Güncelleme Tarihi:
Asla unutmayacağız
ZEYTİN Dalı Harekâtı üçüncü haftayı geride bırakırken, Genelkurmay Başkanlığı’ndan peş peşe gelen açıklamalar yürek dağladı. Harekâtın 22’nci gününde 11 asker şehit oldu, 11 asker de yaralandı.
Cengiz Semercioğlu: Bir savaşın içindeyiz, ne yazık ki bu savaşta yüreğimizi yakan haberler de alacağız. Türkiye büyük devlet olduğunu böyle gösterecek. Bir yanda savaş sürerken, diğer yanda ekonominin, sosyal hayatın, sporun, sanayinin çarkları dönecek... Ve bunu yaşamamızı sağladıkları için de o vatan evlatlarına her sabah, her akşam minnetle anacağız. Hayatlarının baharında aramızdan ayrılan şehitlerimizi da asla unutmayacağız.
Onur Baştürk: Zor günler yaşıyoruz. Her gün acı haberler geliyor. Bir yandan da ayakta kalmak ve güçlü olmak için hayat her yönüyle devam etmeli. Ancak bu şekilde askerlerimize destek olabiliriz. Gencecik kardeşlerimi minnetle anıyorum.
Ömür Gedik: Biz evlerimizde rahat rahat otururken gencecik kardeşlerimiz vatan için canlarını veriyor. Evet içimiz yanıyor, gözyaşı döküyoruz ama inatla yaşamayı seçmeliyiz. Dualarımız hayatlarının baharında aramızdan ayrılan şehitlerimiz için.
Tarkan çocuğu tek başına mı yaptı?
Haftanın magazin olayı, Tarkan’ın “baba oluyorum” videosuydu. Tarkan’ın babalık heyecanını ve çok konuşulan, taklit edilen, makarası da yapılan videoyu yorumlayalım.
Cengiz Semercioğlu: Ben beğenmeyenlerdenim. Hem videonun tekniği, hem de içeriği açısından.
Kamerayı burnuna dayayarak çektiği için kocaman bir surat ortaya çıkmış. Estetik gözü olan Tarkan bu görüntüsünü nasıl beğendi anlamadım.
Daha da önemlisi; bu çocuğu tek başına mı yaptı Tarkan, anne ortalarda yok... Eşiyle birlikte bir fotoğraf koyup “ailemiz büyüyor” deseydi yeterdi.
Onur Baştürk:
Ya gerçekten video biraz garip değil mi? Neden eşini de alıp bu güzel müjdeli haberi vermeyi tercih etmemiş ki Tarkan? Bu biraz bencilce bir hareket değil mi?
Ayrıca yüzünü yakın plan çektiği videoları cidden iyi değil. Birisi uyarsa keşke...
Ömür Gedik:
Bencil, starlık kokan, egosu yüksek bir video. “Baba oluyorum” diyeceğine “çocuğumuz oluyor” dese yine bir yerinden kurtaracaktı belki ama hem tek başına video hem de “baba oluyorum” vurgusu eşi Pınar’ı yedek kulübede bırakan bir davranış olmuş. Ama hadi bunu babalık heyecanına verelim...
Ben hem Tarkan’ı hem de Pınar’ı tebrik ediyorum. Yüze çok yakın çekilen videoya gelince, ben sevdim. Tarkan’ın yüz hatları, gözleri o kadar güzel ki ne kadar yakından çekse de kötü görünmüyor.
OKAN HAKLI AMA
Okan Bayülgen kendisini kızıyla görüntüleyen muhabirlere “Terbiyesizler, aileye saygınız yok, gazeteci değilsiniz” diye bağırdı. Bayülgen haklı mı?
Onur Baştürk:
Okan burada haklı. Çünkü en başında kibar bir şekilde kızının görüntülerini çekmemeleri için muhabirleri uyarmış, rica etmiş.
Bunu yaptıktan sonra inadına takip etmişler Okan’ı muhabirler.
Sinirlendirip öfkeli bir demeç almak istemişler belli ki, nitekim öyle de olmuş...
Ömür Gedik: Okan kızının görüntülerinin çekilmesini istememiş olabilir ama muhabirlere bağırması, hakaret etmesi olmamış.
Kızının yanında böyle davranmasını da yadırgadım.
Keşke hiçbir şey demeden binip arabaya gitseydi.
Muhabirlere istediklerini vermeden uzaklaşması daha iyi olmaz mıydı?
Cengiz Semercioğlu:
İstanbul’un fotoğrafını zaten kendisi de çocuğun annesi de paylaşıyor. Hadi buna rağmen çekilmesini istememiş olabilir. Peki o bağırmalar, hakaret etmeler, defol git demeler ne olacak?
