Güncelleme Tarihi:
Özbekistan'da 23 Aralık'da Devlet Başkanlığı seçimi yapıldı. Özbekistan, tarihi ve kültürel birikimi, köklü devlet yapısı, doğal kaynakları (dünya çapına altın rezervlerinde 5., bakırda 11., uranyumda 8. sırada yer almaktadır) ve Orta Asya nüfusunun yarısını oluşturan 27 milyonluk genç ağırlıklı nüfusu ile Türk Avrasyasının kilit ülkesidir.
Özbekistan'ı 18 yıldır yöneten İslam Kerimov beklenildiği üzere yeniden devlet başkanı seçildi. Yüzde 90,6 oranında bir katılımla gerçekleşen devlet başkanlığı seçimlerinde Liberal Demokratik Parti'den aday gösterilen şimdiki Devlet Başkanı Kerimov oyların yüzde 88,1'ni alarak rakiplerine büyük bir fark attı. Kayıtlı 16 milyon 297 bin 400 seçmenden, sandık başına giden 14 milyon 765 bin 444 kişiden 13 milyonu Kerimov'a oy verdi. Seçimde, Kerimov ile birlikte biri bayan dört aday yarıştı. Diğer üç aday (Aslıddin Rüstemov, Dilara Taşmuhammedova, Akmal Saidov) ise siyasi arenada isim yapmamış politikacılardı. Rüstemov oyların yüzde 3,94'ünü, Taşmuhammedova 2,94 ve Saidov ise 2,85'ni aldı. Seçmenlerden aldığı büyük destekle yeniden Devlet Başkanı seçilen 69 yaşındaki Kerimov başkent Taşkent'te bulunan "Ak Saray"da Özbekistan'ı 7 yıl daha yönetecek. Muhalefet, ikinci ve son dönem başkanlığı bu yılın başında dolan Kerimov'un yeniden seçime katılmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtiyordu. Özbek hükümeti ise Kerimov'un nasıl tekrar seçimlere girmeye hak kazandığına dair bir açıklamada bulunmamıştı.
Özbek liderin yeni döneminde Özbekistan'ı güvenlik ve istikrar ortamı içerisinde tarım ülkesinden sanayi ülkesine dönüştürmeye devam edeceği beklenilmektedir. Bu bağlamda, Özbekistan ile Türkiye ve Batı dünyası arasında var olan adı konulmamış gerginlik politikasının kademeli olarak terk edilmesi ve karşılıklı güvenin yeniden tesis edilmesi beklenilmektedir. Nitekim, Özbekistan'ın çok yönlü dış politikasını devam ettireceğini dile getiren Kerimov, Batı ile ilişkileri yumuşatacaklarını açıklamıştır. Ayrıca, basın özgürlüğü ve basın sektöründe çalışan insanların eğitilmesinin yeni hedefleri içinde yer aldığını ifade eden Kerimov, Türkiye'nin tecrübelerinden yararlanmak istediklerini söylemiştir. Gerekirse seçilmiş bazı Özbek gazetecilerin Türkiye'ye gönderilebileceğine işaret eden Kerimov, "Türkiye, kardeş devlet; diliyle de gönlüyle de bize yakın." ifadesini kullanmıştır. 1999 yılında Kerimov'a karşı düzenlenen suikasta Türklerinde karıştığının iddia edilmesi Türkiye-Özbekistan ilişkilerini bozmuştu. Bu nedenle, Kerimov'un Ankara'yı ziyareti bir türlü gerçekleşmemektedir. Ayrıca, Kasım 2007'de Antalya'da yapılan Türkçe Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesine de Özbekistan katılmamıştır. Kerimov'un 2005 yılında Andican olaylarını bastırış şekli de uluslararası tepki çekmiş ve Özbekistan'ın Batı dünyası ile ilişkilerini zedelemişti.
Söz konusu soğukluğun sona erdirilmesi için sorunların konuşulduğu ve giderilmesi için projelerin üretileceği platformların oluşturulması gerekmektedir. Türkiye ile Özbekistan arasındaki soğukluğun gerekçesi ve mantığı yoktur. Halklar arasında zaten soğukluk bulunmamaktadır. Devletler arasındaki soğukluk ise diyalog ile giderilmelidir.