Paylaş
Şevket Pamuk başkanlığındaki seçici kurul şu isimlerden oluşuyordu: Fikret Adanır, Edhem Eldem, Suraiya Faroqhi, Eric J. Zürcher. Zeynep Çelik, ödül konuşmasında, arkadaşlarına ve ailesine teşekkür etti ve şunları söyledi:“Mimarlık tarihinin genişlemesi, esnekleştirilmesi, beklenmeyen yönlere çekilmesi, kritik bakışlarla yaklaşılması açısından benim neslimin hatırı sayılır bir yeri var. Ben de bu akımın bir parçası olmaktan hatırı sayılır bir onur duyuyorum. Çalışmalarımın getirdiği özel bir katkı, kültürlerarası ilişkilerin altını çizmek olmuştur. Geç devir Osmanlı imparatorluğunun hep Batı’ya mal edilen modernitenin önemli bir parçası olduğunu ortaya koyduğumu sanıyorum. Bu artık gayet kabul edilen bir fenomen.”
Beni, konuşmasından en etkileyen cümlesi, hocası Prof. Dr. Doğan Kuban’ın söylediğini bize iletmesiydi.
Bir yapının önünde durduklarında bakın Kuban ne demiş?
“Bu taşı okşayın, okşayarak sevin.” Sevgisiz başarı olamayacağını simgeleyen hoş bir hoca öğüdü. Zeynek Çelik için hazırlanan kısa tanıtma videosunda, Ayşe Buğra ile Orhan Pamuk konuştu. Zeynep Çelik, çalışmalarında mimari ile kentin özelliğine, mimariyi biçimlendiren siyasal öğelere de değindi. Konuşmalardan sonra, flüt sanatçısı Bülent Evcil ve arpist İpek Mine Sonakın konseri vardı.
***
ZEYNEP ÇELİK kimdir?
Prof. Dr. Zeynep Çelik, son otuz yılda Osmanlı kent, kültür ve zihniyet tarihine hayranlık uyandıracak derecede zengin katkılarda bulunmuş, bunu yaparken de Osmanlı tarihçiliğinin sıklıkla mahkûm olduğu içe kapanıklığı kırarak çok daha geniş bir çerçeveye açılmasını sağlamış olan bir tarihçidir.
Çelik’in akademik dünyada geniş bir çevre tarafından tanınmasını sağlayan ilk çalışması, 1986 yılında yayınlamış olduğu Değişen İstanbul, (The Remaking of Istanbul: Portrait of an Ottoman City in the Nineteenth Century) başlıklı incelemesi olmuştur. Tanzimat’tan itibaren Osmanlı payitahtının Batılılaşmanın nüfuzu ve ivmesiyle dönüşümünü konu alan bu çalışma, o dönemin Osmanlı tarihçiliğinde henüz gelişmemiş olan şehir tarihçiliğinin ilk ciddi ve sistematik eseri niteliğindedir. Bu öncülüğün en somut işareti, söz konusu kitabın bugün hâlâ temel bir eser olarak zikredilmesi ve alıntılanmasıdır. Türkiye’deki bilimsel çevrelerin ağırlığının bir tezahürü olarak bu özgün çalışma Türkçeye ancak on sene sonra kazandırılmış ise de gecikmeli de olsa bu yayın hak ettiği yeri almış, İstanbul tarihiyle ilgilenen her kişinin temel referansları arasında yerini almıştır.
Zeynep Çelik’in İstanbul konusunda mimari ve şehircilik tarihi ağırlıklı bu önemli çıkışından sonra el attığı yeni ve verimli alan, Edward Said’in 1978 yılında meşhur Oryantalizm kitabıyla sosyal bilimler ve eleştirel kültür çalışmalarına taşıdığı oryantalizm ve bu ideolojinin Osmanlı İmparatorluğu’ndaki yansımaları olmuştur.
Zeynep Çelik’in Türkçeye çevrilmiş kitaplarının adlarını yazıma aldım, umarım ödül bu değerli kitapları okumamıza vesile olur.
İmparatorluk, Mimarlık ve Şehir: Fransız-Osmanlı Karşılaşmaları, 1830-1914, SALT.
Tarihe Hücum: Osmanlı İmparatorluğu’nda Arkeolojinin Hikâyesi, 1873-1925, SALT.
Şehirler ve Sokaklar, Kitap Yayınevi. Şark’ın Sergilenmesi, Türk Tarih Vakfı.
Değişen İstanbul, Türk Tarih Vakfı.
Paylaş