Özgür Çetin ozgurcetin@uruninceleme.com
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 24, 2009 09:45
Uzunca bir süredir etrafta dolaşan bir kavram olan IPTV kavramını bu hafta mercek altına alıyoruz.
Televizyon dediğimiz ilginç aygıt hayatımızın önemli bir bölümünü işgal ediyor. Çoğu zaman seyretmesek de 'ses olsun', 'ikinci ya da üçüncü bir kişi gibi olsun' diye açık bıraktığımız bu dış dünyaya açılan kapımız uzun yıllardır geleneksel çizgisini koruyordu. Yaşı benim gibi 30'ların ortasına gelenlerin hatırlayacağı gibi önceleri siyah-beyaz, hantal ve devasa olan bu cihazlar teknolojinin ilerlemesiyle önce renklendi, ardından da hafifledi. Artık kağıt inceliğinde LCD ya da LED TV'lerden bahsediliyor.
Ancak teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin televizyon izleme mantığı bundan 25 sene öncesine göre çok da değişmedi: Belli bir zamanda yayınlanan bir programı o zamanda karşısına geçerek istelemek zorundayız. Her ne kadar kayıt fonksiyonuna sahip cihazlar bulunsa da bunlar çok yaygınlaşmadı ve genel olarak televizyon izleme mantığı hep aynı kaldı.
IPTV (Internet Protocol Television) adı verilen teknoloji ise internet üzerinden televizyon yayını yapma temeline dayanıyor. İsmindeki IP zaten internet protokolü anlamına geliyor. Belli bir yayın merkezinden ve internet üzerinden yapılan yayın özel alıcılar yardımı ile evimizdeki bilgisayardan izlenebiliyor. Bir nevi uydu alıcısı kutusuna benzeyen bu cihazlar gelen yayını monitör ya da televizyona aktarıyorlar.
Benzerleri dünyanın farklı ülkelerinde hayata geçirilen IPTV şimdilik ülkemizde kullanılan bir teknoloji değil. Ancak Türk Telekom'un konuyla ilgili testler yaptığını biliyorum. Hatta bazı personel de bu testlere katılarak kendi evlerinde IPTV testi yapıyorlar.
Sistemin çalışması için baÄŸlı bulunan evde ya da lokasyonda en az 4 Mbit internet baÄŸlantısı olması gerekiyor. Hem canlı yayını hem de banttan yayını destekleyen IPTV'de interaktif bir etkileÅŸim var. Yani yıllardır televizyonlarda olmayan bir ÅŸeyi IPTV saÄŸlıyor: EtkileÅŸim. Bu etkileÅŸim sayesinde kullanıcı durdurma, ileri ya da geri sarma, istediÄŸi ÅŸeyi istediÄŸi zaman izleme gibi özellikleri kullanabilecek. Yani klasik televizyonlarda yaÅŸanan en büyük sorun 'o saatte TV karşısında olamama' problemi ortadan kalkıyor.Â
Evindeki televizyonu 1 sene önce kaldıran biri olarak bu tip bir teknoloji çok işime yarar. Zira sadece
haber izlemek istiyorum ama o tip bir kanal yok. Ya da bütün kanalların haberlerine hızlı bir şekilde bakmak istiyorum ama bunu gece 12'de yapabiliyor olmam benim için önemli bir gelişme. Ayrıca IPTV'nin GSM şebekeleri ile entegrasyonu da yapılabildiğinden seçenekler oldukça artıyor. Öte yandan normalde büyük bir yatırım gerektiren yayın yapma işi (broadcast), ucuzluyor. Bu sayede evinde kamerası ve hızlı bir interneti olan birçok kişi kendi yayınını yapabilecek. Yani milyonlarca dolarınız olmasa da televizyon sahibi olabileceksiniz.
Ancak bence IPTV'nin Türkiye'deki en büyük sorunu bu altyapı sıkıntıları ile sürekli kesintisiz bağlantının nasıl sağlanacağı. Evimdki ADSL hattı bile zaman zaman ağırlaşan ve bağlantı hızlarında sorunların bulunduğu bir altyapıya sahip. Akan bir görüntüyü izleyeceğim bir sistemin bu altyapı ile uyumlu ve kesintisiz çalışması biraz zor gibi görünüyor.
Muhtemelen bunu farkeden Türk Telekom da VDSL2 gibi yüksek hızlar içeren teknolojilere yöneldi. Fiber altyapıyı kullanan bu bağlantı türü gelecekte karşımıza çıkacak IPTV gibi hizmetlerde önemli görevler üstlenecek gibi görünüyor.