Dayanma gücümüz tükenene dek: Her şey Sakarya için!

Tüm maddi zorluklara göğüs geren Sakarya BŞB Koçu Selçuk Ernak ve ekibi, Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde geçen hafta Anadolu Efes’i devirdi. Her hafta perşembe günü Hürriyet Gazetesi’nde yayımlanan, ‘Fatih Saboviç ile Basketbol Arena’ sayfasının bu haftaki konuğu da Ernak oldu.

Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde 4 hafta geride kaldı... Anadolu Efes ve Fenerbahçe gibi Türk basketbolunun iki lokomotifi, her daim daha da ileri gitmeye devam ederken, bu hafta lacivert beyazlıların gidişini bir ekip sekteye uğrattı; Sakarya BŞB... Koç Selçuk Ernak’ın maddi sıkıntılarla boğuşan ekibi Sakarya BŞB, rakibini deplasmanda 96-86 yendi. Biz de Ernak’la görüşüp gidişatı değerlendirdik...

“ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ”

* Koç, Sakarya’da yaptıklarınızın en başına dönecek olursak, buraya nasıl bir vizyonla geldiniz?

SELÇUK ERNAK: Sakarya’ya geldiğimiz günden beri Sakarya’yı kendi geleneğini yaratan bir şehir olarak hayal ettik. Bu hayalin peşine düştük hep... İlk sene 2. Lig’den 1. Lig’e çıkınca bir takım zorluklarımız oldu. Hep beraber üstesinden gelmeye çalıştık. Karakterli oyuncu grubuyla hem Türkiye Kupası hem play-off’a katıldık.

- Planlarımız 2 yıl erkene geldi. Bu kadar çabuk büyümeyi hayal etmiyorduk. 1.5 senede 2. Lig’den Avrupa’da oynayan takım haline geldik. Taraftarımıza şunu söylemek isterim; Çok büyük bir potansiyel var Sakarya’da... Biz bütün gücümüzle direniyoruz. Dayanma noktamız tükenene kadar Sakarya için elimizden gelen her şeyi yapacağız.

“SAHAYA YANSITMAMAYA ÇABALIYORUZ”

* Kulüpte yaşanan ekonomik sıkıntılar herkesin malumu... Siz bu noktada neler söylemek istersiniz?

- Türkiye’de her alanda, herkes büyük bir savaş veriyor. Biz de şu an bu manada büyük zorluklar yaşıyoruz. Bu sene oluşan yeni yönetimin özellikle bir takım gayretleri var. Ama daha çözüme de kavuşamadık, dürüst olmak gerekirse... Bunu mümkün mertebe sahaya aksettirmeye çalışıyoruz.

“BİRBİRİMİZE KENETLENMİŞ DURUMDAYIZ”

* Zorlu süreçte oyuncularınızla aranızdaki diyalog nasıl?

- Sürekli olarak onlara destek veriyoruz. Benim inanışım; oyuncu bazlı koçluğa hizmet eder. Oyuncuların insani değerlerine ve basketbol dışındaki zihinsel ya da duygusal durumlarına önem veren biriyim. Çalıştığım her takımda herkesle özel ilişkilerim oluyor. Bu, işin basketbol yönünü de, zihinsel yönünü de etkiliyor ve besliyor diye düşünüyorum.

- Bu seneki takımımız özellikle çok genç bir takım. Ve çalıştırdığım diğer takımlardan daha çok ihtiyacı var, az önce söylediğim yakınlıklara... Çok birbirine kaynaşmış bir grubuz... Birbirimize böyle kenetlenmesek, herhangi bir şekilde zor durumdan çıkmamız mümkün değil. Sakatlar var, ayrılanımız var. Dar bir kadro, parasal problemlerimiz ayyuka çıkmış durumda. Maçı kazanmak değil, hazırlanabilmek bile o kadar zor bir iş ki, oyuncuları ancak yakın diyaloglarla bir arada tutarak becerebiliyoruz bunu...

“ERGİN HOCA İLE DOSTLUĞUMUZ HEP SÜRECEK”

* Her şeye rağmen Anadolu Efes gibi bir devi mağlup ettiniz. Ergin Hoca ile görüşmeleriniz oldu mu maç öncesi ya da sonrasında?

