Farklı felsefelerin düellosu

Beşiktaş duran top ustası. G.Saray’sa en yüksek yüzdeyle pas yapan takım. Kendi oyununu rakibine kabul ettirenin kazanacağı bir gün olacak.

GALATASARAY-BEŞiKTAŞ DERBiSi NASIL GEÇER?

SERGEN Yalçın göreve geldiğinden beri Beşiktaş, ligin topa en fazla sahip olan takımı. İkinci yarı verilerine bakıldığında da ligin ilk ikisi Galatasaray ve Beşiktaş... Dolayısıyla bu maçta herhangi bir takımın geride blok halinde bekleyip, pragmatik bir top oynayacağını zannetmiyorum. Maçın 2-2, 3-3 gibi skorlara gitmesi muhtemel. Beşiktaş, Ankaragücü önünde Lens ve Caner’le sürekli yüksek kenar ortaları yapma hatasına düşmüştü. Oysa bazen yerden paslarla Boateng ve Burak’ı bulabilirler. Terim’se Sivas’ta orta sahayı üçlü ve dayanıklı tercih etti; oysa elinde çok güçlü bir alternatif gol silahı, Emre Akbaba var. Sergen Yalçın takımına yerden oynatmayı başarabilirse, Terim de Emre’ye daha fazla dakika verirse derbide avantaj sağlayabilirler gibi.

KADER ADAMLARI: ELNENY & SERI

ELNENY, geçen hafta Ankaragücü önünde çok enteresan bir sınav verdi. Arkadaşlarının tamamlayamadığı her hücumda Ankaragücü’nün çabuklarına karşı orta sahada yalnız kaldı, ilk yarım saatte 3 faul yaptı, sonra sarı kart gördü, bir ara da kenara gelip Sergen Yalçın’a şikayetlendi. Eğer TT Arena’da da bu yalnızlığı yaşarsa Elneny için riskli bir maç olabilir. Benzer bir tehdit Seri için de söz konusu. Zira üçlü orta sahanın sağ iç rolü ona ait. Sol açık N’Koudou’nun hızlı çıkışlarında ilk müdahale görevi onda olacak ve geçen hafta Premier Lig günlerini hatırlatan bir şaşkınlık anı yaşamış, Sivas’a gol imkanı tanımıştı. Elneny ve Seri’nin konsantrasyon sınavı adeta bu maç.

MAÇIN X FAKTöRÜ: KALECiLER

İKİ tarafın herhalde eşitlikten en uzak olduğu bölge, kaleciler. Muslera, yaşayan bir efsane. Geçen hafta en eksik olduğu konuda da geliştiğini gösterdi, bir penaltı kurtardı. Onun Galatasaray’ın 2010’larda kazandığı kupalarda öyle çok emeği var ki, “Ben bu kupaların bir-ikisini eve vitrine koyayım” dese ses çıkaramayabilirsiniz! Karius’sa bir özgüven kalecisi. Moral durumu, o günkü formunu belirliyor. Ben elinden çok fazla top kaçırması hususunda bir eldiven sorunu yaşıyor olabileceğini de ihtimal veriyorum. Çünkü Bundesliga’dan bildiğimiz Karius bu değil. Karius’un kariyeri, tek bir Şampiyonlar Ligi finalinden ibaret değil zira.

MAÇIN SAYISI: 18

BEŞİKTAŞ tam 18 golle ligin duran top kralı. Yani gollerinin yüzde 45’ini duran toplardan bulmuşlar. En önemli fırsatları genelde Gökhan’ın ön direğe ve Atiba’nın geriden gelip penaltı noktasına koşularıyla buluyorlar. Ancak Galatasaray da Sivasspor önünde neredeyse bütün duran toplara vurarak, bu konuda son dönemde iyi çalıştıklarının sinyalini vermişti. Ömer Bayram’la Donk arasında enteresan bir bağ oluştu, aynı dili konuşan iki eski arkadaş, duran toplarda da birbirlerinin lisanından anlıyorlar. Bir de arka direğe yapılan ortalara planlı Feghouli koşuları vardı Sivas deplasmanında. Bu maç da bir bakıma Caner-Atiba ve Ömer-Donk’un duran top savaşı olacak gibi.

