A.A.
Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2012 18:44
İnternet sitelerine erişimin tamamen engellenmesi yerine, yalnızca konusu suç teşkil içeriğin yayından çıkarılması gerektiği belirtildi.
TBMM İnternet Araştırma Komisyonu'nun raporunun öneriler bölümünde, internet içerikleri başta olmak üzere, video ve filmlerin uluslararası derecelendirme ve yaş sınıflandırılması ölçüt ve kurallarına uygun olarak, televizyon yayınlarında olduğu gibi akıllı işaretleme yoluyla sınıflandırılmasının yararlı olacağını kaydedildi.
İnternet sitelerine erişimin tamamen engellenmesi yerine, yalnızca konusu suç teşkil eden ya da kişilik haklarına saldırı teşkil eden içeriğin yayından çıkarılmasının sağlanması ve cevap hakkının etkin bir şekilde kullanılmasını sağlayacak düzenlemeler yapılması gerektiği ifade edildi.
Çocukların yaşlarına uygun içeriklere erişebilecekleri networkler ve arama motoru oluşturulması, kamu kurumlarının (www.cocuk.(kurumadı).gov.tr) formatında, görevlerini ve hizmetlerini en sade ve anlaşılır biçimde görsel öğelerle çocuklara sunması gerektiği belirtildi.
Çocuklara özel internet sitelerinde, çocuk dilinde haberler sunularak, çocuklara gündemi takip etme ve
haber okuma alışkanlıkları kazandırılması; bu internet sitelerinde çocuklara söz hakkı verilerek, özellikle kendileriyle ilgili konularda yorumda bulunmalarının ve kendilerini ifade etmelerinin kolaylaştırılmasının sağlanması önerildi.
İnternet bağımlılığı
İnternet bağımlılığından etkin korunma sağlanması için, başta çocuk ve ergenler olmak üzere, kullanıcıların internet bağımlılığı ve sorunlu internet kullanımı konusunda etkili ve sürekli bir şekilde bilinçlendirilmesi gerektiğini kaydedilen raporda, “İnternet ve bilgisayar başında geçirilen sürenin azaltılması ve bu amaçla internet servis sağlayıcılar tarafından abone tercihine bağlı olarak internete bağlı kalınan sürenin belirli aralıklarla bağlı cihaza uyarı mesajı gönderilmek suretiyle hatırlatılması ve günlük süre kotalı tarifelerin oluşturulması sağlanmalı. İnternet bağımlılığı ve sorunlu internet kullanımına karşı, bazı istisnai durumlarda, internet erişimi kesilmesi, bilgisayarın kaldırılması gibi tedbirlere başvurulmalı” denildi.
Raporda, internet bağımlılığı ünitelerinin kurulması,uygun tedavi ve rehabilitasyon için kullanıcıların internet bağımlılığı ünitelerine yönlendirilmelerinin sağlanması önerildi.
“Önce çağrı yanıtlanıp sonra telefon kulağa götürülmeli”
Mobil telefon kullanımında kablolu kulaklık veya hoparlör kullanımının tercih edilmesi de rapordaki öneriler arasında.
Raporda, yer alan önerilerden bazıları şöyle:
“Büyüme ve gelişmesi süren çocuklarda mobil elektronik haberleşme cihazlarının kullanım yaşı geciktirilmeli. Gebelikte mobil elektronik haberleşme cihazlarının kullanımı asgari düzeye indirilmeli. Mobil telefonla konuşmalar gereğinden fazla uzun tutulmamalı. Mobil telefon kullanımında; giden aramalarda numara çevrildikten sonra çağrı kuruluncaya kadar telefon vücuttan uzakta tutulmalı ve bağlantı gözle izlenmeli, gelen aramalarda ise önce çağrı yanıtlanıp sonra telefon kulağa götürülmeli. Mobil elektronik haberleşme cihazı satın alırken SAR değeri belirlenen standartlara uygunluğuna dikkat edilmeli. Bebek odalarının yakınında mobil elektronik haberleşme cihazları bulundurulmamalı. Uykudan önce mobil elektronik haberleşme cihazları kapatılmalı, kapatılmayacaksa bile başucundan uzağa konulmalı. Mobil elektronik haberleşme cihazlarının motorlu araç kullanırken ve akaryakıt istasyonlarında kullanılmaması gibi konular vurgulanmalıdır.
