Unutulmayan hoca Behçet Necatigil

HEPİMİZİN hayatını etkileyen öğretmenler vardır. Çoğu bizim çocukluğumuzu, gençliğimizi yönlendirirler, sanırım bu adlar arasında en unutulmazlarından biri, iyi şair Behçet Necatigil’dir.

Kişiliğiyle, öğrencilerine yaklaşımıyla, onlara edebiyatı sevdirmekle efsane adlar listesinin başına geçti.

Bana öğretmenlik yapmadı, ama birçok dostum edebiyatçı olma gücünü ondan aldı.

O öğrencilerden biri de, eski dostumuz, Behçet Necatigil’in öğrencilerinden, eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk’tür.

Küçük ama hocasına saygıyı en içten biçimde dile getiren Türk’ün kitabının adı; Şair ve Öğretmen Kimliğiyle Behçet Necatigil. (*)

Hikmet Sami Türk
kitabında, Kabataş ve Behçet Necatigil ilişkisini şöyle özetliyor:

"Necatigil’in hayatında Kabataş Erkek Lisesi’nin özel bir yeri vardır. Ortaokul öğreniminin büyük bölümü ile lise öğreniminin tamamını Kabataş Lisesi’nde gördüğü gibi, öğretmenlik mesleğinin en uzun dönemini de orada geçirmiştir."

Evler kitabı çıktığında ben de onunla bir edebiyat matinesinde tanışmış, sonra da lisede ziyaretine gitmiştim.

* * *

1952 - 1955
yılları arasında Kabataş Lisesi’nde çıkarılan Dönüm Dergisi’nin adını Necatigil koymuştur.

Benim de katıldığım bir sempozyumda, Türk o derginin ilk sayısını bize göstermişti.

Necatigil’in ilk yazısı, öğrencisi şair Muhteşem Sünter üzerineydi, yazının da başlığı, "Siz Muhteşem’i tanımazsınız..." idi.

Yıllar sonra öğrencilerinin mektubuna verdiği bir cevapta, estetik bir uyarıda bulunuyor:

"Eğer meslek öğrenimleriniz dışında, elinizde bu kadar imkán varken, edebiyatla ilginizi kestinizse hiç hatırlamayın beni, Kabataş beraberliklerini silin bir kalem!"

Türk, hukuk doktoru olduğunu hocası Necatigil’e bildiriyor, o da onu kutluyor.

Üç öğrencisinin ortak mektubuna verdiği cevap, onun öğrencilerine duyduğu sevgiyi, bağlılığı belirttiği gibi, alçakgönüllü tavrını da simgeliyor.

Bu çok güzel mektuptan bir bölümü sizin de okumanızı istedim:

"Şiirlerimin -şiir sayılırsa- çoğunu gece vakti kahvelerde yazdığım gibi bu mektubu da bir kahvede yazıyorum. Tophane’de bir kahve önünde, yarı aydınlıkta. Serin bir güz gecesi, sağda solda tavla şakırtıları, ilerde gidip gelen otobüs gürültüleri."

* * *

DİLERİM
bütün öğrenciler Hikmet Sami Türk gibi, öğretmenlerine, hocalarına saygılarını, sevgilerini yazıyı döksünler, anıları unutulmaz kılsınlar.

(*) ’Şair ve Öğretmen Kimliğiyle Behçet Necatigil’, Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, Akçağ Yayınları.
Yazarın Tüm Yazıları