TSK 35. madde değiştirildi

Güncelleme Tarihi:

TSK 35. madde değiştirildi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 14, 2013 00:00

TBMM Genel Kurulu'nda darbeye imkan tanıdığı iddialarıyla tartışmaya neden olan TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesini değiştiren yasa maddesi kabul edildi. Tasarının, askerliğin tanımının değiştirildiği maddesi tartışmaya neden oldu. Askerlik tanımına karşı çıkan MHP Grup Başkanvekilleri Oktay Vural ve Mehmet Şandır, AK Parti Grup Başkanvekilleri sıralarına bu tanımı neden değiştirdiklerini sordu.

Haberin Devamı

TBMM Genel Kurulu'nda TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesini değiştiren yasa maddesi kabul edildi. "Silahlı kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kollamak ve korumaktır" ifadesi, "Silahlı kuvvetlerin vazifesi; yurtdışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askeri gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, TBMM kararıyla yurtdışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır" şeklinde değiştirildi.

ASKERLİK TANIMI TARTIŞMASI

TBMM Genel Kurulu’nda, TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesini de değiştiren, Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 17’inci maddesinde tartışma çıktı. Askerlik tanımına karşı çıkan MHP Grup Başkanvekilleri Oktay Vural ve Mehmet Şandır, AK Parti Grup Başkanvekilleri sıralarına bu tanımı neden değiştirdiklerini sordu.

Haberin Devamı

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) İç Hizmet Kanunu'nda değişiklik yapan tasarının, askerliğin tanımının yeniden yapıldığı maddesi tartışmaya neden oldu.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, tasarının, askerliğin tanımının yapıldığı 17. maddesine itiraz etti. Tanımdan "Türk vatanını" ifadesinin çıkarılmasına itiraz eden Vural, askerliğin vatan hizmeti olduğunu söyledi.

BAKAN YILMAZ'DAN DARBE YORUMLARI

 Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, darbelere dayanak oluşturduğu savunulan, TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesini değiştiren tasarının görüşmelerinde yaptığı darbe yorumlarıyla dikkat çekti. Yılmaz, “Darbeyi, kurumsal olarak TSK yapmaz. Darbe bir çete tarafından yapılır. Ama bu mikrofonun önüne silahlı kuvvetler mensubunu koyuyorlar” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen TSK İç Hizmet Kanunu’nda da değişiklik içeren Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerde hükümet adına konuşan Yılmaz şunları kaydetti:
TSK DARBE YAPMAZ
“Silahlı kuvvetler Türkiye’nin değeridir ve Türk milletinin en çok güvendiği kurumların başında geliyor. Darbeyi, kurumsal olarak TSK yapmaz. Mısır’da da oldu. Önde mikrofona bir asker konuşuyor. Arkasında kim var? Yargı, üniversite, siyasi partiler. Darbe bir çete tarafından yapılır. Bu çetenin içinde silahlı kuvvetlerden de olan vardır. Ama bu mikrofonun önüne silahlı kuvvetler mensubunu koyuyorlar. Yoksa silahlı kuvvetler kurumsal olarak darbe yapmaz. Milletin en büyük güveni silahlı kuvvetlerdir. Silahlı kuvvetler milletin güvenine ihanet etmez. Ülkemizde darbe geleneği var.

TSK’YA SÖZCÜLÜK GÖREVİ
Darbelerin gerçek mağduru da millettir. Millet, kendi iradesiyle yönetme gücü verdiği kimsenin, başkası tarafından yönetime getirildiğini görüyor. 1960, 1970, 1980 darbelerini ve 28 Şubat postmodern darbesini, demokrasiye balans ayarını göz önüne alırsak, her 10 yılda bir toplumun kendilerine yönetme yetkisi vermediği kimselerin, işbirliği ve görev paylaşımı yaptıkları gruplarla beraber halk iradesine müdahale ederek, yönetme hakkını gasp ettiklerini görürüz. Bu müdahale sonrası, sözcülük görevi de darbe yapılanması içinde yer alan TSK mensuplarına verilmektedir. TSK’nın bu itibarını kendilerine perde ettiklerini düşünürler. Halkta darbenin, TSK tarafından yapıldığı algısı oluşturulmaya çalışılır ama halk buna hiçbir zaman inanmamıştır.

