Güncelleme Tarihi:
Abdurrahim Özüdoğru 13 Haziran 2001’de Nürnberg’de.
Süleyman Taşköprü 27 Haziran 2001’de Hamburg’da.
Habil Kılıç 29 Ağustos 2001’de Münih’te.
Mehmet Turgut 25 Şubat 2004’de Rostock’ta.
İsmail Yaşar 9 Haziran 2005’te Nürnberg’de.
Theodoros Boulgarides (Yunan kökenli) 15 Haziran 2005’te Münih’te.
Mehmet Kubaşık 4 Nisan 2006’da Dortmund’da.
Halit Yozgat 6 Nisan 2006’da Kassel’de.
Michaele Kiesewetter (Alman polis) 25 Nisan 2007’de Heilbronn’da.
Hepsi de aynı NSU teröristleri tarafından öldürüldü.
Yıllarca failler yakalanamadı.
Cinayetler aydınlatılamadı.
Veya aydınlatılmadı.
Bir banka soygunundan sonra Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt ikilisinin bir karavanda intihar etmeleri üzerine cinayetlerin ardında NSU terör örgütünün olduğu ortaya çıktı.
***
Terör kurbanlarını anmak için 23 Şubat 2012 tarihinde Berlin’deki Konser Evi’nde (Konzerthaus) bir devlet töreni düzenlendi.
Başbakan Angela Merkel bu törende duygu dolu bir konuşma yaptı.
Kurban yakınlarının yalnız olmadıklarını, kendilerinin acı ve duygularını paylaştıklarını vurgulayan Başbakan Merkel, “Almanya Federal Cumhuriyeti’nin Başbakanı olarak size söz veriyorum: Bu cinayetlerin aydınlatılması, yardım edenlerin ve arkasındakilerin ortaya çıkarılması ve suçluların hak ettikleri cezaya çarptırılmaları için her şeyi yapacağız. Bunun için hem Federal, hem de Eyaletler düzeyindeki ilgili birimler yoğun bir biçimde çalışmaktadır. Bu önemli, ama yeterli değildir. Çünkü buradaki amaç, hukuk devletimizin tüm imkanlarını kullanarak benzer olayların tekrar etmesine meydan vermemektir” dedi.
***
Evet, bu cinayetleri NSU’nun işlediğinin ortaya çıkmasından bu yana tam 5 yıl geçti.
6 Mayıs 2013 tarihinde Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde başlayan duruşmalarda 570’in üzerinde tanık dinlendi.
Şimdiye kadar 318 duruşma yapıldı.
Ama hala da bir arpa boyu yol alınamadı.
Kimse bu cinayetlerin, arkalarında ciddi bir destek olmadan, intihar eden Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt ikilisi tarafından işlendiğine inanmıyor.
Federal Anayasa Koruma Teşkilatı ile Eyalet Anayasa Koruma Teşkilatlarının gizli veya açık destek verdiklerinden hareket edenler var.
Nitekim Federal Meclis NSU Cinayetlerini Aydınlatma Komisyonu’nun bazı üyeleri de öyle düşünmektedir.
Hatta NSU teröristlerinin Anayasa Koruma Teşkilatları tarafından aşırı sağcıların arasına köstebek olarak sokulup bilgi edindikleri bile ileri sürülmekte.
Özellikle de ilgili birimlerin bazı dosyaları imha etmesi bu yöndeki şüpheleri artırmakta.
***
Kurban yakınlarının avukatlarından Mehmet Gürcan Daimagüler de NSU teröristlerinin arkasında başkalarının olduğuna kesin gözüyle bakmaktadır.
Avukat Daimagüler, bu cinayetlerin arkasındakilerin ortaya çıkarılacağına artık inanmamaktadır.
O yüzden de Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nden nasıl bir karar çıkarsa çıksın, bu davayı Avrupa Adalet Divanı’na, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşımakta kararlı olduğunu söylemektedir.
Bu ırkçı cinayetlerin tüm boyutlarıyla ortaya çıkarılamaması Almanya gibi bir hukuk devletine yakışmamaktadır.
Bu Almanya’nın ayıbıdır.
Kaldı ki, Başbakan Angela Merkel verdiği sözü hiçbir zaman unutmamalıdır.
Başbakan unutsa, unutmak istese bile biz unutturmayacağız!