Hücresel baz istasyonlarının yer seçimleri Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu düzenlemelerine uygun olarak yapılmalı. Anaokulları, kreşler, okullar, çocuk oyun alanları, hastaneler ve huzurevleri yakınındakiler başta olmak üzere, tüm baz istasyonlarının denetim ve ölçümleri de düzenli ve sıkça yapılmalı.
Mobil elektronik haberleşme cihazlarının piyasaya arzında SAR değerlerinin ürünün ambalajı üzerinde yazılması zorunlu hale getirilmeli. SAR değerlerine uygun olmayan cihazlar hakkında piyasaya arzın yasaklanması ve toplatılması müeyyideleri uygulanmalı. Bilişim teknoloji ürünlerinin sağlık açısından uygunluğuna ilişkin bilgilerin ürün ambalajında ve kullanım kılavuzlarında yer alması sağlanmalı.”
Siber komutanlık birimleri
Emniyet Genel Müdürlüğü başta olmak üzere, bilişim suçlarıyla doğrudan mücadele eden kolluk güçlerinin, uluslararası standartlara göre yapılandırılması ve bu alanda sertifikalı, nitelikli bilişim uzmanı personel istihdam edilmesi gerektiği belirtildi.
Raporda, tüm kamu personelinin, vatandaşın kişisel bilgilerinin korunması, bilgi güvenliği ve bilişim suçları gibi konularda bilinçlendirilmesi önerildi.
İnternet güvenliğine ilişkin öneriler arasında, ulusal siber istihbarat altyapısı oluşturulması; bu konunun MİT, TSK ve Kamu Güvenliği Müsteşarlığı'nın görev tanımı içerisine alınması da yer aldı. Acilen ulusal siber güvenlik ve ulusal bilgi güvenliği stratejileri ve eylem planları oluşturulması gerektiği kaydedildi.
Savaş halinde düşman ülke bilgi sistemlerini hedef alacak siber saldırıların Silahlı Kuvvetler bünyesinde teşkil edilecek siber komutanlık birimlerince yapılması ve bu amaçla gereken altyapının kurulması istendi.
İnternet medyası
Raporda, internet medyasına ilişkin öneriler ise şöyle: “İnternet yayıncılığının Basın Kanunu kapsamında yayıncılık, çalışanlarının ise basın çalışanı sayılabilmesini teminen, internet haber sitelerince internet ortamında yapılan yayınların Basın Kanunu'nun kapsamına alınması, Basın Kanunu'nun ve ilgili diğer mevzuatın bu amaçla yeniden düzenlenmesi, bu sayede internet medyasını da içeren kapsamlı bir mevzuatın oluşturulması ve bu mevzuatta haber üzerindeki hak sahipliğinin tespiti konusunda da yer verilmesi önem arz etmektedir. İnternet medyasının faaliyetlerini habercilik mesleğinin gerektirdiği ilkelere uygun olarak sürdürebilmeleri için, mali yapılarının güçlendirilmesi, bu amaçla, Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanunu'nda ve ilgili diğer mevzuatta, internet haber sitelerinde de resmi ilan ve reklam yayımlatılabilmesine imkân verecek değişikliklerin yapılması önerilmektedir. Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun'un internet medyası çalışanlarını da kapsamalıdır. Ayrıca, anılan Kanunda, internet medyası personelinin çalışma saatleri ve izinlerini sektörün yapısına uygun olarak iyileştirecek şekilde düzenlenmelidir. İnternet medyasının yetişmiş iş gücü ihtiyacının karşılanmasını teminen, iletişim fakültelerinde, bu alanın gerektirdiği ve sektöre özgü eğitimlerin verilmesi gerekmektedir. İnternet medyasında yer alan haberlere ait yer, tarih ve zaman gibi bilgilerin güncel olarak haber alanında yer almasının zorunlu olması sağlanmalıdır. Kamuoyunu yanıltma ve toplumda kargaşa oluşturma amaçlı haberlere karşı doğru ve hızlı karşılık verilebilmesini teminen, kamu kurumlarının sosyal medyada resmi hesaplarıyla yer alması ve kritik toplumsal olaylarda kamuoyunu doğru bilgilendirebilecek yapıların kurulması tavsiye edilmektedir. İnternet yayıncılığında üretilen içeriğe ilişkin kalite standartlarının oluşturulması, Türk dili kurallarının doğru kullanılmasının sağlanması büyük önem arz etmektedir. Barındırma ücretlerinin internet yayıncılığının gelişimine engel olmayacak makul seviyeye çekilmesi sağlanmalıdır.”