Güncelleme Tarihi:
Bünyamin Gezer’i kutluyorum. Peşpeşe yaptığı hatalar silsilesinin ardından doğru bir hareket yaptı. Maç sonrası röportaj vermek için hurriyet.com.tr’yi seçti. Ama bunda bile eyyam yaptı...
Biliyor ki en özgür ve en etkili spor ekibi Hürriyet’te. Kendisine en acımasız eleştirilerin geleceği adres de elbette ki Hürriyet. Belki biraz da bunu absorbe edebilmek amacıyla bizi seçti. Böyle düşünmüşse bile, yanlış nedenlerle doğru adresi seçtiği için kutluyorum kendisini.
Türkiye’nin en çok spor yazarı olan sitesi hurriyet.com.tr’dir. 20’nin üzerinde yazarı vardır.
Yazarların hiç bir müdahale ile karşılaşmadan en özgürce kalem oynattıkları mecra da hurriyet.com.tr’dir. Burada yazarlar üçkağıt yapmazlar. Hatta tuttukları takımı bile açık açık yazarlar. Gizlimiz saklımız olmadığı gibi, gizli saklı bir şey de kalmasın isteriz.
Fikrimiz neyse söyleriz. Okurlarımız da yorumlarıyla fikirlerimize karşı fikirlerini eklerler. Hatta bazen bizi öyle bir eleştirirler ki okuduğumuzda 15 dakika kendimize gelemeyiz. Böylece dileyen herkes fikrini tüm spor kamuoyu ile paylaşır...
Gülşah Erkaya yazıyor |
MADEM FUTBOL ERKEK İŞİ VE SİZ DE ÇOK ERKEKSİNİZ...
Farkında mısınız? Federasyon, Fener, Cimbom ve hakemler hala olayları kınayan bir açıklama yapmadılar. Yarım ağızla “Üzgünüz” bile demediler. Demek ki kimse üzgün değil. Demek ki herkes memnun. Belki Adnan Polat ellerini oğuşturup, Sami Yen’de neler yaparak rövanşı alacağının hesaplarını yapıyordur. Ultraaslan şimdiden votka şişesi biriktirmeye, Çarşı stada yabancı madde zulalamaya başlamıştır... Federasyon da bir daha hakemlerin kafasının yarılmaması için riskli maçla kaskla çıkma olayını düşünebilir. Ne de olsa bazı hakemlerimiz sahada POLİS gibi düşünüyor, hakem gibi değil. Bence uygun olur. Yakışır. Hatta ROBOCOP kıyafetleri daha şık ve caydırıcı durur...
Bu konuyu çok kurcaladığım için bana sitem eden bazı ve özellikle Fenerli arkadaşlara da bir çift sözüm olacak. Eğer biz bunları FENER düşmanı olduğumuz için yazıyorsak, bunlar yazılmaması gereken şeylerse ve bu yaşananlar çok normalse:
Mesela UEFA’da evinizdeki ilk maçta rakip takımın oyuncuları ile maçtan önce kavga edin.
Mesela maçın diyelim ki, İsviçreli yan hakeminin kafasını yarın.
Rakip korner atarken gözüne su şişesi atın.
Ya da olmadı konuk basın mensuplarından birisinin başına votka şişesi atın.
Aynı öneriler Avrupa da maç yapan diğer çok büyüklerimiz için de geçerli.
Madem ben bayan olduğum için spor yazamam ve madem sizler de çok erkeksiniz,
Hadi bir Avrupa kupası maçında aynı şeyleri yapın da görelim...
Ama yapamazsınız... Sizin deyiminizle SIKAR BİRAZ... Çünkü karşınızda ki kurum TFF ve MHK değil. Sahadaki hakem de Uyur GEZER değil... Bilmem anlatabildim mi?