Paylaş
Erol Bulut’un bu maça çıkarken cebinde iki farklı oyun seçeneği vardı: Biri, sezonun ilk iki ayında kullandıkları, daha çok Gökhan-Caner üzerinden kurulan kenar hücumu odaklı oyun. Ceza alanına Gökhan’ın yerden, Caner’in havadan paslarıyla gol arama planı. Ancak Konya maçında İsmail Kartal’ın talebeleri bu seçeneği fonksiyonsuzlaştırdı ve Gençlerbirliği önünde bambaşka bir futbol oynadı Fenerbahçe. Gökhan-Caner’siz, kenar ortasız, merkezden kısa paslarla ve verkaçlarla kurulan bir oyun.
SON MAÇ GiBi OLMADI
Erol Bulut dün ilk 45’te ikinci oyunu tercih etti; Caner’i kenarda oturttu, Gökhan’ın da hücuma minimumda katıldığı bir ilk yarı oynadılar Beşiktaş’a karşı. Amaç aynen Gençlerbirliği’ne karşı olduğu gibi merkezdeki çok sayıdaki kaliteli oyuncuyla yüksek isabet yakalamak, kısa paslar ve verkaçlarla sonuca gitmekti. Ancak dün ilk 45’te iki sebeple başaramadılar bunu:
A PLANI SUYA DÜŞTÜ
1- G.Birliği’nin yumuşak orta sahası Fenerbahçe’ye çok rahat pas yaptırmıştı ama Atiba-Josef o ikramı yapmadılar sarı-lacivertlilere. Mensah’ın da dinamik katılımıyla orta sahada çok hareketli bir Beşiktaş izledik. Çok pas arası yaptılar ve Fenerbahçe’nin A planını suya düşürdüler.
CiSSE FiGÜRATiF KALDI
2- F.Bahçe’nin orta sahada istediği pas trafiğini yakalayamamasında Cisse’nin cılız oyununun da rolü var. Dün bir gol attı ama onun dışında bir santrfordan bekleyebileceğiniz hemen hiçbir şeyi yapamadı Cisse. Top tutamadı. Kuvvetsiz ve hareketsizdi.
Cisse, Fenerbahçe oyununda ne kadar figüratif kaldıysa, Aboubakar Beşiktaş oyununda o kadar başroldeydi dün. Onun bölgesine atılan her topu kazandı, Lemos’la da eşleşse, Tisserand’la da eşleşse hep ayakta kalan oydu. İlk golde Lemos’a attığı çalımla ona psikolojik üstünlük kurdu. 15’te de Tisserand’a sarı kart gösterterek kalan 75’te tedirgin oynamasına neden oldu.
ABOUBAKAR FARKI
Zaten Beşiktaş, Aboubakar’ı 10 milyonluk satış opsiyonunu kullanıp alamadığında üzülmüştüm. Gittiğinde bir sezon Portekiz’in de tozunu attı ama onu durduran şey sakatlıklar oldu. Sağlıklı bir Aboubakar, bu ligin de üzerinde bir oyuncu.
EROL BULUT’UN MARCAO YANILGISI
Dün Fenerbahçe’nin ilk devrede Beşiktaş’a karşı orta sahayı bu denli kaybetmesinde rol oynayan bir diğer faktör de, Erol Bulut’un Ozan’ı yine on numara gibi kullanmasıydı. Erol Bulut, Ozan’ı Galatasaray önünde orada kullanıp Marcao’ya baskı yaptırmış; kısmen de başarı sağlamıştı. Ozan, Marcao’ya oyun kurdurmayınca, Galatasaray aksamıştı birinci-ikinci bölge geçişinde.
Ancak o plan nedense kalıcı oldu, Erol Bulut dün de Ozan’ı anlamsızca Montero’nun üzerine oynattı. Bu strateji ne Beşiktaş’ın oyun kurulumunu engelleyebildi, ne de Ozan’a yaradı. ozan gereksiz deparlarla yoruldu, fonksiyonsuz ve anlamsız koşular sebebiyle ona ihtiyaç olan esas yerde, yani birinci-ikinci bölge geçişinde yoktu.
Ozan’ın ikinci santrfor gibi sırtı dönük oynadığı ilk 45 dakika hem milli futbolcu için, hem de bir eksik gibi kalan Fenerbahçe orta sahası için kabusa dönüştü. Ozan için kayıp bir 45 dakikaydı bu.
SERGEN YALÇIN DAHA iYi HAZIRLANMIŞ
Erol Bulut ve ekibi, ilk yarıdaki aksaklıkları kısmen gördüler; hareketsiz Cisse’yi kenara alıp Ademi’yi soktular. Ademi’nin de ikinci golde hava topu üstünlüğünün avantajını yaşadılar zaten. Sosa/Mert değişikliği de Ozan’ı orijinal yerine, sekiz numara pozisyonuna kaydırdı. Ozan’ın ikinci yarıda, ilk devreye göre daha etkili oynamasında da rolü var bu değişikliğin.
Ancak Fenerbahçe’nin taktiksel olarak doğruları bulması ve Larin’in atılması bile Beşiktaş’ı durduramadı, zira hafta içini belli ki siyah-beyazlılar çok daha iyi geçirmiş. Dün forma giyen toplam 31 futbolcunun bireysel performanslarına baktığınızda, hep daha hazır ve diri gözükenlerin Beşiktaşlılar olduğu hissediliyor.
HiPNOZ OLMUŞ GiBiLER
1- Beşiktaş’ın ikinci golünde Fenerbahçeliler’in hareketsizliği çok enteresan mesela. Akılları Cisse’nin pozisyonunda kalıyor ama kaleye daha 60 metre mesafe var. Posizyonu tekrar seyretme şansınız varsa lütfen izleyin, Beşiktaş pas yaparken tüm Fenerbahçeliler hipnoz olmuşçasına hareketsiz duruyorlar. Tek hareket eden Gustavo.
5+5 BÖLÜNÜNCE...
2- G.Birliği maçı 5-1 bitmiş olmasına rağmen, o yazıda da dile getirmiştim: Sarı-lacivertliler hücumda top kaybettiklerinde 5+5 şeklinde ortadan ikiye bölünüyorlar. O yüzden de dün belli ki hücumda top yitirdiklerinde faul komutu almışlardı Bulut’tan. Tisserand, Pelkas ve M.Hakan bu şekilde sarı kart gördüler. Oysa Beşiktaşlılar uzun süre 10 kişi oynamalarına rağmen geri dönüşlerde de arzululardı.
GERÇEKÇi OYUN
3- Rıdvan isabetli taçlarıyla fark yarattı mesela. 10 kişi kalmış Beşiktaş’ın bir stoper, bir de sol bekle iki gol daha atması bir başka önemli detay. Ghezzal, Türkiye’ye geldiğinden beri en iyi oyununu oynadı dün. Sıkışık pozisyonlarda topuk pasları, bacak araları müthişti. Mensah, ilk devrede çok çalıştı; Larin atılınca sol açığa geçti ve orada da hemen hemen hiç kaybetmedi pozisyonunu. Fenerbahçeliler’in bireysel performanslar anlamında bolca soru işareti yarattığı gecede Beşiktaşlılar’ın gerçekçi oyunu, bence Sergen Yalçın’ın takımını müsabakaya çok iyi hazırladığının bir başka kanıtı.
Misli.com'a üye ol, sanal oyun kuponu yap, 10 TL kazan! Sadece Misli'de, hemen üye ol...
Paylaş