerek toplumları yüzde 30 ile yüzde 50 arasında etkilediğini açıklayarak, domuz gribinin doğrudan temas ve solunum yoluyla, virüs bulaşan ellerin yıkanmadan göze ve burna teması ile ve havada asılı kalan influenza virüslerinin solunmasıyla bulaştığının altını çizdi.
Hastalığın belirtilerinin mevsimsel grip ve kuş gribi ile çok benzerlik gösterdiğine değinen Prof.Dr. Büke, domuz gribinin diğer griplerden farklı olarak ishal, kusma ve karın ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıktığını söyledi. Yapılan araştırmalarda virüsten en çok etkilenenlerin akciğer, kalp ve şeker hastaları, 0-6 ay arası bebeğe sahip ebeveynler ve bebek bakıcıları, 10 yaşına kadar çocuklar ve obezler olduğu rakamsal verilerle ortaya konulduğunu aktardı.
Prof.Dr. Çağrı Büke, toplumsal ve bireysel önlemlerle, hastalığın belirti gösterdiği ilk 24-36 saat içerisinde antiviral ilaç kullanımı, el temizliği, kapalı ortamların havalandırılması ve güneşlendirilmesiyle korunulabilineceğini anlattı.