DARBEYİ CUNTA YAPABİLİR
Darbeyi cunta yapabilir. Çünkü hukuk düzenini, anayasayı bir çete ‘tanımam’ diyebilir. ‘Onu tarihin çöplüğüne attım’ diyebilir. Anayasayı çöpe atma hakkı daha iyi anayasa yapmak kaydıyla halka aittir. Milletimiz her darbeden sonra iktidarın kime verildiğine, kime verilmek istediğine bakarak, darbeyi ve darbecileri çok iyi tahlil etmiş, cuntayla işbirliği yapan siyasetçilere bu ülkeyi yönetme hakkını hiçbir zaman vermemiştir.”(ANKARA)

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, vatan hizmetini sadece askerlikle sınırlandırmamak gerektiğini, askerliğin vatan hizmetlerinden birisi olduğunu belirtti.

Haberin Devamı

Tekrar söz alan Vural, "Maddeden Türk vatanını neden çıkartıyorsunuz, neden dışlıyorsunuz?" diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, İç Hizmet Kanunu'nun değiştirilen 35. maddesinde "silahlı kuvvetlerinin vazifesi Türk vatanını savunmaktır" ibaresini koruduklarını söyleyerek, askerliğin tanımının dünyanın her yerinde aynı yapıldığını kaydetti.

"Askerin hükümetin emrinde olması gerekiyor"

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, askerin her hal ve şartta hükümetin emrinde olması gerektiğine işaret ederek, "Biz askerimizi kışlada severiz, sokakta sevmeyiz" dedi.

Maddede yapılan askerlik tanımının çok yuvarlık bir tanım olduğunu, bunun kaldırılmasının daha uygun olacağını ifade eden Altay, maddede yapılan askerlik tanımının, sözlük tanımı olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, "Bu, vicdani redde giden bir konu olacaktır" diye konuştu.

BDP, madde üzerinde zorunlu askerliğin kaldırılmasını öngören önerge verdi.

Önerge üzerinde konuşan BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, zorunlu askerliğin kaldırılması gerektiğini düşündüklerini belirterek, "Vicdani ret hakkı, ileri demokrasilerde olan bireysel haktır" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin altına imza attığı uluslararası sözleşmelerde ve AİHM'in bugüne kadar verdiği kararlarda, bu durumun çok açık ve net olduğunu ifade eden Baluken, "Türk vatanını korumak ifadesi konulmak isteniyor. O zaman bunu diğer mesleklerde de koyalım" dedi.

Baluken, askeri harcamaların yüzde 20 oranında artarak 9 milyar TL'ye ulaştığını anlatarak, "Çünkü aynı zihniyet devam ediyor, karakollar, kalekollar yapılıyor" ifadesini kullandı. Baluken, ordu içerisinde artık birtakım yüzleşmelerin olması gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

Konuşmaların ardından oylanan önerge kabul edilmedi.

"Askerliği marangozluk ve doktorluk öğrenmek gibi hale getiriyorsunuz"

MHP de askerliğin tanımının mevcut halinde olduğu gibi, "Askerlik: Türk vatanını, istiklal ve cumhuriyetini korumak için harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir" şeklinde olması için önerge verdi.

