İnternetsiz olmuyor

İşiniz benimki gibi sürekli online olmayı gerektiriyorsa ve internetten uzak kaldığınızda kolunuz kanadınız kırılıyorsa durumunuz vahim demektir. Bayramdan önce bir basın toplantısı için gittiğim Barcelona'da benzer durumla karşılaştım.

Yurtdışında otellerde genelde internet ücretli. Hem de öyle böyle değil. Örneğin Rusya'da 1 saat için 13 dolar istiyorlar. İspanyollar bir nebze daha insaflı. Günlüğü 20 Euro. Yine de Türkiye'de neredeyse 1 Mbit aylık ADSL için verdiğimiz parayı bir günde vermek zorunda kalıyorsunuz. Aslında bu mantığı çok da anlayamıyorum. Günlüğü en az 150-200 Euro verdiğiniz bir otelde internete de para vermek garip geliyor. Yoksa çok şey mi istiyorum?

İşiniz bilişim üzerine ve takip etmeniz gereken bir çok site/haber ve gelişme olunca internetsiz kalmak kabus haline gelebiliyor. Madalyonun bir diğer yüzü ise oldukça ilginç: Bir kaç lokal uygulamayı saymazsanız (oyun ve film gibi) bizim sektörde çalışanlar için interneti olmayan bilgisayarın daktilodan bir farkı  kalmıyor. Dış dünyaya açılamayınca eskiden çok kulanılan (benim yaşım bile yetmiyor) daktilodan bir farkı olmuyor bilgisayarın.

Son aylarda bu konu üzerine kafa yoruyorum. Yani her yerde nasıl online olurum. Eskiden bu tip bir çözümü kullanmıştım: Cep telefonu üzerinden bilgisayar yardımı ile internete girmek. 4 yıl önce bunu denediğimde bağlantının stabil olmaması, hızların düşük olması gibi sıkıntılara rağmen yine de işimi görmüştü. Ancak özellikle bağlantı düşüklüğü sorunu can sıkıyor.

Bu konuda da Eylül ayı başında ihalesi yapılan ancak Turkcell'den başka firmanın katılmadığı 3G teknolojisini imdadıma yetişiyor. Bu teknoloji yüksek hızda data aktarımına izin veriyor. Hal böyle olunca bir SIM kart ile dış dünyaya açılmanız işten bile değil. Tabi henüz ücretlendirme ile ilgili detaylar pek net değil. Günlük 20 Euro'yu geçebilme ihtimali beni endişelendiriyor. Bekleyip göreceğiz.

3G henüz ülkemizde aktif olarak kullanılmıyor olsa da firmaların farklı çözümleri piyasaya sürülüyor. HP'nin yeni nesil bazı dizüstü bilgisayarlarında 3G desteğine sahip SIM kart yuvası bulunuyor. Bu yuvaya takacağınız SIM kartınızla doğrudan internete bağlanabiliyorsunuz. Ama yukarıda da bahsettiğim gibi 3G ile internete bağlanmanın bedelinin ne kadar olacağı henüz net değil.

Sürekli online olmanın bir diğer yolu ise kafe, restoran gibi yerlerde verilen ücretsiz kablosuz internet hizmetini kullanmak. Ülkemizin her tarafından mantar gibi türeyen alışveriş merkezlerinin bir çoğunda ücretsiz internet veriliyor. Ayrıca bu merkezlerin içindeki mağazalarda da böyle bir hizmet sunanları bulabilirsiniz. Ancak bunu abartmamak gerekiyor. Zira ABD'de bir kullanıcı bir mağazanın otoparkında interneti sömürürken yakalandı ve hapis cezası aldı.

Ülkemizde yasal mevzuattan kaynaklanan sıkıntılar sebebiyle tam anlamıyla hayata geçmese de özellikle ABD'de lokal kablosuz ağlar çok yaygın. Belli bir ücret karşılığı abone olduğunuz bu kablosuz ağları örneğin Şişli bölgesinde istediğiniz gibi kullanabiliyorsunuz. Az önce anlattığım seçenekler arasında en mantıklısı bu. Ancak Türkiye'de bu tip bir hizmet tam anlamıyla verilmiyor. TTnet'in WiNet hizmeti var. Ayda 1800 dakika kullanım için 83 YTL ödemeniz gerekiyor (download ya da upload sınırlaması yok). Ancak Hot Spot adı verilen bağlantı noktalarının sayısı çok fazla değil. Yine de hiç yoktan iyidir derseniz birçok ilde belli noktalarda bulunan bu hizmetten faydalanabilirsiniz.

Öyle ya da böyle online olmak ve sürekli bağlı kalmak bizim gibi hayatı bilişim olanlar için önemli bir etken. Ancak bu bağlı kalmanın da ciddi bir bedeli var ki bu bedel bazen astarı yüzünü geçebilecek kadar pahalı olabiliyor.