Suriyeli ‘Benjamin Button’ın hayatı bir fotoğrafla nasıl değişti?
Güncelleme Tarihi:
Suriyeli Muhammed Adem henüz sekiz yaşında. Dünyada 2 milyon bebekte bir görülen rahatsızlığının adı ‘cutis laxa’. Muhammed’in görünümü 60-70 yaşlarında birini andırıyor. Buna ‘erken yaşlanma’ ya da meşhur filminden sonra ‘Benjamin Button hastalığı’ da deniliyor. Yaşamsal risk olası. Çünkü kalp gibi hayati organları da tıpkı derisi gibi çok hızlı gelişebiliyor. Suriye’den Batman’daki mülteci kampına gelen Muhammed’in hayatı bir fotoğrafla değişti. Artık yeni bir evi, yeni bir hayatı, yeni bir okulu ve tedavisi için iyi bir de doktoru var. İşte umut veren o hikâyenin perde arkası...
Kamışlı’da yaşayan Adem ailesi için hayat, oğulları Muhammed’in yakalandığı ender görülen ‘cutis laxa’ rahatsızlığı nedeniyle hayli zordu. Oynamaya çalıştığı çocuklar onu rahat bırakmıyor, yaşlı bir adamı andıran görünümüyle sürekli alay ediyorlardı. Tedavi için Suriye’de gerekli altyapı da, başka ülkelerde bunu karşılayacak paraları da yoktu. Muhammed’in ise geleceğe dair tek hayali vardı: Doktor olmak...
Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de ülkelerinde iç savaş patlak verdi. Aile, Mayıs 2016’da kaçıp Türkiye’ye sığınmak zorunda kaldı. Batman’daki mülteci kampına yerleştiler. Muhammed’in kaderi bu sırada Avusturyalı öğretmen Oliver Natter’in onu fark etmesiyle bambaşka bir yola girdi.
Ülkesinde yardım organizasyonları düzenleyen Natter, internette bir videoda rastladığı Muhammed için youcaring.com’da kampanya başlattı. Kampanyaya dokuz gönüllü katıldı. Türkiye’den de yönetmen ve fotoğrafçı Elif Koyutürk gönüllülerden biri oldu.
Kampanyayı başlatan Oliver Natter, Muhammed’le yakından ilgileniyor.
ALMANYA VE İSVİÇRE KABUL ETMEDİ
Koyutürk’ün çektiği fotoğraflar, yardımların çığ gibi büyümesini ve Muhammed’in yaşamının tamamen değişmesini sağladı. Toplanan para 20 bin TL’yi aştı. Yardımların birikmesinin ardından Natter, Muhammed’e yeni bir hayat kurmak için kolları sıvadı. Almanya ve İsviçre’ye hem tedavi hem de eğitim için başvurularda bulundu. Ancak her ikisinden de olumsuz yanıt aldı.
Bu kez kendi ülkesini denedi ve böylece umut veren bir yola girildi; aile artık yaşamına Avusturya’da devam edebilecekti. Muhammed; babası Azad, annesi Şirin, kardeşleri Yusuf ve Neda ile birlikte, iki hafta önce Avusturya’nın Bregenz şehrine yerleşti. Adem ailesi için bir ev kiralandı.
Hikâyenin bundan sonrasını Bregenz’de ulaştığımız Oliver Natter’den dinleyelim:
“Biz gönüllüler birbirimizi internette bulduk. Muhammed’in videosunu izledikten sonra aileyi araştırdık ve ulaşmayı başardık. Aileyi yerleştirme çalışmalarının yanında sağlığıyla ilgili doktor araştırması da yaptık. Gönüllülerden Kristin Delatorre, Muhammed’in hastalığıyla ilgilenen en iyi doktoru Belçika’da buldu; Prof. Dr. Bert Callewaert. Aile önce Belçika’ya gitti. Orada Muhammed’in tam tanısı konuldu ve testler yapıldı.”
Muhammed, Avusturya’da karateye de başladı.