- Öncelikle basketbol camiasında bizim gibi uzun süre çalışan insanların belli özel diyalogları var tabii ki... Ergin Hoca, asistanlığını yaptığım ve çok saygı duyup sevdiğim antrenörlerden biri... Her zaman belli bir diyaloğumuz sürüyor. Onun bize her mecrada desteği söz konusu, sadece bu sene özelinde değil... Aramızdaki sevgi-saygı ilişkisi daima sürecektir. Böyle dostluklar kolay yaratılmıyor.

“ANADOLU EFES BAŞLI BAŞINA MOTİVASYON SEBEBİDİR”

* Takımınız Anadolu Efes’i yenmeden önce maça çıkmadan takımı nasıl motive ettiniz? Sahada çok hazır ve sert bir takım vardı çünkü...

- Anadolu Efes, son 30 senedir Avrupa’nın zirvesindedir. Final Four’a gitmiştir, adayı olmuştur, Türkiye’de sayısız şampiyonluklar kazanmıştır. Çok önemli bir lokomotiftir. Basketbola gözümü açtığım yerdir orası... Herkes orada olmak ister. Benim oyuncularım genç ve önlerinde daha çok uzun kariyerleri var. Anadolu Efes’le oynamak onlar için güzel bir hedef. Karşınıza çıkacak takım Avrupa’nın en önemli takımlarından biri. Bu yeterli bir motivasyondu.

- Onun dışında da biz favori olmadığımız maçlarda aslında daha rahatız genç bir takım olarak... Yalnız tabii ki bu durum, “Efes ya da Fenerbahçe’yle, büyük takımlarla oynarken bu maçlar rahat kaybedilebilir” mantığına da gelmiyor. Onlara karşı oynarken üstümüzde baskı yok sadece... Kendimizi ispat etmek ve işin tadını çıkartarak oynuyoruz. Tabii maçın başı da sizi cesaretlendirirse, ondan sonrasını üstüne rahatça ‘inşaat yapabilecek’ hale geliyorsunuz.

“AVRUPA’DA TAKIM ÇALIŞTIRMAK EN BÜYÜK HEDEFİM”

* Peki Sakarya BŞB’de takım içi durumları ve diyalogları nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir de kendi kariyerinizde belirlediğiniz hedef nokta neresi koç?

- Takımda birkaç grup var. İlki gençler... Alp Karahan var, bu sene çıkış yapmasını beklediğimiz... Mustafa Kırcalı var... Bunlar genç isimler ve onlar gerçekten her gün bir şeyler ekleyip, omuzları daha dik basketbol oynayarak bizi tatmin ediyorlar... Ekibimizin kafasına taktığı işlerden biri budur. Aldığımız yerli Türk oyunculardan piyasada saygı görecek oyuncular yaratmak istiyoruz. Diğer bir grup da genç olmayıp, Türkiye Ligi’nde bulunduğu yere göre çok daha iyi potansiyel gösteren isimlerdir. Şafak Edge, Burak Eşlik, İzzet Türkyılmaz gibi isimler... Onların arasında da İzzet’te şanssızlık oldu. 1 ay daha dönmesini beklemiyoruz. Diğerlerinin de bulunduğumuz yerden daha üst seviyelerde bulunması için çabalıyoruz, onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz.

- Kariyer planlamama gelecek olursak da, Türkiye dışında bir takım çalıştırmak istiyorum mutlaka... Bir EuroLeague takımı çalıştırmayı hedefliyorum. Bunun için de antrenörlüğümün son gününe kadar mücadele edeceğim. Başarıyla ya da bir şeyleri ispat etmekle olmuyor çünkü bu durum... Belli iyi ilişkiler, fırsatlara doğru dönemde erişme şansı, doğru hamle yapma gibi pek çok farklı değişken var... Ben her zaman, çok çalışmaya ve mücadele etmeye devam ediyorum.

Günün en popüler basketbol/iddaa tercihlerini incelemek için buraya tıklayın!