Güncelleme Tarihi:
Teknik Direktörler Yılmaz Vural, Mustafa Dalcı ve Mehmet Altıparmak, Süper Lig'in 15. haftasında Ankaragücü ile Çaykur Rizespor’un 1-1 berabere kaldığı mücadele sonrasında Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’nın hakem Halil Umut Meler’e yumruklu saldırısını kınadı.
MEHMET ALTIPARMAK:
“HAKEMLERE BİZLER DE KIZIYORUZ AMA KİMSE HAKEME BÖYLE YAPAMAZ”
Açıkçası maçın içinde herkesin hata yaptığı bir iş yapıyoruz. Bizler de bazen hakemlere kızıyoruz ama kimse hakeme böyle yapamaz, bu çok ayıp bir şey. Şiddetle kınıyorum. Dünyanın gözü önünde şu anda ‘1 numara’ dediğimiz hakemimize böyle bir şey yapılması hem Türkiye’de hem de dünyada bizim adımıza çok kötü bir şey. Biz bu tür eylemlerin içinde olmak istemeyiz. Futbolun içinde hatalar da var ama bu tür bir eylemin olması bizi çok üzüyor. Bana göre bu olay bir milat olacak diye düşünüyorum. Şu anda verilecek kararlar, bana göre Türk futbolunun bundan sonraki geleceğiyle alakalı en önemli kararlar olacak. Bu şansı, ülke olarak iyi değerlendirirsek futbolumuzu da kurtarmış oluruz.
“OLAYLARIN BURAYA GELMESİNDE HEPİMİZİN SUÇU VAR”
Bu olayı sadece TFF’ye yüklememek lazım. Olayların buraya gelmesinde hepimizin suçu var. Herkes tek suçlu olarak hakemleri görüyordu. Her şeyde hakemleri suçluyoruz. Hedefte hep hakemler olduğu için böyle bir sıkıntı yaşıyoruz. Bu işi çözmek, sadece TFF’nin işi değildir. Bana göre bu olay, ülkemizin sorunudur. Hep birlikte oturup çok net bir karar verilmesi lazım. Bu işlerde caydırıcılık olmazsa herkes sahada kendi kararını kendi verir. Bu şekilde Türk futbolundaki sorunların içinden çıkamayız. Bundan sonrası adına caydırıcı olmak için çok net ve garanti bir ceza verilmesi lazım.
MUSTAFA DALCI:
“HAKEMLERİN, İNSANİ YÖNDEN KENDİLERİNİ GELİŞTİRMESİ LAZIM”
Türkiye’de maalesef hakemler bu anlamda yetersiz. Hakemlerin, kurallar anlamında kendilerini geliştirebilmeleri mümkün değil. Hakemlerin, insani yön anlamında kendilerini geliştirmesi lazım. Dünkü maçı seyrettiğimizde itirazlardan sonra hocanın tavırlarına baktığımızda sert davranıyor. Hakem; biraz daha sakin, vücut dili ve söylemleriyle yumuşak olmalı. Adrenalin seviyesi yüksek bir maçı yönetiyorsun. Dolayısıyla sen kuralları çok fazla bilmiyorsan, insani yönlerini sahaya koyman lazım. Bu da içerideki oyuncuyu her anlamda geriyor. Nabzı 180 olan ve itiraz için yanına gelen oyuncuya, sen el-kol hareketi yapıp sert davranıyorsun. Bekleyip, sakin olmalı. Mimikleriyle ortamı yumuşatarak sakinleştirmeli. Oyuncu sana ne yapabilir ki? Sana itiraz etmeye gelen insanları dinlemek zorundasın. Hakemlerin; sakinlik, tavır, söylem ve ses tonu gibi bu noktaları geliştirmesi lazım. Hakemler, bu anlamda kendisini geliştirip yetiştirmeli ve kurallara biraz ağırlık vermeliler. Çünkü düzgün diyalogla çözülmeyecek hiçbir şey yoktur.
