Paylaş
Ama Avrupa kupalarına ligden sadece 4 takım gidebilmesi, 3 küme düşeni de çıkarınca kalan tam 13 pozisyonun mânâsızlığı ürkütüyor.
Spor kamuoyunda neredeyse 20 senedir dile getirilen bir öneri, Süper Lig’in 20 takıma çıkarılma konusu. Ben meslek hayatım boyunca bu fikre karşı çıktım, gerekçem de ligdeki anlamsız pozisyon sayısındaki artışın güvensizlik doğurma ihtimaliydi. Lig 6.’lığıyla 17.’ciliği arasında fark olmayan bir turnuvada, son haftalarda hedefsiz maç sayısı olağanüstü artacak, şike söylentileri namuslu futbolcu ve antrenörleri rahatsız edecek ve tadımız kaçacak diye ürktüm hep.
Ama ülkenin coğrafi ve sosyolojik koşulları göz önüne alındığında da kontra düşünceler beliriyor insanın zihninde. Spor Toto 1. Lig maçlarını izliyoruz, büyük şehirlerin iyi takımları mücadele ediyor orada. Boluspor bir kez daha Süper Lig’e çıkamadı, Adana Demir’in, Erzurum’un ligde olduğu zamanlarda çok iyi stat atmosferleri sunduklarını hatırlıyorum. Ülke geniş, nüfus çok. Yurdum insanı duygusal, mutlu olacağı çok fazla sebep bulamıyor hayatında. Ve bir vilayetin Süper Lig’de temsili, o ilin atmosferini bütünüyle değiştirebiliyor. Peki Süper Lig’in gerçekten de 20 takıma çıkışı tartışmaya açılabilir mi? Ya da açılabilmesi için neler yapılmalı?
1- Bilançolar şeffaf olmalı
- Kocaelispor’un, Eskişehirspor’un, Gaziantepspor’un çizgisi ortada... Türkiye’de kulüpler ‘zengin holiganlar’ tarafından yönetilmeye devam ettiği; başkanlar, sigorta ve vergi dışında hiçbir borçtan yükümlü olmadığı sürece bu tablo kaçınılmaz olacak. Ülke futbolunun şu anda bir numaralı önceliği bence ‘Spor Kulüpleri Yasası’. Yöneticileri tüm borçlardan mesul hale getirecek şeffaf bir düzenek. Kulüplerin bilançolarına tek tıkla internetten ulaşılmasını sağlayacak bir algoritma.
2-Play-off meselesi
- SÜPER Lig kulüplerinin bilançoları şeffaf olur, finansal olarak iyi yönetilmeyen kulüpler layıkıyla cezalandırılırsa; mesela 2020’den sonra, 20 takım hayali kurulabilir. O noktada tabii ki önümüzdeki en büyük engel, hedefsiz takım sayısındaki artış olacak. Şu anda sıralamadan Avrupa’ya yalnızca 4 takım gönderebiliyoruz ama o son bileti play-off yoluyla vererek, ilk 7’yi anlamlı hale getirmek mümkün. İlk 2 doğrudan Devler Ligi, kupa galibi ile üçüncü de doğrudan Avrupa Ligi bileti alır. Ligi 4-5-6-7’nci bitiren 4 takım da son Avrupa bileti için play-off oynarlar. Böylece ‘ilk 7 yarışı’ diye bir kavram oluşur ve muhtemelen son maçın son dakikasına kadar 9-10 takım yarışta kalır.
3- Birinci Lig’i oyuna katmak
- En az play-off kadar faydalı bir seçenek de play-out. Son 2 takımları doğrudan küme düşer, 1. Lig’in ilk ikisi de bugünkü gibi doğrudan terfi eder. Sonra Süper Lig’in 14-15-16-17.’siyle 1.Lig’in 3-4-5-6.’ları play-out oynar. Kim iyiyse, o olur gelecek sene Süper Lig’de... Mesela Erzurum, Gazişehir, Ümraniye, Bolu, Osmanlı, Konya, Alanya, Antalya play-out oynuyor olsalar; bunların 4’ü gelecek yıl Süper Lig’de devam etse, iki farklı kazanç çıkaracağız buradan: Hem Süper Lig’de son dakikaya kadar neredeyse hedefsiz ekip kalmayacak; ilk 7’yi ve ilk 13’ü hedefleyenler zaten neredeyse ligin tamamı olacak. Hem de 1.Lig’i oyuna daha güçlü katacağız. Tam 6 takıma terfi şansı vereceğiz. Ve bambaşka ritimde bir turnuva kazanmış olacak Türk futbolu.
Bizim seviyemizdeki ülkelerde 20 takımlı lig örneği yok, biliyorum... Hatta İtalya bile Serie A’yı 18 takıma düşürmeyi değerlendiriyor ara ara... Ancak Türk sosyal hayatında futbolun yeriyle coğrafi ve demografik koşullarımız göz önüne alındığında bu fikrin en azından ‘tartışılabilir’ olduğunu düşünüyorum ben...
Paylaş