Güncelleme Tarihi:
Kent, yaptığı açıklamada, bazı sosyal paylaşım sitelerine erişimin engellenmesine yönelik karara ilişkin eleştirilere yanıt verdi.
5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'un 6. maddesinde 2014 yılı şubat ayında yapılan değişiklikle kurulması kararlaştırılan Birliğin, nisan ayında tüzüğünün Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından onaylanmasıyla faaliyetlerine başladığını anımsatan Kent, özel hukuk kişisi olarak kurulan ESB'nin, kamu kurumu olmadığına dikkati çekti. Kent, "Kamu kurumlarıyla ortak çalışmalarına rağmen organik bir bağlılığımız bulunmamaktadır" dedi.
Birliğin, Türkiye'de internet erişim hizmeti veren ve abonesi olan işletmeler tarafından kurulduğunu ifade eden Kent, abonesi olmayan fakat yetkilendirme belgesi alan işletmelerin de üye olarak kaydedildiğini anlattı. Kent, ESB'nin yönetim kurulunun 9'u büyük internet erişim hizmeti veren işletmelerin temsilcilerinden, ikisi de küçük işletmelerin seçtiği üyelerden oluştuğunu belirtti.
"ESB, mahkemeler ile işletmeler arasında aracı konumunda"
Birliğin, mahkeme kararı olmadan işlem yapamadığını vurgulayan Kent, mağdur kişinin öncelikle mahkemeye başvurarak erişim engelleme kararı aldırttığını dile getirdi. Bu kararın mahkeme tarafından ya da ilgilinin avukatı aracılığıyla Birliğe ulaştırıldığını ifade eden Kent, Birliğin de söz konusu kararı ESB üyeleri işletmelere gönderdiğini, işletmelerin de mahkeme kararını yerine getirdiğini anlattı.
ESB'nin, mahkemeler ile erişim hizmeti veren işletmeler arasında aracı konumunda olduğuna işaret eden Kent, şunları kaydetti: "Kanun, 'koordinasyon görevini yapar' diyor, mahkemeler ile işletmeler arasında koordinasyon görevini yapıyoruz. Kendisi, erişim engellemeyle ilgili hiçbir karar ya da faaliyette bulunamıyor. Siyasiler, bize emir ve talimat veremez, mahkeme kararı olmadan erişim engelleme kararı uygulatamaz. Ancak Kanunda belirtilen, toplum sağlığını doğrudan etkileyen durumlarda İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ile Tütün ve Alkol Piyasası Kurulu gibi bazı kurumların aldığı karara göre erişim engelleme yapılabilir."
Kamuoyunda, hükümetin talimatıyla erişim engellemenin yapıldığına ilişkin eleştirilere de değinen Kent, 5651 Sayılı Kanun'da erişim engelleme kararlarının ne şekilde yerine getirileceğinin düzenlendiğini bildirdi.
"Kanuna uygun olmayan kararlar yerine getirilmiyor"
Kanunda, hükümetin ya da bir başka kurumun ESB'ye erişim engelleme konusunda talimat vermesine yer verilmediğini vurgulayan Kent, şöyle konuştu:
"Dolayısıyla hükümetin hukuken böyle bir talimat vermesi mümkün değil. Biz, işletmelere böyle bir kararı iletsek, işletmeler buna itiraz ederler. Kaldı ki birçok mahkeme kararı olmasına rağmen bu kararlar kanuna uygun verilmediği takdirde işletmeler tarafından yerine getirilmeyerek, mahkemelere itiraz edilmektedir. Erişim engelleme faaliyetleriyle ilgili mahkeme kararlarını yerine getiren ESB'ye ya da işletmelere, Cumhurbaşkanlığı, hükümet ya da bakanlıkların kesinlikle bir etkisi olmamaktadır."
"YouTube ve Twitter'dan, Facebook hassasiyeti bekliyoruz"
Mahkeme kararlarının Twitter, Facebook, YouTube gibi sosyal paylaşım sitelerinin mahkeme kararlarını uygulamasıyla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Kent, Facebook'un Türkiye'deki avukatlarıyla uyumlu bir şekilde çalıştıklarını kaydetti.
"Twitter konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim" diyen Kent, mahkeme kararlarının uygulanması konusunda yaşanan sorunları, Twitter temsilcilerine, geçen şubat ayında Birlik merkezinde yapılan toplantıda ilettiklerini ifade etti.
