Oluşturulma Tarihi: Temmuz 14, 2007 00:00
Volkan, kaynakçı bir babanın 9 çocuğundan biri. Futbola Almanya’da Bayern alt yapısında başladı. Elinde tapu gibi bir diploma var: Bilgisayar programcısı...
KAYNAKÇI bir babanın 9 çocuğundan biri.
4’ü kız, gerisi erkek... Münih doğumlu ve 25 yaşında...
Babası gurbetçi
Rıza Yaman, Volkan’a "
Ortanca oğlum" der.
Ortanca diye bağırdığı an 9 çocuğun içinden
Volkan koşa koşa gelirmiş babasının yanına.
Üç yıl önce Almanya’nın Münih kentinden kalkıp, Antalyaspor’a geldi.
Yaşamının en mutlu anısını anlatırken, aynı heyecan bir kez daha sarar
Volkan’ı...
Bir idman sonrası Hasan Subaşı Tesisleri’ndeki odasına doğru yürümeye başlar. Arkasından koşan tesis görevlilerinden biri seslenir
Volkan’a...
Fatih hocadan telefon geldi. Milli takıma davetlisiniz!
O güne dek hiç bir haberden böylesine etkilenmedi
Volkan. Ve duyduğu o ses, kulaklarından hiç silinmedi...
3 isim
Volkan için çok önemlidir. Milli formaya ulaşmasında katkılarını hiç unutamıyacağı bu 3 kişiyi hep saygı ile anar...
Babası Rıza Yaman. Antalyaspor’daki hocası Yılmaz Vural. Ve milli hoca Fatih Terim...
***
BABASININ manevi yönden katkıları
Volkan’ı çok etkilemiştir. Der ki...
B. Münih’in minik ve yıldız takımlarında oynarken, tek başıma metroya binmeme izin vermezdi. Arabası ile hiç üşenmeden işini gücünü bırakır her gün beni idmana taşırdı.
Yılmaz Vural, Volkan için bir öğretmendi... Ondan övgüyle söz eder.
Yılmaz Vural benim için gerçek bir öğretmendir. Ama çok sinirli bir öğretmen. Yine de öğrettikleri için teşekkürler.
Laf
Fatih Terim’e gelince, onu üç kelime ile şekillendirir...
Müthiş bir hoca! Niye diye sorulan bir soruya da ilginç bir yanıt verir...
O her futbolcunun önce kalbine girer. Sonra da sizi başarıya zorlar.
***
BU üç önemli kişiye karşın
Volkan’ın futbolcu olması, bir komşu çocuğun ısrarı ile gerçekleşti. Hemen o günlere dönelim. Ve yine o günleri
Volkan’ın ağzından dinleyelim...
Küçüktüm ve Münih’te evimizin bahçesinde top oynardım. Komşumuzun benden büyük bir futbolcu oğlu vardı. Sürekli beni izlerdi. Ve şöyle derdi... Seni bir gün Bayern Münih’e götüreceğim. İyi bir futbolcu olabilirsin. Ve o bir gün geldi, beni Bayern’in yıldız takımına götürdü. Yani, beni futbolcu yaptı komşu çocuğu...
Komşu çocuğu,
Volkan’ı futbolcu yaparken, babası da kendi söyleyişi ile
okuyup adam olması için ayrı bir çaba gösterir.
Ve
Volkan futbol sevgisini, okuldaki başarısı ile örtüştürür. Almanya’dan elinde kapı gibi bir diploma ile döner...
Bilgisayar programcısı!
***
SEVGİLİ Volkan Yaman ile kısa bir söyleşi yaptım. Ve bazı sorular yönelttim. İşte yanıtları...
Hücumda mı yoksa savunmada mı iyisin?
Vallahi ne söylesem. İki tarafta da aynı hırsla oynarım. Ama defansta daha huzurluyum.
Yılmaz hoca nerede oynattı?
Defansta başladım. Zaman zaman, özellikle de sakatlıklar çoğalınca, ortanın solunda görev yaptım.
Fatih hoca nerede oynatıyor?
Genelde defansta.
Oynadığın mevkide en beğendiğin futbolcu kim?
Ergün Penbe. Çok soğukkanlı, çok sakin ve etkili.
G.Saray’da bir uyum zorluğu çeker misin?
Yok, çekmem. Milli takımdan tanıdığım abilerim ve arkadaşlarım var.
Niye G.Saray’ı tercih ettin?
Beni en çok G.Saray istedi. Ben de bu sevgiye karşılık verdim.
Hobilerin nelerdir?
Fazla lüksüm yoktur. Arkadaşlarımla birlikte olmaktan keyif alırım. Örneğin onlarla bir mangal partisi beni mutlu kılar.
Ve
Volkan İstanbul gibi bir mega kente geliyor. Genç ve şöhretli. İstanbul,
Volkan’ı baştan çıkarır mı?
Volkan ile ilgili minik bir hikaye anlatacağım. Dinleyin ve karar verin...
Bir gün Antalyaspor tesislerine kızlı-erkekli bir grup gelir. Tesisleri gezerler, bazı futbolcularla konuşurlar. Bu arada kızlardan biri Volkan’
a döner ve herkesin içinde der ki...
Gözünün rengi, bastığın çime benziyor. Çok güzel.
Sonra mı ne olur? Arkadaşlarının söylediğine göre...
Volkan’
ın yüzü hala kıpkırmızı! YARIN: Rüştü
Beşiktaş