Televizyonda ilk klibi Kıl Oldum Abi dönmeye başladığında aslında hiç dikkat çekici değildi.
Kirli sakalı, şımarık yüz ifadesi ve berbat sarı kareli pantolonuyla hayli sıradandı.
Sonra kendi kendine ya da birilerinin yönlendirmesiyle seksapelini keşfetti.
Önce yeşil gözleri ön plana çıktı. İlk konserlerinde, sahnenin arkasına yerleştirilen dev posterde sadece bir çift yeşil göz yer alırdı.
Derken yavaşça soyunmaya başladı. Çıplak poposunun üzerine oturmuş küçük dalmaçyalı köpekle verdiği poz, Tarkan erotizminin ilk adımıydı (Hafta Sonu Dergisi, 1994).
Devamı daha cesur bir şekilde geldi tabii. Bu kez üzerinde bir pardesü, altında ise beyaz bir boxer vardı. Eli ise cinsel organını kavrıyordu. (Cosmopolitan, 1994). Aktüel’e verdiği röportajında ülkenin "Erkek Madonna"sı olmak istediğini söylüyor, "İçimde hem kadın hem de erkek var" diyerek tüm cinsiyetleri kucaklayıp erotizmini herkese onaylatıyordu.
2000 yılında Amann Dergisi’ne verdiği fotoğraflar ise Tarkan erotizminin doruk noktası oldu.
Pantolonu aşağı çekmeler, göğüs uçlarını sıkmalar; kısacası Tarkan bu pozlarla hem kaslarını şişirdiğini gösteriyordu hem de yarattığı kışkırtıcı/ulaşılmaz erotizm balonunu, tüm nefesiyle...
Kuzu Kuzu dönemiyle beraber seksi imajı daha profesyonel bir havaya büründü.
Çünkü modacı Dice Kayek’le çalışıyordu. 1930’lar Amerika’sının örnek alındığı parıltılı, renkli, deyim yerindeyse bağrı açık gömlekler, İspanyol paça pantolonlarla beraber saçları da uzamıştı.
"Dudu Dudu" döneminde ise artık arzu nesnesi olma halinden yavaş yavaş sıyrılır gibiydi.
Ki o dönem kendisiyle yaptığım röportajda, "Başka şekillerde ilgi görmeyi arzu ediyorum.
Sadece ne kadar seksi göründüğüm ya da ne kadar güzel göbek attığım önemli değil" diyordu.
Ve 2007’nin son demleri... Yeni albümünün kapağıyla bu kez takım elbiseli, kısa saçlı, yine kirli sakallı, hayli kapalı ve hafiften Reina oğlanı havasında bir imajla karşımıza çıktı Tarkan.
Bu son halini "bir bilen"e değerlendirmemek olmazdı.
Hemen aşağıda o yorum yer alıyor, Tarkan imajının nereden nereye geldiğinde son nokta olarak yani...
"Genel olarak iyi ama hatalar var"
İşte, stil danışmanlığı ve moda pazarlama PR’ı yapan Metin Gürsoy’un son imaj tespitleri:
n Yıllardır çözülemedi Tarkan’ın sahne imajı. Her sezon başka modacı denendiği ve bir isim üzerinde sabırla durulmadığı için ne yapıldıysa olmadı. Halbuki star styling’inde bir numaralı kural devamlılıktır. Müzikte olduğu kadar modada da takip edilen Kylie Minogue’un styling’ini yıllardır William Baker yapar. Justin Timberlake’in styling sorumlusu solo albümü çıktığı yıldan beri aynıdır.
n Şimdi yıllardan beri ilk defa beğendiğim bir styling yapılmış Tarkan’a. Sade ve efendi. Ama yine de göze batan hatalar yok değil. Takım elbisenin rengi çok doğru ama kumaşı parlak. Tamam parlak kumaş moda, ama bu rengi değil.
n İnce kravat, Justin Timberlake’in üstünde de olmasına rağmen modası bitmek üzere. Ayrıca gömleğin yakaları o tarz ince kravat için çok kalın ve dik.
n Parlak metal tokalı kemer ise sıradan görünümlü. Artık kemersiz takım elbise görüntüsü pek çok stilize erkeğin tercihi. Künye hakkında ise yorum bile yapmak istemem! Kısacası düşünce güzel, ama kıyafetin ve genel tarzın bir hikayesi yok.
Cumartesi pazar: Ne yapmak lazım
n GİTMEK LAZIM: İkisinden birine; ya Fettah Can’ın sahne aldığı Balmumcu’daki Tao’ya ya da Hande Yener’in konser vereceği Beyoğlu’ndaki Studio Live’a. İkisi de bu gece aynı saatlerde.
n GÖRMEK LAZIM: Gümüşsuyu’nda bir ay önce açılan Topaz’ın şık servisini ve Boğaz manzarasını...
n TATMAK LAZIM: İstinye Park’taki Go Mongo’nun Asya Tavuk Salatası’nı ve noodle’ını...