Önerge üzerinde konuşan MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin görevinin anayasada vatan hizmeti olarak tanımlandığını ancak tasarıda, "harp sanatını öğrenmek" olarak belirtildiğini kaydetti. Bu tanımı kabul edemeyeceklerini dile getiren Şandır, şöyle konuştu:
"Adam 'ben harp yapma sanatını yapmak istemiyorum' derse ne olacak? Bu işi 'ben marangoz olmak istemiyorum' noktasına getiriyorsunuz, bu da vicdani reddi getirir. Nereden talimat geldiyse anlayamadık. Askerliği marangozluk ve doktorluk öğrenmek gibi hale getiriyorsunuz. Askerlik vatan görevi olmaktan çıkıyor, taşeron işçilik gibi bir hale geliyor. Türk vatanı tanımının neresinden rahatsız oluyorsunuz. PKK talep ettiği için mi bunları yapıyorsunuz, bu yaptığınız müzakerelerin bir mutabakat maddesi midir? Tarih sizi bu konuda mahkum edecektir, sizi vicdanınıza bırakıyorum."

Haberin Devamı

MHP'nin önergesi kabul edilmezken, MHP'nin talebi üzerine, yapılan açık oylamada madde kabul edildi.

''Tehditler iç, dış diye ayrılmaz''

TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinde değişiklik öngören maddeye MHP karşı çıktı.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin, darbelere mesnet olarak öne sürüldüğünü anımsatarak, "Darbelerin meşruiyeti yoktur. 'İç Hizmet Kanunu'ndaki değişiklikle darbeleri önleyeceğiz' diyenler, aslında darbelerin meşruiyetini savunanlardır" dedi.

Çağdaş ülkelerde tehditlerin bütün olduğunu belirten Vural, "Tehditler iç, dış diye ayrılmaz. Tehdit varsa dışarıdaki tehditlerin önemli bir kısmı, içerideki tehdit araçlarını kullanmaktadır. TSK'nın milli güvenlik konseptini ikiye bölerek, sadece dış tehditlere indirgemek çağdaş gelişmeleri algılayamayan bir anlayıştır" diye konuştu.

Düzenlemeyle TSK'ya uluslararası barışı sağlama görevi verildiğini de anlatan Vural, "Kimden alacak bu görevi? Parlamento veriyor zaten. TSK başkalarının, küresel güçlerin jandarması değildir. Tehdidi bölmek, PKK'nın istekleri doğrultusunda TSK'nın iç tehditler karşısında elini kolunu bağlamak, görevinden elini çektirmektir" dedi.

"Kirli ve kanlı sığınağın adı"

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise düzenlemeye destek vererek, "Meclis bugün psikolojik eşiği aşma noktasına gelmiştir" ifadesini kullandı.

Düzenlemenin Türkiye demokrasisi açısından sevinilecek bir durum olduğunu dile getiren Tanrıkulu, "Keşke bu değişiklik daha önce yapılsaydı. Umarım bundan sora Türkiye darbeleri konuşmaz, demokrasisini geliştirir" değerlendirmesinde bulundu.

TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesini, "kirli ve kanlı sığınağın adı" olarak niteleyen Tanrıkulu, "Meclis bunu temizleyerek tarihi bir görevi ifa etmiş olacaktır" diye konuştu. Tanrıkulu, maddeyi değiştirmenin yeterli olmadığını, "bütünsel temizlik" yapılmasının önemli olduğunu savunarak, darbeci zihniyetin ve bu zihniyete yakın anlayışın da toplumun algılarından çıkarılması gerektiğini söyledi.

BDP Mardin Milletvekili Erol Dora da 35. maddenin, darbelerin yasal zemini olduğunu belirtti. Askeri darbelerin insan haklarını, demokrasiyi yok saydığını, seçilmiş siyasilerin temsil yetkilerini sekteye uğrattığını ve toplumda büyük yıkımlara yol açtığını anlatan Dora, "Düzenleme önemli. Darbe girişimlerini yok etmek, 35. maddeyi revize etmekle olacak durum değil. Darbe algısı yok edilmeli" yorumunda bulundu.

Konuşmalarından ardından maddedeki değişiklik oylanarak kabul edildi. Oylamada bazı CHP milletvekillerinin de "kabul" oyu verdiği görüldü.

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!