TRABZONSPOR - BAŞAKŞEHİR

Başakşehir Süper Lig'in en fazla kontra atak golü bulan takımı. Trabzonspor, 38 set hücumu golüyle bu alanda açık ara lider.

TRABZON-BAŞAKŞEHiR MAÇI NASIL GEÇER?

BAŞAKŞEHiR, oyun repertuarı zengin bir takım. Ligin orta ve alt sınıfına karşı topa yüzde 60’larda sahip olup, maçları domine edebiliyorlar. Ancak büyüklere karşı çok tutucu oynadılar. G.Saray, F.Bahçe ve Beşiktaş maçlarında neredeyse tamamen bıraktılar topu rakiplerine. Ligde 7 golle, kontra ataktan en fazla gol bulan takım konumundalar, bugün de böyle bir oyun anlayışı benimserlerse şaşırmam. Ancak Hüseyin Çimşir de muhtemelen orta sahada kesici oyuncu sayısını fazla tutacaktır. Yine de Trabzon’un yüzde 60’ın üstünde topa sahip olduğu, oyunu domine ettiği bir maç bekliyorum. Bordo mavililer sezonun genelinde ilk 15 dakikalarda en fazla gol atan takım. Erken gol bulurlarsa Başakşehir’in planlarını çöpe atarlar. Ama golü bulamadıkları her dakika, Başakşehir’in işine yarar.

KADER ADAMLARI: GULBRANDSEN & EKUBAN

BU akşam ikisi de sahada olabilirler, ikisi de olmayabilirler. Okan Buruk’un sahaya 4-3-3’le çıkacağı kesin gibi. Bir süredir sol açıkta kullandığı Crivelli’nin yerinde Elia, Robinho, Aleksic gibi birçok opsiyonu var. Ama bence orada Gulbrandsen’i kullanırsa gerek Mert’in uzun metrajlı toplarını indirmedeki artısı, gerekse gol şansının yüksek olması fark yaratabilir. Hüseyin Çimşir’in de ön tarafta seçeneği çok. Mikel’in dönüşüyle orta sahada sert bir üçlü tercih ederse Ekuban dışarıda kalabilir. Ancak Ekuban’ın şu sıralar deyim yerindeyse ‘eli en sıcak’ Trabzonlu olduğunun altını çizmek gerek. Gözleri parlıyor ve daha fazla dakika alıp gol atabilmek için yanıp tutuşuyor adeta.

MAÇIN X FAKTöRÜ: TAÇ ATIŞLARI

TRABZONSPOR’un hücumda bir harika santrforu (Sörloth), iki de yardımcısı var: Pereira ve Novak. Sol bek Novak, sağdan gelişen hücumlarda ceza alanına ikinci santrfor olarak girişleriyle gizli bir gol silahı. Ama başka bir ekstrası daha var: Harika taç atıyor. Hem Pereira hem Novak, korner benzeri taçlarıyla Trabzon’un maç boyunca duran top şansını artırıyor. Çarşamba günü Malatya, her taçta çizgiye bir adam dikerek Novak’ı bozmaya çalışmıştı. Bakalım bugün Başakşehir’in buna karşı bir önlemi olacak mı?

MAÇIN SAYISI: YÜZDE 42

TRABZONSPOR, yüzde 42 ile Süper Lig’de sağ kanadı en fazla kullanan takım. Aslında bordo mavililerin sezon başından beri sağ açık rolünde ideali bulamadığı, o pozisyonun sürekli değiştiği göz önüne alınırsa bu istatistik garip gibi duruyor. Ama bordo mavililerin maçlarını dikkatle izleyenler, sağın sırrını biliyorlar: Sağ bek Pereira, önünde kim oynarsa oynasın adeta ‘ite ite’ zorluyor o kanadı. Pereira’nın hücum konusundaki ısrarı orada Sturridge’i de, Yusuf Sarı’yı da canlandırmıştı. Hele bugün önünde Abdülkadir Ömür başlarsa zaten bu ikilinin ritminin daha yüksek olacağı kesin. Tabii Sörloth’un da sağa deplaseolmayı sevdiğinin ve stoperini taç çizgisine kadar taşıyarak savunma dengesini bozduğunun da altını çizmek gerek.