Paylaş
Bu sezon Galatasaray’ın iki farklı oyun stili gelişti: Biri, Taylan-Berkan’ın ikisinin sahada olduğu, savunmada daha güvenilir ama hücumda nispeten kısır model. Özellikle Avrupa’daki Lazio ve Marsilya maçlarında bu modelin başarılı uygulamalarını gördük. Ancak Fatih Terim bu ikiliyi ligde bir arada kullandığında hücumda verimlilik düşüyor. Pas hızı, pas serisi sayısı ve yaratıcılık açısından kısırlaşıyor sarı kırmızılı takım.
Terim’den 4-4-2 bekliyorum
Sarı kırmızılıların diğer oyunuysa Berkan-Taylan’dan birinin ilk 11’de kullanıldığı, kalan kontenjanın orta sahaya ya da hücuma eklendiği model. Bu durumda Terim genelde orta sahayı Berkan-Cicaldau ile kuruyor, çift santrforla formasyonu 4-4-2’ye çeviriyor. Bu dönüşümün başarılı uygulamalarını da Göztepe maçının ikinci yarısı ve Konyaspor ilk devresinde seyrettik. Ben Galatasaray’ın gerek bu maçta ev sahibi olması, gerek lider Trabzon’la olan puan farkı sebebiyle 4-4-2 ile başlayabileceğini düşünüyorum. Üstelik bu tezi destekleyen bir veri daha var artık Terim’in elinde: Halil milli takımda da Burak’la çift santrfor olarak görev yaptı ve gayet başarıyla uyguladı ikinci forvet rolünü.
Pereira cesur olmak zorunda
F.Bahçe’nin de misafir ekip olmasına rağmen beraberlikten fazlasına ihtiyacı olan bir maç bu. Hem liderin 10 puan gerisinde olmaları hem de oyun olarak Pereira’nın yeni bir şeyler kanıtlama ihtiyacı, bu maça daha cesur bir anlayışla çıkma mecburiyeti doğuruyor. Pereira ligdeki ilk 11 buçuk maçta formasyonunu esnetmeyi ısrarla reddetti. Üç stoper ve üç hücumculu modelini, bırakın bir maç, bir dakika bile esnetmedi. Ancak bu inadın kırılma anı, Kayseri maçının 46’ncı dakikası oldu. O maça 3-52 ile başlayan Pereira, devrede Serdar-Pelkas-Novak’ı sokup, Nazım-Meyer-Szalai’yi çıkarınca kendi duvarlarını da kırmış oldu bir bakıma. Defalarca söyledim, yine tekrar etme ihtiyacı hissediyorum:
3 değil 4 hücumcu oynatmalı
Fenerbahçe’nin ana problemi üç stoperle oynaması değil, üç hücumcu ile yetinmesi. Sahadaki hücumcu sayısını bir türlü artırmaması. Bu yüzden de hücumda çoğalamaması. Kalabalık ve yoğun hücum edememesi. Kayseri maçının ikinci yarısında kanatlarda İrfan-Pelkas, önde Serdar-Berisha ile Fenerbahçe zincirlerinden kurtuldu. Pereira göreve geldiğinden beri ilk defa 45 dakika boyunca sahada dört ofansif oyuncu istihdam etti. Pereira eğer Türkiye’ye değişebileceğini-dönüşebileceğini, bu takımı geliştirebileceğini kanıtlamak istiyorsa, derbiye hücumda 3 değil 4 oyuncuyla çıkmayı becerebilmeli.
GALATASARAY İLK YARILARIN SONUNDA ETKİLİ
Fatih Terim’li Galatasaray oyununda, özellikle iç sahada iyi başlamak ilk hedef. Sarı kırmızılılar bu sezon ilk devrelerde ikinci yarılara kıyasla hem daha fazla gol atmış, hem de daha az yemiş. Galatasaray’ın ilk devrede en etkili olduğu bölümse, rakibinin direncini düşürdüğü son çeyrek. 31 ile 45’inci dakikalar arası sarı kırmızılılar rakip kaleye tam 7 gol gönderirken, ağlarında 1 gol görmüş.
F.BAHÇE MAÇLARININ SON 15 DAKİKALARI BOL AKSİYONLU GEÇİYOR
F.Bahçe’nin bu sezon ligde oynadığı 12 maçın 7’sinde son 15 dakikaların çok aksiyonlu geçtiğini gözlemliyoruz. Alanya ve Trabzon karşısında son 15’lere beraberlikle giren F.Bahçe, son çeyrekte 2’şer gol yiyip yenilmiş. Ayrıca Başakşehir son anlarda attığı ikinci golle F.Bahçe’nin umutlarını bitirmiş, Giresun da benzer bir sayıyla umutlanmış. F.Bahçe’nin son çeyrekte çevirdiği de iki maç var: Antalya ve Kayseri’ye son dakikalarda attıkları 2’şer golle puanlar koparılmış. Bugün sahaya çıkacak iki takım arasındaki en temel farklardan biri, son 15’teki aksiyon oranı olarak gözlemleniyor. F.Bahçe son çeyrekte 6 atıp 5 yemiş, tam 11 gol izletmiş. G.Saray’daysa bu sayı sadece dört (3-1).
KORNERLERDE ALAN SAVUNMASI YAPMAK BAŞLARINA iŞ AÇIYOR
Korner hücumlarından bugüne dek 1’er gol bulabilen G.Saray ve F.Bahçe, buna karşın rakiplerin köşe atışlarını savunurkan ciddi zafiyet gösteriyor.
Bu yıl her iki takımın da korner hücumlarında beklendiği kadar etkili olmadığını sürekli konuşuyor ve yazıyoruz. Her iki hocanın da geride kalan 12 haftada çalışılmış korner setleri göze çarpmadı, daha çok penaltı noktası civarına, yüzde 50-50’ye atılan köşe atışlarını seyrediyoruz. Bu durum istatistiklere de yansımış: İki ekibin de kornerden buldukları gol sayısı 1. Ligdeki sıralamaları da 11...
BENZER GOLLER YEDiLER
İki ekibin korner savunmasında da zafiyet gösterdiklerini eklemeliyiz: Bu yıl ligde köşe vuruşlarından ikişer gol yediler. İki takımın da alan savunması yapması ve alanın dışına atılan toplarda paniklemeleri en önemli gerekçe. Özellikle Fenerbahçe son dönemde Konya, Alanya ve Antwerp’ten çok benzer goller yedi. Bu yıl nedense alan savunması, üç İstanbul büyüğünün de başlarına iş açmaya devam ediyor.
KANARYA’NIN SOL KANADI TEHLiKELi
Bu sezon Fenerbahçe’nin hücumda asimetrik bir görüntüsü var. Oyun ağırlıkla sol stoper Szalai üzerinden kuruluyor. Bu da gerek merkez oyuncuları (oynadığında Gustavo ya da Sosa), gerekse sağlıklı olduğunda santrfor Valencia’yı daha çok sola itiyor. Tabii ki çoğunlukla sol kanat bek oynayan Ferdi’nin hücumlardaki rolü de oyunun sola yatık olmasının bir başka gerekçesi. Geride kalan 12 haftada Galatasaray merkezden bulduğu 8 golle dikkat çekerken, Fenerbahçe’nin soldan ürettiği sayı sekiz.
Paylaş