Kerem Aktürkoğlu-Icardi penaltısını çok sevdim
Sistemin herkesi tek tipleştirdiği, sürüye uymayanı lanetlediği bir çağda farklı bir şey denedikleri için teşekkür ederim.
İstanbulspor için geçtiğimiz sezon “bir buçuğuncu lig” takımı tanımı yapmıştım. Geçen yıl Süper Lig’in en zayıf kadrosuydular, bu sene de o özelliklerini koruyorlar. Fatih Tekke yeni sezona geçen yılki iskeletini bozmadan girmişti. 11 yeni yabancı oyuncu transfer etmelerine rağmen birçoğunu hiç oynatmamıştı. Hazır değillerdi muhtemelen.
Dün İstanbulspor, Fatih Tekke’siz ilk gününe 2 farklı santrforla başladı. Mendy sadece 5 dakika süre almıştı bu sezon. 1,90’lık dev Traore ise ilk kez oynadı dün. İstanbulspor’un sadece kadrosu değil, oyunu da farklıydı:
3. ViTESE GEREK BiLE DUYMADI
Gaziantep önünde ısrarla geriden pasla çıkmaya çalışan ve zorlanan takım, bu kez uzun toplarla oynamayı tercih etti. Ancak oyunları gol için yeterli olmadı yine.
Galatasaray’ın neredeyse üçüncü vitese gerek duymadan kazandığı maçta manşette Kerem Aktürkoğlu-Mauro İcardi penaltısı vardı haliyle. Sistemin herkesi tek tipleştirdiği, sürüye uymayanı lanetlediği, Martı Jonathan Livingston’lara yaşam hakkı tanımadığı bir çağda, farklı bir şey denedikleri için teşekkür ederim Kerem-İcardi’ye.
Galatasaray'da Okan Buruk: Rakibimize saygısızlık değildi...BU iKiLiYE YAKIŞAN ZEKiCE BiR iŞ
Bunu daha önce Olsen-Cruyff, Pires-Henry, Messi-Suarez gibi efsaneler denemişlerdi. Kerem-İcardi de bence 3-4 yıl daha birlikte oynarlarsa Süper Lig tarihine geçebilecek potansiyelde bir telepati yakaladılar zaten. Golle sonuçlandıramasalar dahi, bu ikiliye yakıştı böyle zekice bir iş.
GERÇEKLERLE ÖRTÜŞMÜYOR
Son olarak, bu üç erteleme müsabakasında statü gereği oynayamayan sporcular konusuna değinmek gerek. Şöyle bir senaryo düşünün:
Ligin ilk haftasında oynanması gereken bir müsabaka, iklim koşulları nedeniyle ertelense... Sonra o müsabaka dün oynansaydı, muhtemelen bazı kulüpler o günden bugüne 10-15 futbolcu göndermiş, 10-15 tane de almış olacaklardı.
Türkiye’de transfer 15 Eylül’e kadar sürdüğü için, birçok takımın ağustos ortasındaki kadrosuyla eylül ortasındaki oyuncu grubu arasında büyük uçurumlar vardı. Böyle bir durumda acaba Türkiye Futbol Federasyonu yine o kulüplerin 10 küsur oyuncusuna oynama izni vermeyecek miydi? Sadece beyin jimnastiği...
Bana öyle geliyor ki, Türkiye gerçekleriyle örtüşmüyor bu statü.
