Paylaş
Çarşamba akşamı 8 sularında Dolmabahçe’de başladık. Dün gece yarısı Frankfurt’ta bitirdik. Yaklaşık 28 saatlik bir sürede İstanbul’un üç büyüğü 2 Alman-1 İtalyan takımına karşı adeta bir “seviye belirleme sınavı”ndan geçti. 28 saatin neticesinde bence Türk futbolunun karnesi hiç fena değil. Beşiktaş’ın rakibi Avrupa’nın en güçlü 10 takımından biriydi.
Galatasaray’ın rakibi de kendisinin yaklaşık üç katı değerindeydi. İki temsilcimiz iç sahada güçlü rakiplerine karşı topla daha fazla oynadılar. Galatasaray iyi oyununun yanına bir de hak edilmiş galibiyet ekledi. Üstelik Muslera’yı katmazsanız 24 yaş ortalamalı pırıl pırıl genç bir kadroyla.
1 PUAN ÇOK DEĞERLİ
Fenerbahçe de Frankfurt deplasmanında kendisinin iki katı bütçeye sahip Eintracht’ın karşısına çıktı. Eintracht geçen sezon Şampiyonlar Ligi’ni yalnızca 1 puanla kaçırmış bir takım. Fenerbahçe, Frankfurt’ta daha fazla şut atan, daha fazla pozisyona giren ve özellikle ilk devrede daha üstün olan taraftı. Sarı lacivertliler de grubun en zor maçından çok değerli bir 1 puanla döndüler bence.
DOĞRU SEÇİM OLSA...
Eintracht lige belki puan olarak kötü bir başlangıç yaptı. Ama kazandıkları puan, oynadıkları oyunun tam karşılığı değil. Ligde ortalama %56 topla oynuyorlar. Üçüncü bölgede isabetli pas istatistiğinde de Dortmund Bayern’in arkasında üçüncü sıradalar. Dün Fenerbahçe böyle bir takıma karşı özellikle çok yüksek tempoda geçen ilk yarıda gayet etkiliydi. Şutlarda 8-2 üstündü. Koca devreyi tek bir faul yaparak bitirdiler üstelik. Eğer korner dönüşü savunması için sıfır temasla, adeta steril bir top oynamaya çalışan Rossi değil de daha doğru bir seçim yapılsaydı muhtemelen Kostic o kadar rahat bir asist yapamayacak, Fenerbahçe zaten soyunma odasına galip girecekti.
PENALTI KADAR YAKINDI
İkinci devrede Frankfurt ekibinin yüksek fiziksel seviyesine rağmen Fenerbahçe galibiyete bir penaltı vuruşu kadar yaklaştı. Olmadı. Ama Türk futbolunun bu 28 saatlik performansını görünce, Şubat’ta bu 3 ekibimizin Avrupa’da yollarına bir şekilde devam edeceklerine dair inancımız çok yükseldi doğrusu.
Paylaş