Paylaş
Dün Denizli’de 16’ncı dakikaydı. Caner sağdan ortaladı, Serdar kafayı vurdu, direk dibinde Cisse buldu gol şansını. Ancak değerlendiremedi Senegalli oyuncu.
Dört dakika sonra bu kez Caner soldan bindirdi, yerden kaleye paralel olağanüstü bir top attı. Ön direkte Pelkas, arka direkte Cisse ıskaladılar bu topu.
23’te serbest vuruş kazanıldı. Yine Caner topun başına geçti. Yerden, ceza yayı üzerine çok akıllı bir pas attı yine. Mert Hakan neredeyse penaltı hükmündeki bir topu auta attı.
41’de köşe atışı kazanıldı. Mert kullanmaya gitti ama Caner yetişti ve korneri bırakmadı arkadaşına. Ön direğe koşu yapan Gökhan’a yine o tescilli ortalarından birini yaptı. Maçı kazandıran gol geldi Gökhan’dan.
1990’larda-2000’lerde bir maçın vitesini elinde tutan, takımını yöneten-organize eden oyuncularla ilgili bolca ‘maestro’ benzetmesi yapılırdı. Bu maestrolar genelde Sergen gibi, Hagi gibi, Alex gibi ofansif orta saha oyuncuları olurdu. Caner bir sol bek. Ama bazen öyle dominant oynuyor ki, maestro sözcüğünü sonuna kadar hak ediyor. Dün de öyle bir gündü Caner için...
iKi PERDELi OYUN
Dün iki perdeli bir oyundu aslında. 11’e 11 oynanan 50 dakikalık bolümde Caner’di maçın lideri. Kırmızı kart ve penaltı gelince bu kez oyunun kontrolü Denizlispor’a, kahramanlık rolü de Altay’a geçti. Oyunun renginin değişmesinde kırmızı kart kadar Denizlispor’un yeni teknik direktörü Kenan Atik’in de hakkını teslim etmek gerek. Dün ilk devrede gerçekten etkisiz bir futbol ortaya koyduktan sonra 46’da ön libero Bakalorz’u çıkarıp Mesanovic’le hücumu kalabalıklaştırması çok önemli hamle. Elbette kader anı kırmızı karttı; ancak aynen geçen haftaki Başakşehir müsabakasında olduğu gibi tam maç kaybedildi derken yaptığı doğru değişikliklerle oyuna tekrar ortak oldu Kenan Hoca.
MERT HAKAN VE PELKAS ÜZERiNE
Dün Serdar’ın kırmızı kartı sonrası Erol Bulut’un ön taraftan birisini çıkarması gerekiyordu, genç teknik adamın tercihi yine Pelkas oldu. Yunan futbolcu geldiğinden beri hiçbir maçı tamamlayamadı, üç kez 70’lerde, üç kez de 60’larda oyundan alınmıştı. Dün de yine Pelkas dakikasında, 60’a doğru alındı oyundan. Pelkas’ın çıkışıyla Erol Bulut sol açık pozisyonuna Mert Hakan’ı kaydırınca şunu düşünmeden edemedim doğrusu: O dakikaya kadar daha faydalı oynayan Pelkas mı yoksa Mert Hakan mıydı? Mert’in hakeme itirazla ve konuşmakla harcadığı enerjiyi daha fazla oyununa odaklaması lazım gibi geliyor bana. Dün 50 dakika boyunca on numara pozisyonunda oynadı ama katkısı önceki haftalar gibi çok sınırlıydı yine.
10 KiŞiLiK FENERBAHÇE DAHA EKSiK GÖZÜKTÜ
TABi Ki üst seviyede bir maçın 40 dakikasını 11’e 10 oynamak kolay değil. Ancak dünyada 10 kişi kalan ilk takım Fenerbahçe değil, son takım da Fenerbahçe olmayacak. Dün eksik oynadıkları bölümde oyunun kontrolünü neden tamamen yitirdiler, nasıl oldu da kaleci Altay bu derece kendi kaderine bırakıldı, bence hafta içinde Erol Hoca ve ekibi bolca çalışmalılar bu konuda.
1- Bence 11’e 10’ken maçın kontrolünü bu kadar rakibe bırakmalarının sebebi fiziksel değil mental. Çünkü gerekçe fiziksel olsa kademe kademe gerilersiniz, oysa dün Fenerbahçe Serdar’ın kırmızı kartı sonrası birden durdu. Kontak kapattı adeta. Bunun da yine kenar yönetimden kaynaklanan mental bir sorun olduğunu düşünüyorum ben. Erol Bulut hâlâ bazen bir büyük takım çalıştırdığını unutuyor bence.
2- O son 40 dakikada Fenerbahçe’nin 10 değil de adeta 9 kişiymiş gibi gözükmesini belki bir miktar da sahadaki yaşlı oyuncu sayısının fazlalığına bağlayabiliriz. Üç tane 35’lik, Gökhan, Sosa ve Cisse dün 11’de başladılar. Gökhan 90, Sosa 82, Cisse de 75 dakika sahada kaldılar. Özellikle Cisse ve Sosa’nın dakikalar geçtikçe biraz daha düştüğünü, mesela Cisse/ Thiam değişikliğinin çok daha önce, kırmızı karttan hemen sonra yapılabileceğini düşünüyorum.
3- Tabii ki çok önemli bir eksiği, Gustavo’nun yokluğunu da pas geçmemek gerek. Gustavo yaşsız bir adam. Doğal bir lider. Fenerbahçe’nin savunma anlayışını da sahada olduğunda yöneten aksam o. Fenerbahçe kadrosunda da bu sene Gustavo’nun muadili olan bir oyuncu yok gibi. Brezilyalı olmayınca Erol Bulut sistemi 4-2-3-1’e evirip Ozan-Sosa’yı göbekte bir arada kullandı ama özellikle eksik kalındığında Gustavo’nun aklının da, dinamizinin de, liderliğinin de çok arandığı kesin.
250 TL'ye varan "Hoş Geldin Bonusu" Misli.com'da! Hemen üye ol...
Paylaş