Tekne ile gizemli Yunan adaları seyahati

Batı Anadolu kıyılarınca uzanan ve kıyılara çok yakın olan bu adaların başlıcaları ve üzerinde yerleşim olanları ise, Rodos (Rhodes), Sömbeki (Symi), Kilimli (Kalymnos), İstanköy (Kos), İncirli (Nisyros), İlipsi (Lipsi), İleriye (Leros), Batnaz (Patmos), Çoban, Herke (Halki), İlyaki (Tilos), İstanbulya (Astypalea), Kerpe (Karpathos), Kızılhisar (Meis) ve Safran (Safrano) adası şeklinde sayılabilir.

Tatilinizi Yunan adalarında, deniz ve güneşle iç içe geçirmek, ancaa Mikonos, Rodos ya da Kos gibi çok kalabalık ve popüler adalardan uzak durmak mı istiyorsunuz? O halde daha önce ismini bile duymadığınız, ama size keyifli bir tatil vadeden, yaz aylarında kendi tekneniz veya tekne kiralayarak gidilebilecek, güzellikleriyle sizi büyüleyecek 6 Yunan adasını derledik.

Karpathos (Kerpe)

Homeros'un 'rüzgârlı ada' olarak tanımladığı Karpathos (Kerpe), Rodos'la Girit'in arasında, 7 bin nüfuslu küçük bir balıkçı adasıdır. Ayrıca Fethiye, Marmaris ve Bodrum çıkışlı tekne gezilerinizde uğrayabileceğiniz bir adadır. Özellikle Alman, İtalyan ve Hollandalı turistlerin de gözdesidir. Adanın çevresindeki berrak koylar, tatilde kafa dinlemek ve denizin tadını çıkartmak isteyenler için ideal bir limandır. Bu adaya gittiğinizde Apella Plajı’na mutlaka uğramalısınız.

Adanın başkenti Pigadia'nın limanında, çok geç saatlere kadar açık olan restoran ve barlar da gece hayatını renklendirmektedir. Bu rüzgârlı adanın insanı bunaltmayan, yazın en fazla 26-27 dereceye kadar çıkan hava sıcaklığı da, aşırı sıcaklar ve nemden kaçanlar için sanki özellikle korunuyor. Karpathos'a kadar gidip de, adanın kuzeyinde küçük bir dağ köyü olan Olympos'u görmemek olmaz. Yaklaşık 500 kişinin yaşadığı Olympos, sizi zaman tünelinde, çok gerilere götürmek için özel olarak hazırlanmış gibidir. Ve birileri de sanki bu özenle çizilmiş dekorun içinde, özel kostümleri, yaşam biçimleriyle sizi beklemektedir.

1980'li yılların ortalarına kadar henüz elektriğin bile olmadığı, kara yolunun ise daha yeni yeni tamamlandığı Olympos, yüzlerce yıllık geleneklerinden vazgeçmeyenlerin yaşadığı küçük bir dağ köyüdür. Olymposlular, adaları korsanların saldırılarına uğradığı dönemde, kendilerini korumak amacıyla dağlara yerleşmiştir. Geleneklerine, dillerine ve el sanatlarına olan bağlılıklarıyla da bugüne kadar bir müze gibi korunmayı başarmışlardır. Son yıllarda da bu özelliklerinden dolayı, turistlerin ilgi odağı haline gelmişlerdir. 

Skopelos 

Skopelos, Sporadların kuzeyindeki meşhur üç adanın (Skiathos, Skopelos, Alonnisos) ortasındakidir. Antik çağda şarabıyla ve günümüzde eriği ile meşhur olan ada, Skiathos’un gölgesinde kaldığı için aşırı turistik değildir. Yunanistan anakarası ile Alonissos adası arasında yer alan Skopelos, Ege Denizi’nin en yeşil adalarından biridir. Başrolünde Meryl Streep’in oynadığı 2008 yapımı Mamma Mia filminden sonra büyük üne kavuşan, ormanlarla kaplı olan bu dağlık ada, turkuaz denizi ve geleneksel yaşantının devam ettiği köyleriyle ziyaretçilerini mest etmektedir. Ada bir ucundan diğer ucuna 25 km. olup, arası beşer dakikalık mesafe bir sürü koyu mevcuttur. Bazı koylarda beach clup tarzı yerlerde bulunmaktadır. 

Astipalaia (İstanbulya)

Saflık, huzur, misafirperverlik, güzel plajlar ve gizli hazineler.. Sıra dışı tatilin ideal adresi, 12 Adaların en batısındaki Astipalaia, Türkiye kıyılarına yaklaşık 45 nm uzaklıktadır. Ada Bizans hakimiyetinde iken, 1207 yılında Haçlı Seferleri sonrasında Venediklilere geçmiştir. 1522 yılından 1912 yılına kadar da genelde Osmanlılar tarafından yönetilmiş, 1912’de İtalyanların, 1947’de ise Yunanlıların hakimiyetine geçmiştir. Chora’nın tepesindeki muhteşem manzaralı Kale, Venedik zamanında yapılmıştır.

