Paylaş
Ama mutsuz bir azınlık da vardır aslında, farkında olmadığımız. Baharda vitesi yükseltmiş, formasını yeni garantilemiş ya da ulusal takımın kapısına henüz gelmiş olanlar. İşini çok seven ve “Keşke sezon 1 ay daha sürseydi de bu form durumumla daha iyi noktalar görseydim” diye iç geçirenler...
1- Darjo Melnjak
Tarih 27 Ocak 2019’du. Ligin son sırasındaki Rize, hemen üstündeki Akhisar’la evinde hayati bir maça çıktı. Daha 14’üncü dakikada da golü gördü kalesinde. Eğer maç o dakikadaki skorla bitse en dipteki Rize 15, Akhisar 20 puanla 20’nci haftaya girecek ve belki de Karadeniz temsilcisinin isyan ateşi hiç yakılamayacaktı. Okan Buruk, devre arası takıma katılan savunmacılarından Abarhoun, Awaziem ve Morozyuk’u henüz kullanmamıştı; ilk hayati hamlesini yeni sol bek Melnjak’a o maçta 45 dakika vererek yaptı. Hırvat sol bek, o kader maçını 1-1’e getirmekle kalmadı, Rize’yi yukarıya taşıyan 4 aylık sürecin de kahramanı oldu. Rize’nin devre arasında Sloven Ligi’nden 60 bin Euro bonservisle takıma kattığı Melnjak, bugün Hırvatistan formasıyla ilk milli maçında Galler’e karşı forma giymeye hazırlanıyor. Adeta bir peri masalı bu. Ama bana sorarsanız bu oyuncunun tepe noktası burası değil. Gidecek çok daha fazla yolu var. Denizli’den Slovak Milli Takımı’na yükselen Kratochvil’den daha büyük bir patlama bekliyorum ben ondan. Gelecek sezonun bir numaralı yıldız adayı benim için.
2- Mustafa Kaplan
Bulunduğu noktalara tırnaklarıyla kazıyarak gelmiş bir isim. Okan, Sergen ya da Bülent gibi efsanevi bir futbolculuk kariyeri yoktu, hiçbir görevi otomatik kazanmadı. İkinci ve üçüncü ligdeki emekçi futbolculuk kariyerinin ardından, Yılmaz Vural, hikmet Karaman, Ünal Karaman, Fuat Çapa gibi sayısız teknik direktörün yardımcılığını yaptı. Süper Lig’de bir tam devre ilk teknik patronluk fırsatını ancak 50’sinde bulabildi. Ama çok hazırmış, mükemmel değerlendirdi bu fırsatı. Sadece devre arasında yapılan Tyler Boyd, Orgill, Kitsiou gibi isabetli transferler sebebiyle değil, oynattığı cesur ve çağdaş futbol nedeniyle de olağanüstü umut veriyor. Nisan-Mayıs döneminde A.Gücü’nün o akıcı futbolunu izlerken aklımdan hep şu geçiyordu: Eğer bu takım bu omurgayı koruyup 2-3 doğru takviye yapabilirse, yeni sezonda çok konuşuruz bu Ankaragücü’nü. Ve Mustafa Kaplan’ı da elbette.
3- Altay Bayındır
Ankaragücü’nün dikey çizgisinde elbette Mustafa Kaplan ve muhteşem performansıyla Boyd’u ayrı bir yere yazmak lazım. Ama Altay’ın Türk spor medyasının manşetlerini çalışı da gerçekten güzel bir öykü. Mustafa Kaplan, ligin ikinci yarısının ilk haftasında ona kaleyi verdiğinde son maçında Sivas’tan 4 gol yemiş bir eldiven vardı önümüzde. Ve ikinci devreye de maalesef şanslı başlayamadı, Galatasaray’dan da 6 gol yedi Altay. Ardından Alanya’ya ve Trabzon’a kaybedilirken de oradaydı. Yani 11 Şubat’ta Ankaragücü, Kasımpaşa karşısına çıkarken Mustafa Kaplan, kaleyi son 4 maçta 13 gol yemiş, dördünde de yenilmiş, bu arada kendi takımının da tek bir golüne bile şahit olamamış, 20 yaşında üzgün bir kaleciye teslim ediyordu. Üstelik kulübede de tecrübeli Korcan varken... İşte o kaleci, o günden itibaren çıktığı 11 maçta, sadece 2 yenilgiye şahit oldu. 11 maçın 5’inde kaleyi kapadı. Üçünde de sahanın yıldızı oldu. Türk futbolunun kaleciler açısında çok şanslı olduğu bir dönem yaşıyoruz. Mert, Sinan, uğurcan, Gökhan hepsi harika. Ama ulusal takımın yeni sezondaki kadrolarında Altay da olabilir gibi geliyor bana.
4- Murat Cem Akpınar
Sezon bittiği ve profesyonel maçlarda biraz daha fazla izleyemediğimiz için üzüldüğüm bir başka genç adam. 20 yaşında. Orta sahanın ortasında oynuyor. Şubat’tan sonra 6 Süper Lig maçında hep uzatma anlarında sahaya dahil oldu. Belli ki Ünal Karaman, onu bu sezon kadroda düşünmüyordu ama gelecek yıl için hazır olmasını, çimi koklamasını istiyordu. O bununla yetinmedi, o 60 saniyelik-120 saniyelik fırsatlara bir de gol sığdırdı. Kupada Sivas ve Bugsaş maçlarında daha defansif görevler üstlenmişti ama Antalya karşısında gördük ki öne gitmeyi çok istiyor. Tam bir ünal Karaman oyuncusu. Yeni sezonda onu da muhtemelen daha çok izleyeceğiz.
5- Selim Ilgaz
Selim’i 1. Lig play-off sürecinde Hatayspor formasıyla izledik zevkle. Sochaux kökenli, Fransa U17’de de şans bulmuş ama kariyeri hayal ettiği gibi gitmemiş bir gurbetçi. 23 yaşında... 2016’da yolu ilhan Palut’la kesiştiğinden beri yepyeni bir kariyer çizmiş kendine. Hem Adana Demirspor, hem Gazişehir karşısında mükemmel oynadı. Doğrusu onu izlemeye hiç doyamadık; Hatay, Süper Lig’e çıktığında driplingleriyle, ortalarıyla, içeriye kat ederek yaptığı akılcı gol vuruşlarıyla adından çok söz ettirecek Selim.
Paylaş