“TEPKİLİ BİR ADAMA SERT KONUŞURSAN ONDAN OLUMLU BİR DAVRANIŞ BEKLEYEMEZSİN”
Nabzı 180 olan oyuncu, bazen antrenmanda gelip bize de kızabiliyor. Biz, adamı sakinleştirip sonra sebepleriyle ilgili açıklama yapıyoruz. İşin insani boyutlarını ön plana alarak, insanın nabzının düşmesine ve bu anlamda biraz daha frene basmasına sebep oluyoruz. Sen şimdi tepkili bir adama tepki gösterip sert konuşursan ve mimiklerin kötü olursa; oyuncunun, hocanın, taraftarın sana olumlu şekilde davranmasını bekleyemezsin. Hakemler, maalesef bu ülkede çok eleştiriliyor ama VAR’a gidip 30-40 saniye aynı pozisyona 5-10 defa bakıp yanlış karar verebiliyorlar yani. Dolayısıyla hakemlerin bu anlamda baskı altında olduklarını biliyorum. Hakemlerin bunları gözlemleyip sahadaki diyalogları ve ilişkileri geliştirmesi gerekiyor. Samimi söylüyorum, bu kuraldan daha değerli olabilir. Her zaman futbolun bir hatalar oyunu olduğunu söylüyorum.
“HÜSEYİN GÖÇEK, ‘HOCAM BU SANA YAKIŞMAZ’ DEMİŞTİ”
Futbolcu içeride, teknik direktör ise saha kenarında hatalar yapacaktır. Ondan dolayı sahada hakem de hata yapabilir. Hakemlerin, hiçbir zaman art niyetli olduklarını düşünmüyorum. Hakemlerin de hata yapma hakkı vardır ama bence kendilerini geliştirmeleri gereken yer sahada oyuncuyla, taraftarla ve teknik direktörle olan diyaloglarıdır. İnsancıl yönlerini, daha ön tarafa koymaları lazım. O zaman sahadaki sorunları çözebilirler. Kendimden örnek vermek istiyorum: Hakemlere çok kolay itiraz eden biri değilim. Bir maçta hakem Hüseyin Göçek’e itiraz etmiştim. Gerçekten itiraz edilmesi gereken bir durumdu. Hüseyin Göçek, beni görünce orta sahadan yanıma geldi. Hüseyin Hoca, ‘Hocam, sen kaliteli bir insansın. Bu sana yakışmaz. Ben seni çok seviyorum’ dedi. Ben de, ‘Hocam senden özür diliyorum’ dedim ve sesimi bile çıkarmadım. Bu bir iletişimdir. Tatlı dil, yılanı deliğinden çıkarır. O an kendimden utandım. Maç bitene kadar sadece ve sadece oyuna baktım. Hakem hata yaptığında bile oyuncularıma, ‘Hadi oğlum, işinize bakın!’ dedim. Bunlar çok özel ve önemli şeyler. Maçtan sonra hakemin yanına giderek teşekkür edip, özür diledim. Hakemlerin bilerek ve isteyerek hata yaptıklarına hiçbir zaman inanmıyorum ama insani boyutlarını geliştirmeleri lazım. Bunu zarar gördüğüm ve puan kaybettiğim maçlarda bile söyledim.
YILMAZ VURAL:
“KULÜPLER, HADDİNİ AŞTIKLARI İÇİN HER ŞEYE MÜDAHALE EDİYORLAR”
Bunlar hiç hoş şeyler değil. Bu çirkin olaya lanet okumayan kim varsa insanlıktan nasibini almamış demektir. Ankaragücü Başkanı, kontrolünü kaybederek sahaya girdi. Faruk Koca’nın sahaya girmesinde herkesin suçu var. Oraya nasıl girebiliyor, hakemin yanına kadar nasıl gidebiliyor? Kurallar; kişiye ve kulübün yapısına göre uygulanıyor. Kulüpler, haddini aştıkları için her şeye müdahale ediyorlar. Futbolu kimin yönettiği belli değil. Bu kaosun içinde bunları son defa yaşamayacağız. Hiçbir önlemle bunu düzeltemezsiniz. Bu ülkedeki futbolu kimin yöneteceğine karar verilmesi lazım. Bu olaylar antrenörlüğe başladığımdan beri var.
