"Sporun faydasını hastayken gördüm"
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2012 13:01
Yeşil sahalarda 16 yıl düdük çalan, FIFA kokartlı futbol hakemi Ayhan Yücebilgiç (52), 2010 yılı Aralık ayında geçirdiği trafik kazası sonrası 65 gün Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesinde tedavi gördü.
21 ameliyat geçirmesine karşın halen tam olarak sağlığına kavuşamayan ve 2 ayrı ameliyat için gün bekleyen Yücebilgiç, yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen hayata tutunmasını yeşil sahalarda geçirdiği yıllara borçlu olduğunu söylüyor.
Yücebilgiç, spor yaşamının 1972 yılında Adana Seyhan Spor'da futbol oynayarak başladığını söyledi. 1984 yılına kadar oynadığı aktif futbolun ardından futbol hakemliği yapmaya başladığını anlatan Yücebilgiç, 1986 yılından sonra da yardımcı hakem olarak profesyonel liglerde görev aldığını kaydetti.1988 yılında da ilk kez orta hakem olarak düdük çaldığını vurgulayan Yücebilgiç, şöyle devam etti:
“1994'de Birinci Lig Hakemliği yapmaya başladım. Büyük derbilerde düdük çaldım. Bir sezonda 6 derbi maçta görev aldığım sezonlar oldu. Hakemliği hep severek yaptım. 1997 yılında FIFA kokartı alarak uluslararası alanda da ülkemizi temsil ettim. 2000 yılında da hakemliği bıraktım.”
2000 yılından sonra da futbol gözlemcisi olarak yine sporun içinde olduğunu vurgulayan Yücebilgiç, yaklaşık 4 yıldan beri de sporla ilişkisinin seyirci olarak devam ettiğini ifade etti.
2010 yılı Aralık ayında Tarsus yakınlarında geçirdiği trafik kazasında bir arkadaşını kaybettiğini anlatan Yücebilgiç, “Aracın içinde 6 kişiydik. Yanımdaki arkadaşlarımdan birini kaybettim. Ben de ağır yaralandım. 65 gün Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesinde tedavi gördüm. Kazadan sonra 21 kez ameliyat geçirdim. Tam olarak sağlığıma kavuşamadım. Halen iki ameliyat daha beni bekliyor” dedi.
Doktorlar, gösterdiği kırmızı kartları hatırlatıyorlar
Çukurova Üniversitesi Rektörlüğünün kendisiyle yakından ilgilendiğini vurgulayan Yücebilgiç, “Rektörümüzün desteğiyle iki ameliyat daha olacağım. Doktorlar, tuttukları takımdaki çoğu futbolcuya kırmızı kart gösterdiğimi söylese de, çok yakından ilgileniyorlar. Sporun her yerde, her zaman kapı açtığını da hastanede bile görmüş oluyoruz. Desteklerinden dolayı Balcalı Hastanesi çalışanlarına teşekkür ederim” diye konuştu.
12 yaşından beri sporun içinde olduğunu, kaza geçirdiğinde 50 yaşında olduğunu anlatan Yücebilgiç, şöyle devam etti:
“38 yıldır sporun içerisinde olan biri olarak hiç kıpırdamadan, sağa sola dönmeksizin, sol bacağımın üzerinde 45 gün yattım. Normal bir vatandaşın kas yapısı buna dayanamaz. Sporun faydasını hasta yatağımda da gördüm. Spor bana günlerce hiç bir acıyı hissettirmeden tek bacak üzerinde yatmamı sağladı.”
Sporun insanlar için çok faydalı olduğunu kaydeden Yücebilgiç, “Sporun yaşı yok. Herkes için geçerli. Sadece Gençken yapılacak bir şey değil. İnsan sağlıklı olduğu sürece sporu bırakmamalı” dedi. Yücebilgiç, “Hakemlik insana saha içerisinde tek hakim olma yetkisini veriyor. Verdiğiniz kararlar dışarıda tartışılsa da değişmeyen bir karar niteliğinde. Türk spor camiasında layıkıyla hakemlik yaptığıma inanıyorum. Gönül ister ki alttan gelen genç hakemlerimiz de bizim yaşadığımız hazzı ve mutluluğu yaşasınlar ülke futboluna hizmet etsinler” diye konuştu.