BATMAN’DA SADECE 50 EURO’LARI VARDI
Natter, bundan sonraki süreci ise şöyle özetliyor: “Ailenin tam olarak yerleşmesi, tedavi süreci ve diğer masrafları için yardım kampanyasıyla para toplanmaya hâlâ devam ediliyor. Şu ana kadar hem youcaring.com üzerinden hem de gönüllülerin şahsi yardımlarıyla toplanan miktar 7 bin 655 dolar oldu. Batman’daki mülteci kampından çıkarken ise ailenin cebinde sadece 50 euro vardı. 4 Ekim’de Avusturya’daki evi kiralayıp aileyi yerleştirdik. Gönüllüler ve yardımlarla okul giderlerini, ev eşyalarını karşıladık. 11 Kasım’dan itibaren Avusturya devleti maddi destek vermeye başlayacak. Muhammed ve kız kardeşi Neda, kasımda Montessori okuluna başlayacak. Okulu ve öğretmenleri ona dostça yaklaşıyor.”
Karate kursuna da başlayan Muhammed şimdiden yeni hayatına alıştı, Natter’in çocuklarıyla arkadaş oldu. Şimdilik ortak bir dil konuşamasalar da çevirmenleri onlara yardımcı oluyor.
Muhammed, kardeşleri Yusuf ve Neda’yla.
YAŞAMSAL ORGANLAR OLUMSUZ ETKİLENEBİLİR
Onun hastalığının kesin bir tedavisi yok. Hayati organlarının ne şekilde etkileneceği, Muhammed’in ömrünün ne kadar olacağını da belirleyecek. Bilimsel kaynaklar bu hastalığa yakalananların en fazla 13-14 yaşına kadar yaşayabildiğini söylese de istisnalar mevcut.
Muhammed’in rahatsızlığı deri hastalıkları grubunda ve bu durum tek başına ölüm riski taşımıyor. Ancak süreç göz, kalp, bağ dokusu, akciğer gibi başka organları olumsuz etkileyebiliyor ve bu sorunlar da ölümle sonuçlanabiliyor.
Bu haberi yazarken, Muhammed’le Avusturya’da yaşadığı evden Skype bağlantısı yapmayı başardık. Ancak kameralarda beni görünce irkildi, konuşmak istemedi. Evin içinde Natter’in çocuklarıyla koşuşturmaya devam etti. Mutlu olduğu her halinden anlaşılıyordu...
Kamışlı’dan Batman’a, oradan da Avusturya’ya uzanan yolunda Muhammed’e yardım eden dokuz kahramanın yaptıkları tam bir ‘denizyıldızı hikâyesi’. Siz de onun kahramanlarından biri olup bundan sonraki eğitim ve sağlık masraflarına katkıda bulunabilirsiniz (Hesaba ulaşmak için youcaring.com’da ‘Mohammed Azad’ yazarak arama yapabilirsiniz).
ONUN GÖZLERİNDEKİ PIRILTI HEPİMİZ İÇİN DEĞERLİ
Çektiği fotoğraflarla Muhammed’in hayatının değişmesinde önemli rol oynayan Elif Koyutürk ise hislerini şöyle anlatıyor: “Hikâyesiyle karşılaştığımda onun hayatına nasıl dokunabileceğimi, nasıl fark yaratabileceğimi düşündüm. Çünkü Muhammed’in gözlerindeki pırıltı hepimiz için değerli. Yapabileceğim en güzel şey, onun fotoğraflarını çekmekti; ben de bir sahne kurdum.”
YEMENLİ ABDÜLAZİZ DE AYNI DURUMDA...
Muhammed ve ailesi şu anda eskisine göre çok daha iyi bir hayata sahipler. Ancak Oliver Natter ve gönüllü arkadaşları onunla aynı kaderi paylaşan çocuklara yardım elini uzatmaya devam ediyor. Yeni başlattıkları kampanyanın ucundaki isim bu kez Yemenli Abdülaziz. O da ‘cutis laxa’ hastası ve gofundme.com sitesi üzerinden gelecek yardımları bekliyor.