Sutyeni ilk defa karısında gördü, tasarladığı model Almanya’da 1.5 milyon sattı

Güncelleme Tarihi:

Sutyeni ilk defa karısında gördü, tasarladığı model Almanya’da 1.5 milyon sattı
Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 2008 00:00

Rizeli Özcan Sümer, babasız bir ailede 9 kardeşten biri olarak okudu ve tekstile ’muhasebeci’ olarak girdi.

İhracatta uzmanlaşan ve ’iç giyimde’ 17 milyon Euro cirolu bir şirketin patronu olmayı başaran Sümer, "Sutyeni ilk kez karımda gördüm ama tasarladığım ilk kadın iç giyim ürünüm Almanya’da 1.5 milyon sattı" diyor ve Victoria’s Secret, Marks&Spencer ve H&M gibi devlere üretim yapıyor.

KENDİSİNE yeni stratejiler arayan Türk tekstil ve hazır giyim sektöründe ’üniversiteli teknik adam’ olarak yıllarca muhasebecilik yapan, sonra patron koltuğuna oturan Rizeli Özcan Sümer, dünyanın önemli ’marka kentlerinde’ mağazalar açmaya hazırlanıyor. Sümer’in iç giyim firması Eko Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. (Eko Tekstil) geçen yıl, yüzde 90’ı ihracattan olmak üzere 17 milyon euro ciro yaptı. 2008 hedefi 28 milyon euro olan Eko Tekstil halen, Victoria’s Secret, Marks&Spencer ve H&M gibi devlerin üretim partneri. Eko tekstil kendi markası Suwen ile de mağazalaşmaya başladı. Aylık iç giyim üretim kapasitesinin şu anda 2 milyon adet olduğunu ve 1.500 kişilik istihdamla bu kapasitenin yarısını kullanabildiğini söyleyen Özcan Sümer, Mısır’da da bir fabrika kurduğunu söylüyor. "Ben 7 yaşındayken babam ölmüş. 9 kardeşiz ve annem bizi fedakarca okuttu. Ben tekstilde önce muhasebeciydim, sektörü faturalardan tanıdım. Sonra patron oldum. Sutyeni ilk kez karımda gördüm ama tasarladığım ilk kadın iç giyim ürünü Almanya’da 1.5 milyon sattı" diyor.

YETİŞTİRME YURDU’NDAN İZMİR’E: Rize, Pazar’ın Suçatı Köyü’nde doğan Özcan Sümer şöyle başlıyor anlatmaya: "Annem çocuklarının okumasını çok istiyordu. Beni Rize Yetiştirme Yurdu’na gönderdi. Liseyi bitirdim ve Ege Üniversitesi’ni kazandım, İzmir’e gittim. İzmir bana çok büyük bir dünya gibi gelmişti o zamanlar. Gençlik yıllarım sıkıntılı geçti. Çünkü çok kısıtlı imkanlarla okudum. Kız arkadaşım olmadı, İngilizce öğrenmek için kursa gidemedim v.s. Az harcayarak yaşamayı çok iyi öğrendim daima iyi öğrenci oldum. Yetiştirme yurdunun bana kazandırdığı ders çalışma alışkanlığı çok işime yaradı."

MALİYE ’BU AKSANLA OLMAZ’ DEDİ: İzmir’de iktisat okuyup mezun olduktan sonra memur olmak için sınavlara girdiğini anlatan Özcan Sümer, "Müfettişlik, hesap uzmanlığı ve bankaların sınavlarına girdim. Hepsinin yazılı sınavlarını kazandım. Mülakata gelince takıldım. Çünkü aksanım çok ağır bir Karadeniz aksanıydı. Maliye’dekiler bana ’ifade sorununuz var’ dediler ve mülakatları geçemedim. Memurluk devlette olmayınca İstanbul’a gelip Pamukbank’ta işe başladım. Ancak eşimin maaşı benimkini geçince moralim bozuldu ve bir süre sonra ayrılıp bir iç giyim firmasında çalışmaya başladım. 4 yıl orada muhasebeci olarak çalıştım. O dönemde de sektörü ’faturalardan’ çok iyi öğrendim. Üniversiteli çalıştırmaya alışmamış bir sektörde profesyonel olarak çok iyi yetiştim, ilk ihracatlarda uygulama tarafında çok sayıda firmanın bilir kişisi uzmanı gibiydim. Akademik formasyonum olduğu için de sektörün hatalarını, doğrularını, dünyada neler olduğunu çok iyi görüyordum. Artık bu sektörde profesyonellerin öne çıkacağını gördüm. Fotoğrafı iyi çektim. 1993’te de kendim iş kurmak için ayrıldım."

Almanya’dan bir ortakla başladım 2005’i çok önceden planladım

ÖZCAN Sümer, girişimci olmaya karar verdikten sonra sektördeki tecrübesi nedeniyle Almanya’da yerleşik bir Türk’ün kendisine ortaklık teklif ettiğini ve bu şekilde işe başladığını söylüyor. Sümer şöyle konuşuyor: "İşin dış ticaretini çok iyi bildiğim için Almanya’dan da bir arkadaş ’gel ortak olalım sen orada üret biz burada satalım’ dedi. Ben üretim ve ticaret altyapısını kurdum ve ortak olduk. Bu ortaklık 2002’ye kadar devam etti. 1999’da model atölyesi kurduk çünkü geleceğin ucuzda değil zor ve kalitelide olduğunu biliyordum. İşlerimiz hızla büyüdü. Ayrıldığımızda 12.5 milyon euro ciro yapıyorduk. Bu arada ben 2005 yılı ’kotasız küresel ticaret’ beklentisini aşmak için önceden planlama da yapmıştım. Fabrikalarımın bir kısmını da Mısır’a taşıdım. Mısır’dan basit ihracat ürünleri için çalışacağız. Ayrıca markalaşmak da gerekiyor ve bu yüzden de mağazalaşmak şart. Önümüzdeki dönemde Türkiye’de en prestijli yerlerinde olacağız. Paris, New York, Doğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Körfez ükelerinde hızla mağazalaşacağız. Şu anda 1.500 kişilik doğrudan istihdamım var. Msır’da da 100 kişi çalışıyor orada da 1.000 kişiye doğru gideceğiz. ABD’yi Mısır’dan hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde tekstilde organizötör firma ya da ülke olmak öne çıkacak, bunu yapacağız."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!