Güncelleme Tarihi:
Ülkemizde biraz geç yaygınlaşsa da FaceBook tam bir fenomen olmuş durumda. Eski okul arkadaşını, ev arkadaşını, uzaktaki akrabasını şehir ve hatta ülke dışındaki akraba ve tanıdıkları ile iletişime geçmeye yarayan FaceBook, artık hayatımıza iyiden iyiye girdi.
FaceBook ile ilgili bilgileri merak edenler daha önce kaleme aldığım FaceBook yazıma bakabilirler (http://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/7444201.asp?gid=198&sz=54316).
Microsoft ile Google’ın sahip olmak için çok ciddi rekabet ettiği FaceBook’ta zafer Microsoft’un oldu. Her ne kadar FaceBook şimdilik sadece %1.6’sını 240 milyon dolara Microsoft’a verdiyse de zaferin Microsoft’un olduğunu söyleyebiliriz. Yüzdelik dilime bakarak FaceBook’un tamamının 15 milyar dolar değerinin olduğu da ortaya çıkıyor ki o biraz ‘zenginin malı züğürdün çenesi yorar’ durumu olacağından kısa bilgi ile geçiyorum.
Elbette Google gibi bir devin FaceBook savaşını kaybetmeyi kolay bir şekilde sindirebileceğini düşünmüyordum. Beklentilerimi boşa çıkarmayan Google hemen B planını devreye soktu. OpenSocial adını verdiği API’sini (Application) geliştiricilerin kullanımına sunan Google, Orkut, Salesforce, LinkedIn, Ning, Hi5, Plaxo, Friendster, Viadeo, Oracle Flixster, iLike, RockYou ve Slide gibi firma ve internet sitelerini yanına aldı.
FaceBook’un en önemli özelliklerinden biri kendine has bir API’ye sahip olması. Kullanıcıların geliştirmesine açık olan bu API’lerle istediğiniz gibi uygulama geliştirebiliyorsunuz. Google da kendi API’siyle benzer bir fonksiyon geliştirmeyi düşünüyor. Hatta uzun vadede kendi FaceBook’unu bile kurabilme ihtimali de olduğu gelen bilgiler arasında.
Bence Google’ın işi zor. Çünkü pazarda belli bir yere gelen ve büyüyen FaceBook’un yerini almak için çok para ve en önemlisi zamana ihtiyaç var. Sonuçta FaceBook da bir günde bu hale gelmedi. Öte yandan zaten var olan bir sitenin bir benzerini yapmak çok akıllıca bir hareket de değil.
Google’ın belki de en önemli avantajı yerelleşme ve yerel dil destekleri konusunda çalışmalarının bulunması. Google birçok site ve hizmetini adım adım yerelleştiriyor. Örneğin ziyaretçi raporlarını görebildiğiniz Analytics hizmeti bir süredir Türkçe olarak da veriliyor. Henüz FaceBook’un bu tip bir hizmeti bulunmuyor. Her ne kadar İngilizce dünya çapında kabul görmüş bir olsa da yerel dil desteğinin kullanıcı sayısını ciddi oranda artıracağını ve daha fazla verim alınmasına yardımcı olacağını düşünüyorum.
Microsoft cephesinde ise zafer sarhoşluğundan olsa gerek fazla bir hareket yok. Ancak sular biraz durulduktan sonra bütün güçleri ile FaceBook ile ilgili planlarını devreye sokacaklarını düşünüyorum. Düyanın en büyük yazılım firması olan Microsoft’un sosyal ağlarla ilgili eskiden gelen bir tecrübesi bulunuyor. Windows Live Messenger yazılımı ve My Space fonksiyonu ile bu alanda uzun yıllardır çalışan Microsoft, FaceBook’a çok şey katabilir. Sonuçları ve yenilikleri bekleyip göreceğiz.