Paylaş
Başakşehir, beklerinin orta saha gibi oynadığı 2-4-3-1 dizilişiyle, sıfır orta stratejisi ve yerden futboluyla adım adım gidiyor şampiyonluğa.
BU ligde 17 takım fizik kaliteyle, arzuyla, motivasyonla, coşkuyla oynuyor. 1 takımsa şemayla, yerleşimle, bellerinden birbirine halatla bağlı futbolcularla, yukarıdan kendilerini izleyen drone vasıtasıyla bölünmez bir bütünlükle oynuyor. Dün yine kaybeden coşkulu futbol, kazanan doğru futbol oldu Başakşehir’de.
Süper Lig’de son yıllarda garip iki alışkanlık oluştu: Takımların sezonun ilk yarısıyla ikinci yarısı arasındaki performansları olağanüstü değişken. Sanki Apertura ile Clausura adında iki ayrı lig oynanıyor bu ülkede. İkinci kötü alışkanlık da, maçların ilk devresiyle ikinci devresinin iki ayrı müsabaka gibi görünmesi. Kimse performansını 90 dakikaya yayamıyor. Bir takım ilk 45, ikinci takım ikinci 45’i oynuyor sadece.
Dünkü maça da Başakşehir 19:00’da, Fenerbahçe 20:00’de başladı adeta! Maçın ilk yarısı boyunca sahada Fenerbahçe yok. Koca devre içinde sarı-lacivertlilerin dikine-doğru tek pası 1’inci dakikada Zajc’tan geldi; geriye kalan bütün topları rastgele vurdular adeta. Ersun Yanal’ın meşhur bir söylemi var, “Fenerbahçe önlem almaz, önlem aldırır diye”... Ama dün ilk 11’e bakıyorsunuz, sol açık rolünü rakibinin sağ bekine önlem olarak harcamış. Takımın en kaliteli 5 oyuncusundan ikisi Valbuena ve Ekici’yi kulübede oturtmuş, Eljif Caiçara’nın peşinden koşsun diye! Sayın Yanal, bu mudur sizce önlem aldırmak?
Elijf korkunç bir ilk devre oynuyor, Yanal sanki kontrat yapmışçasına değişiklik için 46’yı bekliyor. Fenerbahçe de maça 46’da Ekici girince başlıyor adeta. 45’le 80 arası bir golleri var, Zajc’la kaçırdıkları bir tane net olmak üzere birkaç da pozisyonları var.
Fenerbahçe ikinci devredeki futboluyla kesinlikle 1 golü hak etti. Ama Yanal, ilk devreyi tamamen çöpe atmayı göze aldığı, Fenerbahçe sürekli geriden gelmek için aşırı efor sarf ettiği için yetmedi o 45 dakikalık futbol. Başakşehir, beklerinin orta saha gibi oynadığı 2-43-1 dizilişiyle, sıfır orta stratejisi ve yerden futboluyla adım adım gidiyor şampiyonluğa.
Maçın adamı: İrfan Can.
GÜNÜN HAYAL KIRIKLIĞI
GÖÇEK, on yılı aşan kariyerinde tek bir konuda gelişmemekte direniyor. Avantaj kesmede bir dünya markası o! Dün de 13’te Isla seri çalımların ardından bir tekme alıyor ama pası veriyor. Ve o meşhur düdük sesi geliyor maalesef. Aynen son dakikada Başakşehir gole giderken çaldığı düdük gibi.
GÜNÜN HAREKETİ
18’DE Başakşehir’in Robinho’yla bulduğu golün gelişiminde İrfan Can’ın rolü muazzam. Orta ikilinin sol parçası olarak sol çizgide hücumun başrolünde. Mevkidaşı Tolgay’ı bir sağa-bir sola çekerek çarşı pazar turu yaptırdıktan sonra yaptığı şandel orta. Maçın en güzel hareketi kesinlikle.
DEVRE ARASINI BEKLEMEK MECBURİ Mİ?
DÜN maçın ilk yarısında 21 kişi ayrı bir spor, bir kişi ayrı bir spor yapıyordu adeta! Eljif Elmas, özellikle 10’la 30 arası aldığı her topu rakibe verdi, her kayıpta özgüveni biraz daha düştü, her dakika daha da büyük hatalar yaptı. Ve Yanal onu 30’da çıkarmayı düşünmedi bile.
GÜNÜN DİNAMOSU
TAKIMI bütüncüllükle kazandı, ama ona ayrı bir parantez açmazsam haksızlık olurdu. Çıkışını 10 numara olarak yaptı ama Başakşehir’de muazzam bir 8 numaraya dönüştü İrfan Can. Dün özellikle ilk devrede savunma/hücum performansıyla adeta “İrfan Can Kahvenin Sahibi” gibiydi.
GÜNÜN RAKAMI
DÜN sahaya çıkan ilk 22 oyuncudan 7’si devre arası transferleri: S.Taşçı, Kudriaşov, Robinho, S.Aziz, Tolgay, Zajc ve Moses... Yani kabaca tüm oyuncuların yüzde 32’si devre arasında transfer edilmiş. Diyorum ya bu ligin bir Apertura’sı, bir de Clausura’sı var; işte bir kanıtı da bu.
OYUNU STOPER KURAR ÖN LiBERO DEĞİL
F.BAHÇE’nin stoper havuzu devre arasında belki tümden değişti ama bir konuda makus talihi değişmedi. Geriden oyun kurmakta hâlâ olağanüstü beceriksizler ve rastgele vurdukları top sayısında ligde kesinlikle üst sıralardalar. Dün 29’da Tolgay Arda’dan bir top kazanmış, kendi ceza yayına paralel sürüp rahat durumdaki Serdar’a pası veriyor. Serdar Aziz, hiçbir baskı yokken anlamsızca merkeze vuruyor topu! Öyle rakip sahaya filan da değil üstelik... 42’de bu kez Skrtel, sıfır baskı altındayken, sıfır çevre kontrolüyle kaldırıp vuruyor topu ileriye anlamsızca. F.Bahçe savunması dün bunlara benzer 5 top verdi belki Başakşehirliler’e. Başakşehirliler’in ise geriden tek bir anlamsız topunu hatırlamıyorum.
Paylaş