Yücebilgiç, spor yaşamının 1972 yılında Adana Seyhan Spor'da futbol oynayarak başladığını söyledi. 1984 yılına kadar oynadığı aktif futbolun ardından futbol hakemliği yapmaya başladığını anlatan Yücebilgiç, 1986 yılından sonra da yardımcı hakem olarak profesyonel liglerde görev aldığını kaydetti.1988 yılında da ilk kez orta hakem olarak düdük çaldığını vurgulayan Yücebilgiç, şöyle devam etti:
“1994'de Birinci Lig Hakemliği yapmaya başladım. Büyük derbilerde düdük çaldım. Bir sezonda 6 derbi maçta görev aldığım sezonlar oldu. Hakemliği hep severek yaptım. 1997 yılında FIFA kokartı alarak uluslararası alanda da ülkemizi temsil ettim. 2000 yılında da hakemliği bıraktım.”
2000 yılından sonra da futbol gözlemcisi olarak yine sporun içinde olduğunu vurgulayan Yücebilgiç, yaklaşık 4 yıldan beri de sporla ilişkisinin seyirci olarak devam ettiğini ifade etti.
2010 yılı Aralık ayında Tarsus yakınlarında geçirdiği trafik kazasında bir arkadaşını kaybettiğini anlatan Yücebilgiç, “Aracın içinde 6 kişiydik. Yanımdaki arkadaşlarımdan birini kaybettim. Ben de ağır yaralandım. 65 gün Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesinde tedavi gördüm. Kazadan sonra 21 kez ameliyat geçirdim. Tam olarak sağlığıma kavuşamadım. Halen iki ameliyat daha beni bekliyor” dedi.
Doktorlar, gösterdiği kırmızı kartları hatırlatıyorlar
Çukurova Üniversitesi Rektörlüğünün kendisiyle yakından ilgilendiğini vurgulayan Yücebilgiç, “Rektörümüzün desteğiyle iki ameliyat daha olacağım. Doktorlar, tuttukları takımdaki çoğu futbolcuya kırmızı kart gösterdiğimi söylese de, çok yakından ilgileniyorlar. Sporun her yerde, her zaman kapı açtığını da hastanede bile görmüş oluyoruz. Desteklerinden dolayı Balcalı Hastanesi çalışanlarına teşekkür ederim” diye konuştu.
12 yaşından beri sporun içinde olduğunu, kaza geçirdiğinde 50 yaşında olduğunu anlatan Yücebilgiç, şöyle devam etti:
“38 yıldır sporun içerisinde olan biri olarak hiç kıpırdamadan, sağa sola dönmeksizin, sol bacağımın üzerinde 45 gün yattım. Normal bir vatandaşın kas yapısı buna dayanamaz. Sporun faydasını hasta yatağımda da gördüm. Spor bana günlerce hiç bir acıyı hissettirmeden tek bacak üzerinde yatmamı sağladı.”
Sporun insanlar için çok faydalı olduğunu kaydeden Yücebilgiç, “Sporun yaşı yok. Herkes için geçerli. Sadece Gençken yapılacak bir şey değil. İnsan sağlıklı olduğu sürece sporu bırakmamalı” dedi. Yücebilgiç, “Hakemlik insana saha içerisinde tek hakim olma yetkisini veriyor. Verdiğiniz kararlar dışarıda tartışılsa da değişmeyen bir karar niteliğinde. Türk spor camiasında layıkıyla hakemlik yaptığıma inanıyorum. Gönül ister ki alttan gelen genç hakemlerimiz de bizim yaşadığımız hazzı ve mutluluğu yaşasınlar ülke futboluna hizmet etsinler” diye konuştu.