Dijital fotoğraf makinelerine ÖTV zammı

Dijital fotoğraf makineleri için de benzeri oldu ve satışların her yıl neredeyse yüzde 50 oranında arttığı bu pazarda, ürünlere ek vergi kondu. 4 Haziran 2008 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan 5766 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun düzenlemesinde dijital fotoğraf makinelerinden alınan ÖTV oranı %20 oranında artılırdı.

Kanun 1 Temmuz'da yürürlüğe girecek (bu yazı online olduktan 1 gün sonra). Yani muhtemelen siz bu yazıyı okuduğunuzda zam çoktan yapılmış olacak.

Bu haberi Türkiye'de ilk duyuran kişi olarak görüştüğüm bazı Türkiye temsilcilerinin gelen zammı fiyatlarına aynen yansıtacağı bilgisi beni hepimizi olduğu kadar beni de üzdü. Hatta hazırlıksız yakalanan bazı firmaların ürün tedarikinde sorun yaşadığını ve zam öncesi fırsattan yararlanmak isteyen kullanıcıların yoğun talebi ile karşılaştıklarını da duydum.

Aslında millet olarak bu tip vergilere alışığız. Nerede hareket orada bereket mantığını güden devlet, satış yoğunluğu olan sektörlere zaman zaman bu tip müdahalelerde bulunuyor. Geçmiş tecrübelere istinaden şunu söyleyebilirim ki bu zammın en büyük zararı sektöre olacak. Daha önceki uygulamalarda da yapılan zamlara karşılık kayıtdışı ya da kaçak ürünlerde artış oluyordu. Benzer bir durum sanırım dijital fotoğraf makinelerinde de gerçekleşecek.

Zaten şu anki vergilerde (KDV gibi yurtdışında zaten olmayan bir vergi var mesela) yurtdışındaki ürünlerle ülkemizdekiler arasında çok ciddi bir fark oluyordu. Ayrıca bazı markaların ürünlerini Euro bazında satması (üretim dolar bazında olmasına rağmen) bu farkı iyiden iyiye artıran önemli bir etkendi. Mevcut KDV farkının üzerine %20'lik bir ÖTV artışı da tuz biber ekecek gibi görünüyor. Şimdiye kadar 'garantili olsun 3-5 kuruş fazla olsun' diyen bir çok kullanıcı belki de gözünü yurtdışına dikecek. Eşten dosttan rica ile ürün getirtmeye çalışacak.

Yapılan zamla beraber belki toplam vergi oranında artış olacak ama ürün satışlarının azalacağı kesin gibi. Bu da kısa vadede vergi toplanmasına yol açarken uzun vadede kullanıcıları farklı çözümler üretmeye itecek. Uzun lafın kısası zaten çok dengeli olmayan dijital fotoğraf pazarı iyiden iyiye dengesizleşecek.

Genel olarak baktığımızda kompakt segmentindeki fotoğraf makineleri için pek sorun yok. Özellikle giriş seviyesindeki ürünlerin fiyatlarına eklenecek 20-50 YTL'lik bir fark belki birçok kullanıcı için sıkıntı olmayabilir. Ancak fiyat yükseldikçe ve kategori sınırı dijital SLR modellere kaydıkça konu daha çetrefilli hale geliyor.

Çünkü günümüzde giriş seviyesi bir dijital SLR'ın fiyatı 800 YTL'den başlıyor ve bu rakam ürün özellikleri arttıkça 15 bin YTY'ye kadar çıkabiliyor. Yeni düzenleme en ucuz model için 1600, en pahalı model içinse 3000 YTL'lik bir fiyat artışını getiriyor. Bu da özellikle giriş seviyesinde uygun fiyat arayan kullanıcıları üzecek bir artış.

Sektörün bu düzenlemeden epey büyük zarar görmesi multemel. Satışların arttığı, yüzlerin güldüğü ve özelliklerin de her geçen gün geliştiği bir pazarda, bu tip bir düzenlemenen kimseye fayda getirmeyeceği aşikar. Keşke böyle olmasıydı diyorum...