Yollarda kaybolmayın

İnsanoğlunun yüzyıllardır en büyük hayallerinden biri de keşfetmektir. Yeni kıtalar, yeni ülkeler, yeni şehir ve uygarlıklar. Tabi bu keşiflerin doğru olabilmesi için en önemli etkenlerden biri de nerede olduğunuzu bilmektir.

Öyle ya nerede olduÄŸunuzu bilmeden neyi keÅŸfettiÄŸinizi nasıl anlayacaksınız ki? ÖrneÄŸin Kristof Kolomb, Amerika kıtasını keÅŸfettiÄŸinde buranın Hindistan olduÄŸunu sanmıştı. Hatta bu yüzden yerli halk olan kızılderililere aynı zamanda 'Hindistanlı' anlamına gelen 'Indian' adını vermiÅŸti. Halen de kızılderililere Ä°ngilizce'de 'Indian' denir.Â

GPS (Global Positioning System - Küresel Konum Belirleme) adı verilen teknoloji ise dünya etrafında dönen 24 uydu (21'i ana 3'ü yedek) yardımı ile çalışan bir sistem. ABD Savunma Bakanlığı tarafından finanse edilen sistemde elinizdeki cihazlar en az 4 uyduya bağlanarak dünya üzerindeki konumuzunu belirliyor.

1978 yılında ilk uydunun uzaya gönderilmesi ile başlayan GPS sistemi 1994 yılında son uydunun gönderilmesi ile tamamen çalışır hale geldi.

Yakın zamana kadar sadece doğa sporları ile ilgilenenler, gemiciler, ticari ve bilimsel amaçlarla kullananlar tarafından rağbet gören bu teknoloji, cep telefonlarındaki gelişmeler sonucunda cebimize bile girdi.

Sistemin çalışması için özel bir haritaya ihtiyacınız yok. Bu tip GPS özelliğine sahip navigasyon cihazları size dünya üzerindeki konumunuzu gösteren enlem ve boylam bilgisi veriyor.

Son kullanıcıya yönelik ürünlerde ise bu bilgi harita üzerinde de gösteriliyor. Tabi bunun için elinizdeki cihazda bulunduğunuz bölgenin haritasının olması gerekiyor. Özellikle Avrupa ve ABD'de yaygın bir şekilde kullanılan bu teknoloji ülkemizde de yavaş yavaş gelişmeye başladı.

Elbette Türkiye gibi yolların sık sık değiştiği, yeni sokakların açıldığı, trafik akışının değiştiği bir ülkede harita güncelliğini sağlamak pek kolay değil. Yine de testini yaptığım bir iki cihazın genel olarak başarılı olduğunu söylemem mümkün. Tabi yüzde yüz bir kesinlik beklememek gerekiyor.

Harita güncellemesinin yüzde yüz olmamasının bir sebebi de güncelleme işleminin oldukça masraflı ve çok fazla emek gerektirmesinden kaynaklanıyor. Bu iş için elinde GPS cihazları ile gezmek ve sürekli harita çıkarmak gerekiyor ki tüm Türkiye düşünüldüğünde bunun ne kadar zor olduğu görülüyor.

Özellikle İstanbul gibi bir şehirde yaşıyorsanız ve bir de arabanız varsa bu tip ürünlerden bir tane edinmekte fayda var diye düşünüyorum. Bu cihazlar cep telefonu ile entegre olabildiği gibi sadece navigasyon cihazı olarak da satılıyor. Tercih size kalmış. Ancak cep versiyonlarının tam bir pil canavarı olduğunu hatırlatayım.

Yollarda kaybolmamanız dileğiyle...