Paylaş
Messi konusunda yazmak için özellikle gri toz bulutunun dağılmasını bekledim, zira Barcelona’da kalma kararından sonra hangi konuları açıklayıp hangilerini havada bırakacağını görmem gerekiyordu. Tahmin ettiğim gibi 18 dakikalık o meşhur röportajda sadece duygulara ağırlık verdi, merak edilen birçok soru sorulmadı, muhtemelen sorulamadı. Ben de sahaya çıktığı ilk günden beri Messi’yi takip eden, defalarca yerinde izleyen, tanışma fırsatı bulan, aslında birçok konuda da onunla empati kuran bir sporsever olarak Arjantinli’yle hayali bir röportaj yaptım kendimce.
Evet maalesef Messi’yle gerçek bir röportaj fırsatım olmadı, ancak böyle bir imkân olsaydı ne sorardım, onu ve tahmini yanıtlarımı bulacaksınız bu hayali röportajda. Evet, röportaj kurgusal, cevaplar sübjektif. Aklınıza yatmayan yanıtlar olabilir, çok doğal. Zira yanıtlar Leo’ya değil, bana ait.
1- Sevgili Leo, sen gerçekten nasıl birisin? İnsanlar neden seni tanımıyor? Neden bu kadar kapalısın dış dünyaya?
Çünkü ben bir INTJ’yim (introverted, intuitive, thinking, judjing)... Yani içine kapanık, içgüdüsel olarak düşünen, yargılayan bir şüpheciyim. Benden dünya üzerinde çok fazla yok, bunu biliyorum. Büyük resmi görürüm, stratejistim, analitik düşünürüm, sakinim. Bunlara ek olarak bir de dünyanın en yetenekli futbolcusuyum. Ancak Ronaldo daha çok kendi istatistikleriyle ilgilenirken ben kupalara odaklıyım. Kupa kazanamamak, başarısızlık benim lügatımda yok. Zaten şu anda sorunum da bu.
2- Anladığımız kadarıyla Barcelona’dan ayrılmak istemenin sebebi de bu başarısızlık. Gerçekten ayrılmayı düşündün mü, blöf mü yaptın?
Aslında blöftü... Ta ki başkanın Koeman’la anlaşırken Suarez’i gönderme garantisi aldığını öğrenene kadar. Başkan esasında Pochettino’yla samimi bir görüşme yapmadı. Onu aslında istemedi. Çünkü Poch’u istediği gibi yönlendiremezdi. Koeman’ı seçti, çünkü Suarez’i gönderme şartını ancak ona kabul ettirebilirdi.
3- Suarez neden bu kadar önemli senin için?
Çünkü hayattaki tek arkadaşım o... Barcelona’nın 20 kilometre dışında bir çiftlik evinde yaşayan, hayattan kopuk, antisosyal bir kişiliğim. Hayatım ailem, eşim, yakın akrabalarım ve 3 çocuğumdan ibaret. Sosyal aktivitelere katılmayan, en büyük eğlencesi televizyon izlemek olan, 22.30’da
yatağa giren biriyim. Belki de hayatta en çok eğlendiğim anlar, Luis’le tesislere birlikte gidip, birlikte döndüğümüz vakitler. Ve başkan bunu almak istedi elimden.
4- Peki Manchester City söylentileri doğru muydu?
Doğruydu. Başkanın benimle satranç oynama konusunda kararlı olduğunu görünce başka çarem kalmamıştı. Derdi asla kulübün menfaatleri olmayan, sadece yolsuzluk dosyalarının üstünü örtme gayreti içinde, kendi futbolcuları aleyhinde para vererek kamuoyu oluşturan birisi var karşınızda. Ben Barcelona’dan ayrılmayı hayal bile etmezdim birkaç yıl önce. Ancak gitmeye mecbur kalınca, iki eski arkadaşımın yanı olabilirdi benim için en güvenli yer. Pep ve Sergio ile Manchester’da mutlu olabileceğimi düşündüm ister istemez.
5- Şimdi tekrar Barcelona’dasın. Bundan sonra ne olacak? Bu son sezonun mu bu kentte?
Ben Barcelona’yım. Çocuklarım Barcelona... Eşim Barcelona... Bu kentten başka bir yerde yaşayamam. Bu sezonun sonunda başkanlık seçimi var ve bu kulübü gerçekten sevenlerin göreve geleceğine inanıyorum. Bedenim 33 yaşında ama ruhen daha genç hissediyorum. Beş yıl daha üst seviyede oynayacağıma inanıyorum. Xavi’nin teknik direktör, Neymar’ın sol açık olduğu bir Barcelona’da bırakmak istiyorum futbolu. Tabii ki 2 Şampiyonlar Ligi madalyası, hatta 2 de Altın Top daha kazanarak...
Paylaş