Mahkeme kararlarının içerik sağlayıcılar tarafından uygulandığını anlatan Kent, "Mahkeme kararında belirtilen içerik, Facebook tarafından tamamen çıkarılmasına karşın, Twitter 'buzlama' şeklinde engelleme yapıyor. Tam içerik çıkarmanın gerçekleşmediği buzlama yönteminde, değişik yollarla içeriğe ulaşılabiliyor. Bunu gören mağdur kişiler, kararın bizim tarafımızdan uygulanmadığını düşünerek bizi, ombudsmana şikayet ediyor ya da Cumhuriyet Savcılığına hakkımızda suç duyurusunda bulunuyor" diye konuştu.
Çıkarılan içeriğin dünyanın hiçbir yerinde görülemediğini belirten Kent, "YouTube ve Twitter yetkililerinden Facebook'un, Türk mahkemelerinin aldığı kararlarının uygulanmasında gösterdiğini hassasiyetinin aynısını bekliyoruz" ifadesini kullandı.
Söz konusu içeriğin yer aldığı sayfanın "http" olması durumunda engellemenin yapılabildiğini, sayfanın şifreli olan "https" olması durumunda ise sayfa olarak engellemenin yapılamadığını dile getiren Kent, bu durumda söz konusu içeriğin yer aldığı sosyal paylaşım sitelerinin tamamen kapatıldığını kaydetti.
"Google'dan 'cache'lerin temizlemesini istiyoruz"
Kent, arama motoru Google'un ise diğer web sitelerinden bilgi topladığını belirterek, "Aramalara hızlı ulaşmak için o içeriği cacheliyor (ön bellek). Dünya üzerindeki sitelerden aldığı verilerin, kendi serverlarında bir miktarını tutuyor. İçerik sağlayıcılar, içerikleri çıkarsalar bile Google aramalarında görülebiliyor. Türk mahkemelerinin, Google'dan istediği, bu cacheleri temizlemesi" değerlendirmesinde bulundu.
Google yetkililerinin, Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz ile ilgili görüntülerin cach temizliği ile ilgili çalışmalarının devam ettiğini, bundan
sonra da bu görüntülerin otomatik olarak temizleneceğini ESB'ye bildirdiklerini
ifade eden Kent, Yandex yetkililerinin bu konuda cachlerin temizleneceğini bildirdiğini, Yahoo ve Bing temsilcileriyle görüşmelerin ise sürdüğünü kaydetti.
Dünyadaki uygulamalar
İngiltere'deki sokak olayları, Fransa'da Charlie Hebdo olayı, ABD Başkanı Barack Obama'ya tehdit gibi pek çok olayda çok sayıda hesabın kapatıldığını anımsatan Kent, "Terör örgütleri sosyal medyayı aktif kullanıyor. Buna karşı farkındalık yaratmak sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde sorun. Sosyal medya şirketlerinin buna izin vermemesi gerekiyor" diye konuştu.
Sansüre karşı olduklarını dile getiren Kent, "Böyle bir şeyin olması mümkün değil, böyle bir şey talep de etmiyoruz ama sosyal medya, terör örgütlerinin istismarlarına da açık olmamalı. Bu konuda kurallar netleştirilmeli, daha hassas ve hızlı davranılmalı. Nitekim Şehit Savcımızın görüntülerine ilişkin mahkeme kararında belirtilen içeriklerin çıkartıldığının bildirilmesi halinde sosyal paylaşım sitelerine erişim tekrar sağlanmıştır" ifadelerini kullandı.
Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın söz konusu görüntülerinin günlerdir Twitter'da olduğunu ifade eden Kent, "Sosyal medyanın ne kadar hızlı olduğunu biliyoruz. Aynı anda ya cevap verilmesi gerekiyor ya da o dolaşım normalleşiyor. Bu yüzden hızlıca karar almak zorunda kaldık" dedi. Söz konusu mahkeme kararları siyasi olmaktan çok insani ve vicdani değerleri yaralayan içeriklerin engellenmesine yönelik olduğunu belirten Kent, bu içeriklerin çıkarılmasının siyasi kurumlarla bir ilgisinin bulunmadığını sözlerine ekledi.