Neredesin Nobre?
Güncelleme Tarihi:
fakaya@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2009 22:05
Maçın 60. dakikası oldu...
Beşiktaş 1-0 galip ve oyunu forse etmesi için bir gole ihtiyacı var...
Fakat golü atması gereken Nobre ortalarda yok...
Mücadele herşey midir?
Veya Beşiktaş’ta santrafor oynamak için sadece mücadele mi etmek gerekiyor?
Mustafa Hoca için belki bu yeterli, ama futbol bu kadar basit değil...
Az bile olsa yetenek şart!
Devam edelim...
Nobre topu çalmaya çalışırken sarfettiği eforu, gol yollarında harcamıyor...
Durup, beklemeyi seçiyor...
Kazara top önüne düşerse boş kaleye yuvarlayacak...
Çoğu zaman o kadar beceriksiz oluyor ki, kolay vuruşları bile yapamıyor...
Gole giden en kestirme yol, yan toplardır diyoruz. Orada da yok...
Peki neredesin Nobre?
Beşiktaş’ın bu kadar zorlanmasında tek suçlu Nobre mi?
Kısmen evet...
Kara kartal zorlansa da pozisyon üretiyor. Onları da cömertçe harcayınca, oyun gitgide zora giriyor...
İsmail’in güzel golü olmasa gol gelir miydi? Şüpheli...
Batuhan düzenlidiğinde, Bobo yoksa kesinlikle forma ona verilmeli...
Sorunlu bir futbolcu imajı yaratsada futbol oynayarak kendine gelebilir...
Nobre’yi her hafta gol kaçırma rekoru kırarken izlemektense, Batuhan’ı izlemeyi tercih ederim...
**
Aynı şekilde Tello ve Yusuf mayası tutmadıkça Mustafa Hoca oynatmaya devam ediyor...
Pas trafiğinin arttığı dakikalarda Yusuf topu sol kanatta ezerek harcıyor, Tello’da hatalı paslar yaparak topu kaybediyor...
Başlangıçta futbolculara kızsakta, olayın iç yüzü o şekil de olmuyor...
Tüm futbolcular Ekrem Dağ kadar rotasyona uygun değil...
Bunu da anlaması gereken Denizli halen ısrarla bu inadından vazgeçmedi...
Nasrettin Hoca misali; “ya tutarsa”...
Olmadı. Olmuyor...
Neredeyse sezonun devre arası olacak...
Bu inat nedir?
**
Tüm bu sebeplerden dolayı organizasyon bozukluğu ofanstan kaynaklanıyor...
Defansın ördüğü duvar, hücuma olan güven kaybı nedeniyle skoru korumanın derdine düşüyor...
Bu nedenle de geriye yaslanıyor...
Oysa ki hem Ferrari hem de Sivok hücuma çıkmayı çok sever...
Bir türlü skor avantajı sağlanmadığı için bu özelliklerini kullanamıyorlar...
**
Sonuç olarak Beşiktaş’ın zorlanması tamamen kendinden kaynaklanıyor...
Beşiktaş’ı 2 bölgeye ayırırsak savunma istenileni yapıyor, hücum yapmıyor...
Hal böyle olunca siyah-beyazlı futbolcular sahada zorlanıyor...
Taraftar da bir türlü rahat maç seyredemediği için hop oturup hop kalkıyor...
Fakat golü atması gereken Nobre ortalarda yok...
Mücadele herşey midir?
Veya Beşiktaş’ta santrafor oynamak için sadece mücadele mi etmek gerekiyor?
Mustafa Hoca için belki bu yeterli, ama futbol bu kadar basit değil...
Az bile olsa yetenek şart!
Devam edelim...
Nobre topu çalmaya çalışırken sarfettiği eforu, gol yollarında harcamıyor...
Durup, beklemeyi seçiyor...
Kazara top önüne düşerse boş kaleye yuvarlayacak...
 |
Fatih Kaya yazıyor |
Çoğu zaman o kadar beceriksiz oluyor ki, kolay vuruşları bile yapamıyor...
Gole giden en kestirme yol, yan toplardır diyoruz. Orada da yok...
Peki neredesin Nobre?
Beşiktaş’ın bu kadar zorlanmasında tek suçlu Nobre mi?
Kısmen evet...
Kara kartal zorlansa da pozisyon üretiyor. Onları da cömertçe harcayınca, oyun gitgide zora giriyor...
İsmail’in güzel golü olmasa gol gelir miydi? Şüpheli...
Batuhan düzenlidiğinde, Bobo yoksa kesinlikle forma ona verilmeli...
Sorunlu bir futbolcu imajı yaratsada futbol oynayarak kendine gelebilir...
Nobre’yi her hafta gol kaçırma rekoru kırarken izlemektense, Batuhan’ı izlemeyi tercih ederim...
**
Aynı şekilde Tello ve Yusuf mayası tutmadıkça Mustafa Hoca oynatmaya devam ediyor...
Pas trafiğinin arttığı dakikalarda Yusuf topu sol kanatta ezerek harcıyor, Tello’da hatalı paslar yaparak topu kaybediyor...
Başlangıçta futbolculara kızsakta, olayın iç yüzü o şekil de olmuyor...
Tüm futbolcular Ekrem Dağ kadar rotasyona uygun değil...
Bunu da anlaması gereken Denizli halen ısrarla bu inadından vazgeçmedi...
Nasrettin Hoca misali; “ya tutarsa”...
Olmadı. Olmuyor...
Neredeyse sezonun devre arası olacak...
Bu inat nedir?
**
Tüm bu sebeplerden dolayı organizasyon bozukluğu ofanstan kaynaklanıyor...
Defansın ördüğü duvar, hücuma olan güven kaybı nedeniyle skoru korumanın derdine düşüyor...
Bu nedenle de geriye yaslanıyor...
Oysa ki hem Ferrari hem de Sivok hücuma çıkmayı çok sever...
Bir türlü skor avantajı sağlanmadığı için bu özelliklerini kullanamıyorlar...
**
Sonuç olarak Beşiktaş’ın zorlanması tamamen kendinden kaynaklanıyor...
Beşiktaş’ı 2 bölgeye ayırırsak savunma istenileni yapıyor, hücum yapmıyor...
Hal böyle olunca siyah-beyazlı futbolcular sahada zorlanıyor...
Taraftar da bir türlü rahat maç seyredemediği için hop oturup hop kalkıyor...