Astipalaia, yatların geceleme yapabileceği uygun limanı, demir yerleri ve sempatik merkezi (Chora) ile dikkat çekmektedir. 2013 yılında şehir rıhtımının hemen arkasına yapılan mendireğin iç kısmı, yat limanı olarak düzenlenmiştir.

Tinos 

Kykladlar’da Mikonos’un 9 nm kuzeyinde bulunan Tinos, Ortodoksların haç mekanı olan kutsal bir adadır. Mikonos adasının kalabalığı sizi bunaltıyor ise, komşusu Tinos adası ideal bir konaklama yeri olacaktır. Tinos Ortodoks bir toprakta, Roma Katolik ibadetinin merkezidir. Bunun nedenlerinden biri, adanın 1027’den 1714’e kadar Katolik Venedik iktidarı altında kalmasıdır. Diğer bir nedeni ise, Katolik Yunan cemaati arasında tanınmasını sağlayan ilahi bir mucizeye sahne olmasıdır.

Katolik ve Ortodokslar bir arada yaşadıkları zamanlar, 1823 yılında, Kekhrovouni Rahibe Manastırında rahibe Pelagia, rüyasında Meryem Ananın kutsal bir ikonunun, yakındaki bir arazide bulunacağını görür. Rahibenin rüyasında gördüğü yerde yapılan kazılarda, Başmelek Cebrail’in Meryem’e müjdesini betimleyen ikon yıllar sonra gün ışığına çıkarılmıştır. “Megalokhari” (büyük sevinç) adıyla anılan ikonun, o zamandan bu yana hastalıkları iyileştirdiğine inanılmaktadır. 

Adanın en güzel yanı ise, tabii ki az sayıda ziyaretçisi olması, fiyatlarının makul olması ve Yunan karakterini korumuş olmasıdır.

Milos 

Ege’nin en egzotik adası Milos, Afrodit’in keşfedildiği bir ada olmasının yanı sıra, Kiklad adalarının da en etkileyicilerindendir. Kykladların güneybatısında bulunan Milos, doğallığı ile Yunan adalarının en güzellerinden biridir. Volkanik kayaları sahilleri kırmızı, pembe ve turuncuya boyamaktadır. Beyaz taş oluşumları, zümrüt yeşili suları ve denizin yonttuğu mağaralarıyla, Sarakiniko ve Kleftiko’nun yeri, korsan hikayelerinde çok ayrıdır. Volkanik adada doğa sanatı, olağanüstü kaya oluşumları yaratmıştır. Yeraltı mezarlıkları, egzotik sahilleri, antik yapılarıyla rengarenk Klima, Emborios ve Mandrakia doğrudan kayıkhanelerin bulunduğu uygun yerlere yontulmuştur. Prehistoric dönemden beri yerleşimi bulunan ada, en çokta aslı bugün Paris Louvre Müzesinde olan Milo Venüsü ile ünlüdür.

Nisyros (İncirli)

Kos’un 8 nm güneyinde, Türkiye’deki Knidos’a 11 nm uzaklıkta olan koni şeklindeki Nisyros’un ziyaretindeki temel etken, hala aktif olan yanardağdır. Ayrıca Mandraki, Nikia ve Pali ile ziyareti fazlası ile hak eden bir adadır. Ancak, tekneleri ile gidenlerin hırsızlığa karşı ciddi önlemler almasını tavsiye ediyoruz.Yatçılar için ana liman bağlanma yeridir. Limanın kuzeyindeki mendirek oldukça uzatılmıştır.

Ona dik açıyla yanaşan doğu mendireğinin açıkları sığ olduğundan, büyük mendireğe yakın geçerek limana girmek gerekmektedir. Küçük bir ada için büyük sayılabilecek liman, 40 civarında tekne alabiliyor. Yine de yatçılar için popüler olması nedeniyle yaz aylarında yer bulmak sorun olabiliyor.

Denizden manzarası kısmen Mikonos’u andıran Mandraki, bir kayalığın tepesinde bulunan Panagia Spilliani Manastırı ve volkanik siyah taşların oluşturduğu sahili ile meşhurdur. Panagia Spilliani Manastırı, 14. yüzyılda St. John (Tapınak) şövalyelerinin yapmış olduğu ortaçağ kalesinin hemen önünde yer almaktadır ve önemli bölümü mağara içinde yapılmıştır. 

Kiralayacağınız teknede, üç-krater yanardağ, ay manzarası ve pitoresk limanı Mandraki ile, buraya yolculuğunuzu unutulmaz kılacaktır.

yatvitrini.com Tarafından hazırlanmıştır.