Okan hangi hakla oradaki muhabirleri aşağılıyor? Uluorta insanları azarlama hakkını nereden buluyor? Yeni mekan açıyor, üç gün sonra o muhabirlere ihtiyacı olacak...
Kendisi de memnun değil
Gökçe Bahadır’ın makyajsız fotoğrafı hafta boyunca konuşuldu. Dışarıya makyajsız çıkmak bir özgüven göstergesi mi, talihsizlik mi?
Ömür Gedik: Ünlülerin makyajsız gezmesi yurtdışında moda oldu. Ama biz pek alışamadık bu hallere. Gökçe’nin özellikle bu pozunda ışık da kötü olunca kendisinin de çok hoşlanmadığına emin olduğum bir fotoğraf çıkmış ortaya. Zaten önce çekilmek istememiş ama çaresiz kalınca pozunu vermiş. Fotoğraf kötü ama en azından gazetecilere müdahale etmediği için Gökçe’yi tebrik etmek lazım.
Onur Baştürk: Gökçe eminim o şekilde çekilmeyi çok arzu etmemiştir ama yakalanmış bir kere, yapacak bir şey yok. O yüzden en doğru şeyi yapıp gülümseyerek poz vermiş, somurtmamış. Bence doğru olanı yapmış.
Cengiz Semercioğlu: “Ufak Tefek Cinayetler” dizisinde canlandırdığı Oya karakteriyle Gökçe arasındaki fark ne kadarsa bu fotoğraftaki fark da o kadar. Ünlüleri hep makyajlı, saçlar yapılı gördüğümüz için doğal hallerine şaşırıyoruz. Ben erkeğin de kadının da bakımlı olmasından, kendine özen göstermesinden yanayım. Makyajsızlık modasına da bu yüzden hep karşı oldum...
Arda hiç romantik değil
Arda Turan sonunda Aslıhan Doğan’a eline mikrofon alıp “Hayatımın en güzel parçası olan Aslıhan, benimle evlenir misin?” diyerek evlenme teklif etti. Bu teklifi değerlendirelim. Bekliyor muyduk? Sizce romantik bir teklif mi?
Ömür Gedik: Ben evleneceklerini tahmin ediyordum. Ayrılıp barışan çiftler boşuna tekrar bir araya gelmiyor çünkü. Birlikte olmadan yapamayacaklarını ayrı kaldıkları o dönemde anlıyorlar çünkü. Teklifi bekliyordum ama bu kadar sıradan ve özensiz olacağını tahmin etmiyordum doğrusu. Daha romantik, orijinal ve yaratıcı bir evlilik teklifi olabilirdi.
Onur Baştürk: Bana da hiç romantik gelmedi. Bu ilişkinin evlilikle taçlanması de bence çok beklenen bir şey değildi. Çok gelgit yaşadılar çünkü. Umarım mutlu olurlar.
Cengiz Semercioğlu: Evet, hiç romantik değil. Saffet Ulusoy’un doğum gününde evlilik teklif etmenin nesi romantik olabilir?
İlla herkesin ortasında olmasını istiyorsan, Başakşehir-Fenerbahçe maçında billboard’a yazdırsaydın teklifini... Yok gözlerden uzak olsun diyorsan, sürpriz bir tatil organize etseydin... Yine de bu aşk hikayesinin mutlu sonla bitmesi sevindirici, Allah tamamına erdirsin.
Kerimcan sanat
yapmıyor eğlendiriyor
Mehmet Ali Erbil, Kerimcan Durmaz’ın Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki konseriyle ilgili, “Orayı doldurması kolay değil ama altında başka bir şey olduğunu sanıyorum. Yoksa insanlar sanat için Kerimcan’ın 3 bin 500 kişilik yerini dolduramaz. Dolduruyorsa da Türkiye’de sanat bitmiştir” dedi. Ne diyorsunuz ünlü şovmenin bu yorumuna?
Ömür Gedik:
Kerimcan’ın yaptığının sanat değil eğlenceli bir şov olduğunu hepimiz biliyoruz. Onu izlemeye gidenler de o tarz şovlarla eğlenmek isteyenler zaten.
Yani aslında Kerimcan’ın orayı doldurması gayet kolay ve normal. Altında yatan tek şey ise insanların eğlenme isteği.
Onur Baştürk:
Manasız bir tespit. Elbette insanlar sanat için Kerimcan’ın şovuna gitmiyor. Sadece eğlenmek istiyorlar. Çünkü Kerimcan damardan eğlence vaat ediyor. Abuk değerlendirmelerin
lüzumu yok.
