Güncelleme Tarihi:
Samiye ULUSOY/İSTANBUL, (DHA) -Suriye yönetiminin sivillere karşı kimyasal silah kullandığı iddiasıyla başlayan ABD - Rusya restleşmesi, Trump'ın, Rusya'ya 'Füzeler geliyor hazır ol' tweetiyle doruk noktasına ulaştı. Buna karşılık, Türkiye'nin bu saflaşmada nasıl bir yerde duracağına ilişkin değerlendirmelerde bulunan İstinye Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın "Türkiye tarafını tam olarak belli etmedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylediği kripto ifadeler 'biz Batı'nın yanındayız' anlamına gelebilir. Bu bağlamda; kriz hakkında Erdoğan’ın Putin ve Trump ile son telefon görüşmeleri bu değerlendirmeyi doğruluyor" dedi.
Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Caşın ABD-Rusya kapışmasının ve yükselen tansiyonla Türkiye'nin duruşunu değerlendirirken üyesi olduğumuz NATO'dan üst düzey ziyarete de dikkat çekti. Caşın, "Diğer yandan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in 16 Nisan’da ani Ankara ziyareti bir başka kritik diplomatik ve askeri gelişme olarak dikkate alınmalıdır" diye konuştu. Caşın,"Türkiye'nin ‘Afrin'i vermeyeceğiz’ çıkışı da Rusya'ya verilmiş sert bir yanıttır" dedi. Prof. Dr.Hakkı Caşın sözlerine şöyle devam etti:
"Trump’ın müteakiben, 'Rusya ile ilişkilerimiz Soğuk Savaş dönemi de dahil hiç olmadığı kadar kötü. Buna hiç gerek yok. Rusya'nın ekonomik olarak desteğe ihtiyacı var ki biz de bunu kolaylıkla sağlayabiliriz. Birlikte çalışmalıyız. Silah yarışını bırakalım' ifadelerini kullanarak, silahlanmayı durdurma çağrısı yapması, ve yaşananlardan dolayı Demokratları suçlaması, bir diğer farklı içerikli mesaj olarak dünya kamuoyu ile paylaşılmıştır.
PUTİN'İNİN SAĞDUYU AÇIKLAMALARI GERGİNLİĞİ GİDERMEDİ
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise dünyadaki durumun endişe verici bir hal aldığını ve sağduyunun galip gelmesini umduğunu belirtmesi, henüz bölgedeki mevcut gerginliği gidermemiştir.Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 'Akıllı füzelerin, teröristlere doğru uçması gerekiyor, topraklarında birkaç yıldır uluslararası terörizmle mücadele eden meşru hükümete değil' ifadesini kullanmıştır. Bütün bu açıklamaların, ABD-Rusya arasındaki gerginliğin, yeni bir safhaya girdiğini ve dış politika literatüründe "tweeter diplomasisi’’ olarak tanımlanabilen yeni bir iletişim yönteminin devreye girdiğini söylemek mümkündür.
"İNGİLTERE'NİN ÇIKIŞI ASKERİ OPERASYON OLASILIĞINI GÜÇLENDİRİYOR"
Dünya'nın gözü kulağı, ABD ve Rusya'nın Suriye üzerindeki güç gösterisine ve karşılıklı restleşmelere odaklandı. ABD Başkanı Donald Trump'ın son olarak ‘Füzeler geliyor hazır ol Rusya’ tweeti sıcak çatışmanın her an çıkabileceğini riskini de beraberinde getirdi. İngiltere Başbakanı Theresa May’in parlamentodan onay almaksızın Suriye’de askeri müdahaleye katılım kararı almak için müzakerelerde bulunması ve İngiliz denizaltılarının Suriye muharebe menziline girme emri verilmesi, bir askeri operasyon olasılığını güçlendirmektedir."
"Suriye ve Doğu Akdeniz'i de içine alacak sıcak çatışma halinde Türkiye’nin durumu hem Rusya hem de ABD ve müttefikleri açısından büyük önem taşıyor" diyen Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, Türkiye'nin tarafını belli ederken son derece dikkatli davrandığını söyledi ve şöyle konuştu:
“RUSYA İLE YAPILAN SAVUNMA VE NÜKLEER SANTRAL ANLAŞMALARI TEHLİKEYE GİREBİLİR ”
"Türkiye mevcut krize iki noktadan bakıyor, olası bir ABD askeri operasyonu sahaya nasıl yansır ve sonuçta acaba terör örgütü PKK ve PYD’nin pozisyonu ne olacak? Yani Rusya buradan çıkarsa ve Esad giderse ne olur? Öbür taraftan Suriye iç savaşındaki bu yeni denklemde Amerika bölgeden çıkmayacağına göre Membiç’in pozisyonu ve Fırat’ın Doğusu ne olacak? Neden Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Türkiye Afrin’den çıksın dedi. Bu hadise Türkiye tarafından çok sert bir şekilde karşılandı ve Erdoğan 'Ne zaman çıkacağımızı biz biliriz' dedi ve Rusya’nın yanlış bir yaklaşımı olarak tanımladı. 'Doğu Guta katliamını yapanlarını lanetliyorum bedelini kesinlikle ağır öderler' dediği zaman her ne kadar Putin’le görüşmüş olsa dahi Türkiye, İngiltere ve Amerika’nın çizgisine gelmiş oluyor. Türkiye'nin böyle bir tercih yapması durumunda Rusya’da buna karşılık verecektir. Rusya’dan alınacak S-400 hava savunma sistemi ve Mersin Akkuyu’ya yapılacak nükleer santral anlaşmaları zora girebilir. Türkiye bu nedenle,tüm olasılıkları dikkate alarak, son derece ihtiyatlı ve uzun erimli olarak krizi kendi ulusal güvenliği ve hayati çıkarları bağlamında değerlendircektir.
Nitekim, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 'Afrin'de Rusya ile koordinasyon içinde olduk. Şu anda Afrin'in rejime teslim edilmesi mümkün değil. Esad rejiminin Suriye'nin başından ayrılması gerekiyor. Ateşkes, çatışmasızlık bölgelerinin artırılması, Astana ve Soçi süreçleri, işlemeyen bir Cenevre var. Artık tüm bunların işletilmesi ve ülkenin çok kısa süre içerisinde de seçime hazırlanması lazım. Şeffaf bir seçimin BM çatısı altında gerçekleştirilmesi önemlidir' açıklamaları bu tespitimi doğrulamaktadır.
Türkiye, oprasyon sonrasında Rusya ve İran ile ilişkileri muhafaza etmek, NATO, AB ve ABD ile ortaklığın devamına özen göstermektedir. Bu tespimizi doğrulayan bir diğer önemli gelişme ise, Rusya ve ABD Genelkurmay Başkanlıkları arasında yeni temasın başlatıldığını açıklayan Şamanov, 'Genelkurmaylar arasında diyalog başladı. Temas Türkiye'deki meslektaşlarımız üzerinden sağlandı. Ayrıca NATO irtibat kanalları da kullanılıyor' ifadelerine yer vermesidir. Bu açıkalmaların, Türkiye’nin çok dikkatli bir denge politikası takip ettiğini söylemenin mümkün olduğu varsayılmaktadır."
"BATI TÜRKİYE'YE EKONOMİK SAVAŞ UYGULUYOR”
Rusya’nın ekonomik yaptırımlar nedeniyle çok zor bir durumda olduğunu söyleyen Prof. Caşın "Rusya'da bir halk hareketi de bekleniyor, İran'da da bekleniyor. Batı bize ekonomik savaş da uyguluyor. Bu noktada, Erdoğan’ın " Ekonomimize saldıranlara sesleniyorum. Başaramayacaksınız. " açıklaması çok net bir şekildebeni doğruluyor. İran Riyalı ve Türk lirası değer kaybetti. Buda Türkiye'nin Batı'da kalması için bir zorlama, koalisyon dediğimiz politikanın uygulandığını görüyoruz. Yani demek istiyorlarki 'Sen kendi başına hareket edemezsin, Batı'dan çıkamazsın'. Türkiye bu mesajı görmüştür ve ben Türkiye'nin Batı kanadından çıkacağını zannetmiyorum" diye konuştu.
“ABD SURİYE'DE SUUDLARIN KÖRFEZ ÜLKELERİNİN VE MISIR’IN ASKERLERİNİ KULLANABİLİR”
Savaşın bir füzeler savaşı olacağını da belirten Prof. Dr. Caşın, "Ruslar'ın Doğu Akdeniz’deki donanmasının içinde elektronik harp gemileri, denizaltıları var. Atılan füzeleri şaşırtabilir, Rusların bu tür teknolojileri var ve ozaman füzelerin kime geleceği nereye düşeceği belli değil. Durum askeri açıdan son derece kritik. Hiç gözükmese de Güney Kıbrıs Rum bölgesi de topa giriyor. Meselenin özünde Doğu Akdeniz’deki gaz ve petrol yataklarının korunmasında kuvvet gösterme durumu yatıyor" diye konuştu. ABD’nin Suriye’de kara harekatına girişip girişmeyeceğine de değinen Caşın, “Böyle bir durumda Amerika, önce Suudi Arabistan, Katar, Lübnan, Körfez ülkeleri hatta Mısır’ın askeri gücünü ve bu bölgedeki askeri üslerini kullanır. Zaten Suriye’de resmi olarak 2 bin askeri var ve üsleri var. Doğu Akdeniz’e gönderdiği uçak gemisinde de 5 bine yakın askeri bulunuyor” dedi.
"İSRAİL SURİYE'DE İŞGALE HAZIRLANIYOR KARA HAREKATI BAŞLATABİLİR”
Suriye yönetiminin yanında duracağını açıklayan İran ve İran’ın Suriye’den çıkmasını isteyen İsrail’in arasındaki yükselen tansiyonu da değerlendiren Prof. Dr. Caşın “İran’ın çok ciddi bir çıkışı var. İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'in Başdanışmanı Ali Ekber Velayeti, İsrail’in Suriye’ye yaptığı son saldırının cezasız kalmayacağını söyledi. Suriye’deki ilk atışı İsrail uçaklarının yapması ve Tayfun Hava Üssü’nün vurulmasında 14 İran askeri hayatını kaybetti. Bu da çok ciddi İran- İsrail çatışması olacağını da gösteriyor. İsrail Suriye topraklarını işgale hazırlanıyor. Suriye’den, Golan bölgesini almak ve 100 kilometre garanti tampon bölge istiyor. İsrail’den bir kara harekatı beklenebilir. Bu İsrail’in normal bir harekatı daima fırsatçı pozisyon takınmıştır. Ancak, Başkan, Putin’in İsrail Başbakanı Netanyahu ile telefon görüşmesinde, 'Suriye'yi istikrarsızlaştırılacak adımdan kaçının' uyarısının ciddi bir gelişme olduğu belirtmek gerekir" dedi.
“ÖNÜMÜZDEKİ SAATLER ÇOK KRİTİK”
Bir savaş olacağı zaman o bölgenin notamlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Caşın "Nitekim Euro Control (Avrupa Hava Sahası Seyrü Sefer Örgütü) olası tehlikeyi gördü ve 72 saat içerisinde hava harekatı olabileceğini, füzeleri ve sinyal kesiciler olabileceğini ifade etti. Buradan şunu anlıyoruz ki ciddi bir askeri çatışma olabilir. Peki taraflar pozisyon alıyor mu diye baktığımızda ABD 6. Filosu’na ilaveten bir uçak gemisi ve füze atar destroyerlerini takviye olarak gönderdiğini biliyoruz ve Alman fırkateyni de eskortluk ediyor. Sahada ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya donanması var ama Türk donanması da orada. Son tahlide, dünya kamuoyu Küba ve Berlin Krizlerinden sonra, ABD ve Rusya arasında çok ciddi bir krizle karşı karşıyadır. Akdeniz’de yeni füzeler savaşı için kum saati geriye saymaktadır" dedi.
(FOTOĞRAF)