“MAÇLARIN İPTAL OLMASI NEYİ HALLEDECEK Kİ?”
Bir kararla maçlar iptal edildi. Bu olayı yapan kulüp başkanının dışında kim ne yaptı ki? Böyle bir cezalandırma mı olur? 136 tane profesyonel takım var Türkiye’de. Dün gece yaşanan olayın heyecanıyla kararlar alınıyor. Bu 136 takımın suçu ne? Maçların iptal olması neyi halledecek ki? Planlar yapıldı, otel ve uçak rezervasyonları yapıldı. Burada sadece hakem kardeşlerimiz değil, teknik direktörler, futbolcular ve kulüpler de mağdur. Olaya tek taraflı bakmamalıyız.
“TFF’NİN, OTORİTESİNİ VE KENDİSİNİ SORGULAMASI LAZIM”
Bizim otoritemiz Türkiye Futbol Federasyonu’dur. Bu otoritesini ve kendisini sorgulaması lazım. Federasyon olarak bu olayların buraya kadar nasıl geldiğini düşünmeleri gerekiyor. Bunları konuşmazsak, bu olay bize hiçbir şey öğretmeden kapanır gider. Sahanın dışındakiler kendilerini sorgulasın. Çünkü bizi onlar yönetiyor. Bu ceza, sadece yumruk atan kişiye verilmedi. Amatör takımlar dahil Türkiye’de hepimize verilmiş bir ceza yani. Doğru işler yapanlar ne olacak? Suç ve ceza, yapan kişiye uygulanır. Yapmayana da ibret olsun diye yapılıyorsa, bu tepkiyi duygusal buluyorum. Bunun Türk futbolu adına milat olmasını diliyorum. Yönetici arkadaşlarımızın artık alacağı kararlarla bir daha böyle şeylerin tekrar edilmemesi lazım. Caydırıcı cezalar olması gerekiyor. 6222 sayılı yasa çalışmıyor, olayı yapanın yanına kar kalıyor. Bu yasaya göre kim, ne kadar ceza almış ki? Yasalar, uyulsun diye yapılır.
“DÜNYA BİZE, ‘BİR FUTBOLU NE HALE GETİRDİLER’ DİYE BAKIYOR”
Faruk Koca’nın, hastaneden çıktığındaki Ankaragücü taraftarının ‘bravo başkan’ sözlerini gördüm. Türkiye’nin tarihi kulüplerinden birinin taraftarları böyle mi olur ya? Hiç mi bir şey öğrenmemiş bunlar? Nasıl bir kindir bu? Bu olayın eğlence olduğunu unutup, savaş mantığıyla hareket ediyorlar. Federasyonun aldığı kararlar; büyük takımlara başka, küçük takımlara başka oluyor. Siz böyle ayırırsanız, bu takımlar da böyle agresifleşir. Kendi cezalarını kendileri kesmeye çalışıyorlar. Bu olayda suçlu sadece Faruk Koca değildir. Kurumların birbirine güveninin kalmadığı bir ortam var. Hatalar en asgari seviyeye düşürülsün diye VAR sistemi getirildi. Bunu uygularken bile bin tane hata yapılıyor. Görüntülü karar verildiği halde hata yapılıyor. Birbirimize güvenin kalmadığı bir ortamda doğru şeyler yapılamıyor. Uzun yıllardır gelen yanlışlar, Türk futbolunu dünyaya rezil ediyor. Bu ülkenin buna hakkı yok. Dünya bize, ‘Bir futbolu ne hale getirdiler. Hakemi az daha öldürüyorlardı’ diye bakıyor. 3.dünya ülkesi değiliz. Baştan sona kadar herkes kendini eleştirsin.