Cengiz Semercioğlu:
Yaptığının sanat olduğunu Kerimcan bile söylemiyor, Mehmet Ali ona neden böyle bir misyon yüklemiş anlamadım. Kerimcan’ın yaptığı sanat falan değil, bir kulüp şovu.
Bunu da Bostancı’da sahneye taşıdı. Oranın dolu olması sanatın bittiğini falan da göstermez. Muazzez Abacı’yı Bostancı’ya çıkarmayan zihniyetle aynı yaklaşımdır bu da...
Serdar buna
sürpriz mi diyor!
Serdar Ortaç, “Bana sürpriz yapmıyorsun” diye sitem eden eşi Chloe Loughnan’a, arabasının üzerine yapıştırdığı farklı dillerdeki “seni seviyorum” notlarıyla sürpriz yaptı. 14 Şubat’a iki gün kala Serdar Ortaç’ın bu hareketini değerlendirelim...
Cengiz Semercioğlu: Sevgililer Günü’nde sevgilinize şarkı yapmayın da ne yaparsanız yapın. Bu yıl hiçbir zaman olmadığı kadar Sevgililer Günü’nde çıkacak şarkı yapılıyor. Bu yıl kimi görsem, kimi duysam herkes 14 Şubat şarkısı yapıyor. Bir yapmayan ben kaldım. Sevgililer Günü’nde çıkan şarkıları sabahtan dinlemeye kalksak bile 14 Şubat’ta bitiremeyiz.
Onur Baştürk: Valla Serdar Bey’in eşi bu tarz ergen romantizminden hâlâ etkileniyorsa geçmiş olsun. Farklı dillerde seni seviyorum yazmak nedir, neresi orijinaldir, cidden anlamakta güçlük çekiyorum.
Ömür Gedik: Haber olmak için yapılmış bir şov bence. Yoksa normalde kimse böyle bir sürpriz yapmaz. Böyle bir sürprizden de hiçbir kadın etkilenmez. 14 Şubat’ta sevgilinize, eşinize ne sürpriz yaparsınız bilmem ama lütfen petshop’a gidip iki gün sonra sokağa atılacak bir kedi ya da köpek almayın. Sevdiğinizle birlikte ömür boyu bakacağınıza eminseniz, barınaktan bir evlat edinmenizi tavsiye ederim.
Neden acele ediyorlar
İlişki yaşamaya başlayan Seren Serengil ve Yaşar İpek, 10 Temmuz’da evleneceklerini açıkladı. Bu jet evlilik kararına ne diyorsunuz? Yıldırım aşk inandırıcı geliyor mu? Cengiz bu aşkla ilgili bilmediğimiz neler var?
Cengiz Semercioğlu: Yarın çıkıp “evlendik” deseler şaşırmayacağım gibi, yarın gelip “ayrıldık” deseler yine şaşırmam. Seren’in hapishane süreci bu aşkı doğurdu ama nereye gider inanın ben de bilmiyorum.
Ömür Gedik: Daha dün arkadaşız diyorlardı, şimdi iki günde evlenmeye mi karar verdiler? Kadınlar hayatlarındaki zor günlerde yanlarında olan erkeğe daha da bağlanırlar, bunu anlayabiliyorum. Ama bu evlilik kararı çok erken geldi bana. Yine de ikisini de severim, umarım mutlu olurlar.
Onur Baştürk: Seren bu, hemen sonuca/finale ulaşmak istiyor. Tipik Koç burcu. Sabırsız işte. Umarım sonradan pişman olmaz Seren.
Hadise dışında herkes RTÜK’ten memnun demek ki
YouTube ve internet televizyonlarının da RTÜK incelemesine gireceği haberine ne diyorsunuz? Bu habere sanat dünyasından tepki gösteren tek kişinin Hadise olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Onur Baştürk:
Hadise’ye bravo. Ben tek başına bu çıkışlarını cesur buluyorum. Sonuçta kendini düşünüp bu tepkisini kendisine saklayabilirdi ama öyle yapmadı. Tebrik ediyorum kendisini. Dijitalde yayınlanan dizilerin oyuncularında bile bu cesaret yok, yazıklar olsun...
Ömür Gedik: Hadise TV’ler için değil YouTube için bir klip çekse demek o da RTÜK’e takılacak. Tepki göstermesi çok normal. Normal olmayan, başka kimsenin bu konuda konuşmaması.
Cengiz Semercioğlu:
Son canı yanan Hadise olduğu için onun sesi çok çıkıyor ama diğer sanatçıların da ses çıkarması lazım. RTÜK, TV kanallarını denetler gibi internet kanallarını denetlemeye kalkarsa çok tartışmalı kararlara imza atabilir. Konvansiyonel medyaya alternatif doğmuş bir yapının konvansiyonel medya kurallarıyla denetlenmesi imkansızdır.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR